İnsanı
yoktan var eden ve vardan yok eden sonsuz kudret sahibi Cenab-ı Allah’tır. O,
bir şeye ol dedi mi oluverir. Hiçbir güç ve kudret O’nun gücüyle kıyaslanamaz.
Bizim için birçok şeyi yaratıp hizmetimize sunması, bizlere birçok şeyi ikram
etmesi şükür edilmesi gereken bir durumdur.
Bir
taraftan ikram edip diğer taraftan sınamasında da bir hikmet vardır. Hangimizin
daha güzel amel etmesini görmek istemesini ise teşbihte hata olmazsa
öğretmen-öğrenci durumuna benzetebiliriz. Bir öğretmen, öğrencisinin hangi
seviyede olduğunu bildiği halde sınav yapıyorsa yaratanda hangimizin daha güzel
amel ettiğini görmek için bizi sınava tabii tutması gayet normaldir.
Bazen
öğrenci sınıfta çok aktif olmasına rağmen sınav da başarılı olamayabilir. Demek
ki insanın bilgisi (epistemoloji) ile ameli farklı olabiliyor. Bazen de öğrenci
sınıfta sessiz ve sakindir fakat sınavda başarılıdır. Demek ki her şey
göründüğü gibi değildir. Bazen de öğrenci hem sınıfta hem de sınavda başarılı
olabilir bu da yeterli mi? Maalesef yeterli değildir. İnsanlar bu defa onda
güzel bir ahlak arayabilirler bu özelik de varsa geçi de olsa susarlar.
Bazen
de öğrenciler sınıftayken öğretmen içeri girer herkes kâğıdını kalemini
çıkarsın diyerek sınav yapacağını söyler. Öğrencilerde bir sitem bir mırıldama
başlasa da öğretmen konuşmayın arkadaşlar öğrenci dediğin her zaman her şeye
hazırlıklı olmalı diyerek öğrencileri güzel bir şekilde susturur.
Gerçekten
o yıllarda öğretmenin dedikleri her ne kadar hoşumuza gitmemiş olsa da
öğretmen, dediklerinde haklıydı. Madem insan misafir, yolcu, sürekli aracını
kontrol etmeli. Yakıtı var mı yok mu? Onu yolda bırakabilecek bir arıza var mı?
Diye endişelenebilmeli.
Son
zamanlarda ortaya çıkan hastalık bunun güzel örneğidir. Bazı ülkeler tedbir
almayarak neleri kaybettiklerini sonradan çok iyi anladılar. Fakat bizlerin
önceden tedbirimizi almamız ve büyüklerimize değer vermemiz bana göre
kazanılmış en büyük zaferdir. Avrupalı bir çok psikoloğun öğrenci
tavsiyelerinde disiplinden, programdan, azimden bahsederken; beli bükülmüş
yaşlılara değer vermemesi kendi haline bırakması ne kadar çelişki dolu ve ne
kadar acıdır.
Bazen
insan yarışa çok iyi başlar gelir son yüz metrede zorlanır. Avrupalıların ve bu
anlayışa sahip diğerlerinin durumunu ona benzetiyorum. İnanın ki planda
programda bazı noktalarda eksik olabiliriz. Fakat biz inanç ve insani
değerlerimiz noktasında samimi olursak Yaradan bize öyle puanlar verir ki
tahmin etmediğimiz yerlerden mükâfatlandırılırız.
Nasıl
ki bir öğrenci sınavda çok şey bilmemesine karşın adını soyadını düzgün yazar,
kâğıt düzenine riayet eder, büyük küçük harflere dikkat eder de öğretmen bu
güzel niyetinden ve davranışından dolayı güzel puan veriyorsa; mutlaka
Yaradan’ın da parası pulu olmayan fakat büyükleri için her türlü mücadeleyi
veren toplumda, beli bükülmüşleri çaresizleri gözeterek her türlü yardımına
koşan insanlara gereken notu vereceğine inanıyorum. Belki de bu not ahiret
yurdunun mutluluğuna vesile olacaktır.
Selam
ve dua ile…