Peki, biz de bu yılbaşında bir yerlerde yer ayırtmalı,
rezervasyon yaptırmalı mıyız?
İnancımıza, İslam’ımıza ve sosyal yapımıza uymayan bazı
çalışmalar, hazırlıklar, teşvikler ve reklamlara şahit olduğumuz yılbaşı öncesi
biz nereye rezervasyon yaptıralım?
Rezervasyonumuz Hıristiyan âdeti olan yılbaşı kutlaması
olan bir mekânda mı olsun; yoksa onlara benzeyip onlardan olmamak için evimizin
secdeye çağıran köşesine mi olsun?
Rezervasyonumuz Noel Baba figürüyle Hıristiyanlığı cici
gösterme, sevdirme çabası içinde olanların arzuladığı ve yönlendirdiği
mekânlarda mı olsun; yoksa İslam coğrafyasına bomba yağdıran, Suriye ve
Filistin gibi nice ümmet coğrafyasına gözyaşı ve acı çeken Noel Baba maskesi
altındaki azgınlığı tanımayı sağlayan okuma ve tefekkür alanlarına mı olsun?
Rezervasyonumuz bir çeşit kumar olan piyangoyla insanları
harama düşürme, umutlarıyla oynama gayreti için mi olsun; yoksa haramdan
sakınma, günaha bulaşmama, umudu Allah’ın rahmetinde arama iklimine mi olsun?
Rezervasyonumuz bütün bu çirkin, haram ve olumsuz
icraatların sahibi olan batıl aklın sevdiği meyhane, bar ve restaurant gibi
eğlence merkezlerine mi olsun; yoksa hasta sorma, sıla-i rahim yapma, aile
efradımızla muhabbet sıcaklığı yaşatan mümin evlere mi olsun?
Rezervasyonumuz sömüren, zulmeden, işgal eden, mezhep ve
ırk tahrikiyle ümmeti birbirine kırdıran, Allah’ın dinine savaş açan Batı’yı
sevindiren, bizi onlara karşı zayıf düşüren mekânlara mı olsun; yoksa
kucaklayan, selamı şiar edinen, kardeşliği öne alan, birbirine nasihati ihmal
etmeyen ve her hâlükârda gönle ve yüreklere sevgiyle, merhametle dokunan
İslam’a ve Müslümanlara mı olsun?
Rezervasyonumuz Amerika, işgalci israil, İngiltere,
Rusya, Çin, Fransa ve Rusya gibi leş kargaları misali coğrafyamıza üşüşen, bizi
birbirimize kırdıran, küstüren, dövüştüren habis fikriyata mı olsun; Bosna,
Arakan, Afganistan, Yemen, Gazze ve nice mazlum ve mümin coğrafyadan ‘Ey
kardeşlerim!’ diye seslenen, haykıran, imdat ve destek isteyen mazlum gönüllere
mi olsun?
Rezervasyonumuz birkaç kuruş fazla kazanmak veya şeytanca
eğlencelerin olduğu bir geceyi geçirmek aldatmasıyla haram ve günahı
‘modernleşme ve medeni olma’ gibi süslü ve şeytani kavramlarla meşrulaştırmaya
çalışanların safına mı olsun; yoksa “Ey iman edenler, içki, kumar, dikili
taşlar ve fal okları ancak şeytanın işlerinden olan pisliklerdir. Öyleyse
bun(lar) dan kaçının; umulur ki kurtuluşa erersiniz.” (Maide: 90) ayetine kulak
vererek takva ve ihlas safına mı olsun?
Rezervasyonunuzu hala nereye yapacağınıza karar
veremedinizse, iki arada bir derede kalmışsanız şu birkaç cümleyi de okumadan
ve üzerinde tefekkür etmeden karar vermeyin, derim:
İnsan ancak sevdiğini, takdir ettiği ve büyük gördüğünü
taklit eder. Şeklen başlayan taklit ve fiziksel benzeme arzusu zamanla itikadî
bir taklide götürür. Yani Hıristiyanların ya da gayr-i müslim başkalarının
bayramını kutlamak Müslüman olan, Allah’a kul olmayı kabul eden bir kimsenin
inancını sarsabilir. Bu nedenle harama davetiye çıkaran ve haramı meşrulaştıran
Batı’nın âdeti olan miladi yılbaşını kutlamak Müslüman bir kimse için
kesinlikle caiz değildir, haramdır.
İnsanların zevke daldığı bir gecede, içkinin su gibi
akıtıldığı bir zaman diliminde, kadın erkek iç içe nice zina türünün işlendiği
bir anda bir Müslüman dinine ve imanına yakışır bir tarzda davranmalıdır.
Rezervasyonunu bu bilinçle yapmalıdır.
Yeni bir yıla başlayan Müslüman gecesini haramla, sarhoş olmakla, kanımızı akıtan ve dinimizle alay edenleri taklit etmekle değil geride kalan bir yılı amellerinin muhasebesini yapmakla geçirmelidir. Ve rezervasyonunu Allah’a aşkla secde edebileceği ve şevkle dua edebileceği bir mekâna yapmalıdır.