Bir önceki yazımızda sabah namazının önemi, ön hazırlıklar ve düşünce açısından hazır olma gibi konulara  değindik. Şimdi de sabah namazına kalkmak için hangi pratikleri uygulayabiliriz. Bazı tavsiyelerle bu noktada sıkıntı yaşayan kardeşlerimize fayda verecek kimi pratikleri aktaralım.

-Efendimizin tavsiyesi üzerine yatsı namazından sonra uyumalıyız. Maalesef günümüzde yatsı namazından sonra uyuma oranı çok düşük. Tv, telefon, misafirlik (vs) gibi nedenlerden dolayı. Geç yatsak bile bu bahane olamaz.

-Uykuda kalmayı zihnimizde, bilinçaltımızda mazeret olarak görmemeli, bu düşünceyi kafamızdan silmeliyiz. Ne olursa olsun namaza kalkacağım deyip hem kendimizi hemde ailemizi sabah namazına kalkmak için seferber etmeliyiz.

-Çalar saatimizi ayarlamalıyız. Bu tedbir önemsenmesi gereken bir tedbirdir. Saati ayarlarken mutlaka bizden bir kaç metre uzakta olmasına dikkat etmeliyiz. namazdan 5-10 dakika önceye ayarlamalıyız.

-Kalp saatini kurmalıyız. Düşünce ve tefekkür açısından ben sabah namazına kalkacağım diye vücudumuzda ve beynimizde bir hareketlilik oluşturmalıyız . Tecrübe ile sabittir ki hastane veya özel bir iş için anında dilediğimiz saatte kalkabiliyoruz.

-Özellikle İhlas, Felak, Nas , Ayetel Kürsi surelerini okumalıyız. Bunları okuduktan sonra vücudumuza üflemeliyiz. Kelime-i Şehadet getirmeliyiz. Ayrıca uyumadan önce Efendimizin okuduğu uyku duasını okumalıyız.

-Sabah namazı ile ilgili öyle bir niyet yok normalde. Ama okunsa da zararı olmaz düşüncesiyle "Niyet ettim, sabah namazına kalkmaya" diye sesli niyette getirebiliriz.                     

- Mümkünse her gün takvimi kontrol etmeliyiz. Değilse 10 15 günde bir, takvimde namaz vakitlerini kontrol etmeliyiz. Bu bizde namazı önemseme ve kararlılıkla bu meselenin halli için iştiyaklı olduğumuzu bize kavratır .

-Dua etmeliyiz. Sabah namazına kalkmak, uykumuzun o anda hafif olması ve irademizin güçlü olabilmesi için Rabbimize el açmalıyız. Sürekli kapısı açık olan ve kullarını seven, onların isteğine en güzeli ile karşılık veren Rabbimiz elbetteki bu müşkülümüzü halledecektir.

-Cami imamından veya düzenli sabah namazında, camiye giden cami cemaati müdavimlerinden  sabah namazına kalkmak için yardım isteyebiliriz. - Sabah namazını diğer namazlardan ayıramayız. Öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazı nasıl farz ise sabah namazı da farzdır. Hatta meşakkati ve zorluğu açısından diğer namazlardan daha fazla hayır sevap kazanma olasılığı muhtemeldir.

-  Mevcut Cami cemaatini iki kat artırmaya çalışabiliriz. Bu işe imamlarımız öncü olabilir. Camiye gelen her kişi kendisi ile beraber bir kişiyi namaza getirmek için teklifte bulunabilir, ona bu işin mahiyetini anlatabilir.

-Sabah namazında camiye namaza gitmek sadece yaşlıların, emeklilerin işi olmamalı. Mutlaka gençlerimizde sabah namazındaki Cami cemaatine iştirak etmek için kendilerini bilemeli ve hazır hale getirmeli. Unutmayalım ki ecel, emelimizden daha çok bize yakındır. Son olarak Selahattin Eyyubi'nin zamanında yaşanan bir mevzu ile yazımızı bitirelim. Rivayet edilir ki Cuma Hutbesi irad eden Selahattin Eyyübiye, bir gencin şöyle söylendiği anlatılır. "Kudüs'e cihadı emret, başka şeyleri ne anlatıyorsun" sükut edip cevap vermeyen Selahattin Eyyübi , ertesi sabah namazına durmadan önce sorar. Dün cihadı emretmemi isteyen genç burada mı? Ses yok. Çünkü genç gelmemiştir. Selahattin Eyyübi de tarihe geçen şu veciz mesajı orada belirtmiştir. Vallahi Cuma namazına gelenler, sabah namazına gelmedikçe Kudüs'e cihadı emretmeyeceğim.