Halk arasında dönüp dolaşan meşhur bir sözdür: “Kork, Allah’tan korkmayandan”… Bir ayetmiş gibi dökülüyor inananların ağzından… Kim zulme, zalime, haine, haksıza, arsıza, hırsıza, kansıza, imansıza başkaldırırsa hemen bir ikaz cümlesi gelir en yakınlardan, dostlardan, akraba ve arkadaşlardan: “Ne demişler; kork, Allah’tan korkmayandan”…
Allah Kur’an’da; “Onlardan değil, benden korkun” dediğini bildiği, Nuh’un kavminden, İbrahim’in Nemrut’tan, Musa’nın Firavun’dan, Muhammed’in Ebu Lehep’ten, Ömer’in Ebu Cehil’den korkmadığını okuduğu halde hala; “kork Allahtan korkmayandan” diyorsa Müslüman imanından korksun… İmanının ifsad olmasından korksun…
Korkaklığın adına “tedbir” demişler, cesaretin adını “ahmaklık” koymuşlar, korkuya kılıf bulmuşlar… Evine, eşine, işine, aşına odaklanana “akıllı”, zulme başkaldırıyı dert edineni ise “deli” diye nitelemişler… Değerleri ters yüz etmişler… Nifak ahlakına islam diye sarılmışlar…
Korku fıtri bir durumdur… Kişi can, mal vs. kaybı yaşamaktan korkabilir ama korku kişiyi zillete düşürecek boyutta olmamalıdır… Korku helal ve haram çizgilerini aştığı anda zillete açılan bir kapı olur… Kişi korkacaksa haksızlık yapmaktan, hak hukuk çiğnemekten, hakka karşı dikilmekten, zalimleşmekten korkmalı…
Zalimi büyüten, mazlumu küçülten mazlumun korkusudur… Zalim, mazlumun korkusu üzerinde saltanatını kurmuştur… Zulüm saltanatını yıkmak isteyen korkularını bitirsin… Esaret zincirlerini kıran hep cesarettir… Esaretin olduğu yerde bilin ki cesaret korkuya esir düşmüştür…
Korkunun temelinde kaybetme korkusu, kaybetme korkusunun temelinde bağlılık, bağlılığın temelinde de sevgi ve alışkanlık yatar… Yani her bağlılık ya alışkanlığa ya da sevgiye bağlıdır… Alışkanlığa bağlı bağlılıklara “bağımlılık”, sevgiye dayalı alışkanlıklara ise “bağlılık” denir… Kişi fani şeylere olan bağlılığını ve bağımlılığını yıkmadığı sürece korkularını bitiremeyeceği bir gerçektir…
Allah’tan başkasından korkmayanlar zalimlerin korkusu olurlar… Zalim kendisinden korkandan değil Allah’tan korkandan korkar… Allah’tan korkmayanların hayatları zulüm ve zillet kokar… Onun için dünyanın her yerinde Allah’tan korkanlara doğrultulmuş silahlar… Çünkü Allah korkusunun olduğu yerde zulmün, zalimin sonu var…
Allah’tan korkmayandan değil Allah’tan korkandan, tüm hesaplarını ahirete dönük yapandan korkmalı… Allah’ı bulduktan sonra tüm kazandıklarını kaybetmekten korkmayandan korkmalı…
Korkularımız günaha karşı kalkan olmalı, korkumuz bizi haramdan uzak tutmalı… Allah korkumuz zalimi korkutmalı… Mazluma, güçsüze, sahipsize umut olmalı…