Yalan, zayıf insanların güçlü silahıdır. Hakikat karşısında batıl her zaman zayıf kalmış ancak kendilerini güçlü göstermek için yalan ve iftira silahını çok güçlü bir şekilde kullanmışlardır. İlkin Hz. Adem’i Allah adına yemin ederek kandıran şeytandan başladı bu yalan serüveni. Sonra da insi şeytanların vazgeçilmez silahı oldu. İstisnasız bütün peygamberlere karşı yalan ve iftira silahını kullandılar. Çünkü peygamberlerin getirmiş olduğu hakikatler karşısında başka da yapacakları pek bir şey yoktu.Çıkarcı dediler, şair dediler, sihirbaz dediler, bölücü dediler, deli dediler, dediler de dediler.
Ama Velîd bin Muğire’ler,Kâ’b bin Eşref'lerer, Ebu Cehiller kıtalar dolaşıyor. Çamur at, tutmazsa izi kalır, mantığıyla hiç bir zaman yalan ve iftiralarından; algı ve manipülasyonlarından geri durmadılar.İş öyle bir noktaya geldi ki yalan haberler doğru haberlere göre altı kat daha fazla yayılmaya başladı. Hiç utanmadan sıkılmadan gerçek veyafakehesaplar ile sosyal medyada bir bardak su içme rahatlığındaher tür renkten yalan haber yapabiliyorlar. Bir olayın gerçekliğinideğil, istediği şekilde kurgulayıppaylaşabiliyorlar. Ve bu işi artık ustalıkla yapmaya başlamışlar. Hatta öyle ki kendileri dahi yalanlarına inanmaya başlamışlar. Allah’u Teâlâ da onları içinde olmak istedikleri dalalette, sapkınlıkta ve “...zifiri karanlıktabırakıvermiştir.”(Bakara/17)“...Şeytan da yaptıklarını onlara süslü göstermiştir.”(Nahl/63)“Onları uyarsan da uyarmasan da birdir.”(Bakara/6) Çünkü hakikati bilmeyene anlatmak kolaydır. Ama “...hakikati bile bile inkar edenlere...” (Âl-i İmrân/70)anlatamazsınız. Uyuyanları uyandırmak kolaydır ama uyuma taklidi yapanları uyandırmak mümkün değildir. Onlar “Hidayete karşılık dalaleti satın almışlardır.” (Bakara/16)
Sosyal mecralar da o kadar bilgi kirliliği var ki doğru ile yanlışı ayırt etmek gerçekten güçolmuş durumda. Bazen iyi niyetli bir kardeşimizin de sosyal mecralarda oluşturulmuş algılardan etkilendiğine şahit oluyoruz. Öyle ki kendi ülkesini işgale karşı savunan milli mücadele hareketi başlatan ve böylece burnunu yere sürte sürte işgalcileri ülkelerinden kovup halkına barışı ve huzuru getiren Taliban’ı terörist;kıtalar ötesinden gelip medrese, düğün ve toplu mekanları bombalayarak çoluk çocuk demeden binlerce insan öldüren ABD’yi ise özgürlük perisi olarak gördüğüne şahit oluyoruz. Bir fâsığın dahi bize bir haber getirdiği vakitdoğruluğunu araştırmamız gerekirken bizler kâfir ve münafıklardan gelen haberleri dahi sorgulamaksızın doğru olarak kabul ettik çünkü.
Böylece oluşturulmuş algılarımızla ABD’yi o kadar büyük gördük ki Afganistan’da rezilce yenilmesine inanmadık. Bu ABD’ninbirstratejisidir veya bir bildikleri vardır dedik. Zalimleri o kadar büyük gördük ki Allah’ın inançlı nice az topluluğu,nice çoğu zalim topluluğa galip getirdiğini unuttuk.Câlut’un devasa ordusunu bir avuç insan içinde bir çocuğun sapanıyla yenilgiye uğrattığınıunuttuk. Kendilerini ilah olarak gören zalimleri bir topal sinek ile nasıl saltanatlarını, güç ve iktidarlarını bir anda yok ettiğini unuttuk. Nice nice zalim şaşalı beldeleri nasıl yok ettiğini "...sanki orada hiç yurt edinmemişler gibi...”(Hud/95)yerle yeksan edenRabbimizin hakimler hakimi oluşunu, sonsuz güç ve kudret sahibi oluşunu unuttuk. Veböylece Rabbimize olan inancımız zayıfladıkça kendimizi küçük, güçsüz görerek kâfirlerden başka kimsedebulunamayacağı ye’se (umutsuzluğa)düştük.
O halde dikkat edelim.Allah’tan başka kimseden korkmayalım, zalimleri dost edinmeyelim, onları gözümüzde çok büyütmeyelim. Çünküonların güç ve iktidarları“...bir ev edinen örümceğin durumu gibidir. Evlerin en dayanıksızı ise örümcek evi...”(Ankebut/41)olduğunu unutmayalım.Böylece hakim-i mutlak olan Rabbimizeinancımızı diri tutalım.
Lağım medyalarda kirlenmemeye çalışalım.Önünüze gelen her habere inanmayalım. Öncelikle doğruluğunu araştıralım. Paylaştıktan sonra değil, araştırdıktan sonra paylaşalım. Çünkü bir tanıdığın senin güvenirliğine inanarak paylaştığın bir yalan haberi araştırmadan paylaşabilir. Böylece ağır bir sorumluluğun altında kalır “...bilmeden bir kavme zulmetmiş olur, sonrada yaptığına pişman olursun.” (Hucurat/6)
Bir haberin güvenilir kaynağına ulaşmadan aslapaylaşmayalım. Haber veya bilgi paylaşanlardan kaynak sormayı bilelim ki herkes önüne geleni paylaşmasın. Çünkü“Kişiye, yalan olarak, her duyduğunu anlatması yeter!" (Müslim, Mukaddime 5)
Algı ve manipülasyon konusunda kitabın tâorta yerinde konuşanşehit MalcolmX'insözü ile yazımızı sonlandıralım. “ Eğer dikkatli olmazsanız medya sizin iyi insanlardan nefret etmenizi, kötü insanları ise sevmenizi sağlar.”
Vesselam...