Camiler cemaatle anlam kazanır. Camileri hareketlendiren, şenlendiren, anlamlandıran cemaatin kendisidir. Hz. Peygamberin camiye ve cemaat namazlarına devam hususunda teşvik edici birçok hadisi bulunmaktadır. Hz. Peygamber döneminde cami renkli ve hareketli idi. Yediden yetmişe, kadın erkek, yaşlı, genç, çocuk herkes camiye gelirdi.
Peygamber Mescidi günümüz camileri gibi sadece erkeklere ve belli bir yaş seviyesine gelmiş insanlara açık değildi. Asrı Saadette camiler, erkeklere olduğu kadar kadınlara da açık idi. Camilerde kadın ve erkek bölmeleri bulunmamaktaydı. Kadın ve erkeklere belli düzenlemelerle yetinilmekte idi. Erkekler önde kadınlar arkada namaz kılarlar ve camiyi önce kadınlar terk ederdi. Kadınlar arkada namaz kıldıkları için kendilerinden belli kriterlere uymaları istenirdi.
Cami kadınlara olduğu gibi çocuklara da açıktı. Peygamber torunları namazda peygamber sırtına biner peygamberde oyunları bozulmasın diye secdeyi uzatırdı. Geleceğin fatihleri, büyük komutanlar, davetçiler, Kur’an öğretmenleri Mescidi Nebevide yetişiyorlardı. Camilerin kirlenmesi, cemaatin rahatsız olması gibi sorunları kimse dinlemiyordu. Çünkü asıl tehlike camilerin kirlenmesi değil çocukların kirlenmesi idi. Maalesef günümüz camileri peygamber camisinin çok gerisinde seyretmektedir.
Kadınların camiden uzaklaşmaları ile birlikte nesil kirlenmeye ve camilerin etkisinden uzaklaşmaya başladı. Çünkü nesli inşa eden annelerdi. Annelerin yetişmemesi neslin bozulması anlamına gelirdi. Ki öyle de oldu. Kadınların camiye devam etmeleri peygamber döneminde yasaklanmamış aksine camiye gitmelerine engel olunmaması yönünde peygamber tembihleri mevcuttur.
Kadınların camiye gitmemeleri, evlerinde namaz kılmalarının daha hayırlı olduğu yönünde rivayetler bulunmakta ise de Peygamber dönemi uygulamalarına bakılarak reddedilmeleri mümkündür. Çünkü bu hadisler sened ve metin yönüyle sahih olmuş olsalardı kadınların Mescidi Nebeviye devam etmemeleri gerekirdi. Aynı şekilde çocukların camiden uzak tutulmaları ile ilgili hadiste hem sened hem metin yönünden tenkide uğramış ve makbul bir hadis olmadığı sonucuna varılmıştır
Kadınlar peygamber döneminde camiye vakit, Cuma ve Bayram namazlarında gelir, her türlü sorularını ve sorunlarını dile getirirlerdi Kadınlar emzirdikleri çocukları ile camiye geliyor ve namazlarını peygamber arkasında kılıyorlardı.
Peygamber çocuk ağlaması duyduğunda namazı kısaltırdı Ayrıca Hz. Peygamber Peygamber kadınlara camide özel bir gün ayırıp onlara sohbet vermiş, soru ve sorunlarını dinlemiştir Hz. Aişe’nin “Peygamber kadınların kendisinden sonra ne yapacaklarını bilseydi İsrailoğulları gibi camiye gelişlerini yasaklardı.” gibi sözler ve fitneler bahane edilerek kadınlar camilerden uzaklaştırıldı.
Camilerin yeni bir medeniyet inşasında etkin olabilmesi için çocukların camiye devamları sağlanmalı ve mahalle camileri başta olmak üzere tüm camilerde bayanlara yönelik irşad faaliyetleri yapılmalıdır. Kadınların da camiye devamları sağlanmalı ve bunun için gerekli düzenlemelerin yapılması gereklidir.
Cami, nesli inşa eden annelerin, gelecek neslin kurucu anne adayları olan genç kızların ve gelecek neslin büyükleri olan çocukların uğrak mekânı olmalıdır. Bunun için cami bahçelerinde sosyal etkinlik alanları oluşturulmalıdır. Örneğin bir camide oyun parkının olması halinde anneler cami havasını teneffüs edecek, manevi atmosferde çocuğuyla ilgilenecek ve namazını camide çocuğuyla birlikte eda edebilecektir.
Kadınların dini bakımdan yetiştirilmeleri için Bayan Kur’an Kursu Öğreticileri ve vaizeler dışında yeterli Bayan Din Görevlisi alımı sağlanmalı ve görevliler davetçi kimliğinde yetiştirilmelidir. Bunun için İmam Hatip mezunu, hafız vs. özelliklere sahip bayanlar seçilmeli ve özel kurslara tabi tutulmalıdırlar.
Her köye ve her camiye İmamın yanı sıra Bayan Din Görevlisi de atanmalıdır. Her camide veya cami bahçesinde Kadınlara din hizmet veren “Bayanları İrşad Bürosu” açılmalıdır. Bu sayede kadınlar dini sorularını ve sorunlarını rahatlıkla dile getireceklerdir. Bu kadro İmam kadrosunun muadili olmalıdır. Bu irşad bürosunda çalışan kadın görevlisinin o mahalleye yerleşmesi ve halkın içinde olması gerekir. Haftada bir veya birkaç kez, irşad ekibinin mahalle camilerinde irşad programları düzenlemeleri ile kadınlara yönelik irşad hizmeti tam anlamıyla sağlanmış olamaz.
Eğer etkin ve etkili bir din hizmeti verilecekse kadınların irşadına ayrı bir önem verilmelidir. Bu irşad bürolarında kadınlar camiye teşvik edilmeli ve ailece cami havası teneffüs etme bahtiyarlığının yaşanmasına ön ayak olunmalıdır. Bayan Din görevlilerin camilerde bulunmaları konusunda en güzel örnek Hz. Meryem’dir.
Camiye devam eden nüfusu renklendirmek ve gençleştirmek için projeler geliştirmeli ve nesli bozmaya çalışan zalimlere karşı camilerimizi sağlam bir kale haline getirmeliyiz. Dünyayı bulduğumuzdan daha iyi bir hale getirmek için ne yaptık? sorusunu her gün kendimize sormalıyız.
Gelecek dönemde kendimizin de yaşlı nüfusa dâhil olacağımızı hesaba katarak camiye devam eden yaşlılarımıza ayrı bir önem vermeliyiz. Yaşlı ana- babamıza “of” dedirtmeyen, onlarla iyi geçinmemizi öğütleyen, kendileri için dua etmemizi isteyen dinimizin mabedi olan camilerde yaşlılara dönük hizmetler verilmelidir. Yaşlılık dönemleri göz önünde bulundurularak onlara müsamahakâr davranılmalı ve psikolojileri göz önünde tutulmalıdır. Cami imamlarına özellikle yaşlı psikolojisi ve ilişkisi konusunda eğitim verilmelidir.