SOLHAN, Kalehan barajında 7 yıl yaz ve kış şartlarına
uygunsuz kulübelerde, silahlı güvenlik sağlayan güvenlik elemanlarının hiçbir
gerekçe gösterilmeden işten çıkarılmaları, birçok çevrede tepkiyle karşılandı.
Günlerdir işe geri dönmek için mücadele veren güvenlik elemanlarının bütün çabalarının sonuçsuz kalması üzerine, bizler de işten çıkarılarak mağdur edilen bu arkadaşlarla birlikte olduğumuzu buradan ifade ediyoruz.
Bu olay cereyan ettiği günden itibaren konuyu ve gelişmeleri yakından takip etmeye çalışıyorum.
Yüklenici firmanın bu konuda geri adım atmayışını normal karşılıyorum.
Belli ki siyasi aktörlerle alınan ortak bir kararla bu arkadaşların işlerine son verilmiştir.
Şayet bu güvenlik elemanlarının mağduriyetleri giderilmek istenseydi, bunun için eylem yapmaya, direniş göstermeye, basınla bir araya gelmeye gerek kalmaksızın, Sayın Bakanın iki dudağı arasından çıkacak bir söze bakılırdı.
Ancak öyle görülüyor ki Sayın Genel Başkan yardımcısı Cevdet Yılmaz bile bu konuda çaresiz ve eli bağlı bırakılmıştır.
Yine de bu kardeşlerimiz, siyasilerimiz tarafından yalnız bırakılmamalıydı.
İşe geri dönme mücadelesini bırakan bu kardeşlerimizin mağduriyetlerinin devam etmemesi adına bunlar, Sayın Cevdet Bey ve Feyzi Bey’in destek ve katkılarıyla mutlaka başka yerde istihdam edilmelidirler.
Kalehan barajında 7 yıldır her türlü olumsuz koşullarda silahlı güvenlik sağlayanların silahları, “Sizlere güvenmiyoruz.” denilerek ellerinden alınıyorsa, buna kimsenin inanmasını bekleyemezsiniz.
35 güvenlik elemanının tamamını güvenilmez göstererek asla itham edemezsiniz.
Bazı çevrelerin can havli ile bütün siyasilere gitmelerini ve bu sorunlarını çözmelerini istemelerini gayet normal ve makul buluyorum. Ancak siz değerli Solhan’lı mağdur hemşerilerim, asıl size gelmeleri gereken ve sorununuzun çözülmesi için mücadele etmesi gereken siyasi aktörlerin hiçbir gün size uğramadıklarını biliyorum, bu da oldukça üzücü…
Elbette ki sizler ekmeklerinizden edilip, kapı önüne konulduğunuz gibi birileri de siyasetten var olmak için sizlerin kapı eşiğini aşındıracaktır. İşte o gün siz Solhanlılar birlikte mi hareket edeceksiniz, yoksa Solhanlı kardeşleriniz, Hz. Yusuf’un kardeşlerinin Hz. Yusuf’u kuyuya attıkları gibi, sizleri kendi beklenti çukurlarına mı atacaklar?
Solhanlı siyasetçileriniz, sizleri mağdur edenlere karşı sizi savunmadıkları, hakkınızı aradığınızda yanınızda olmadıkları için, sizlerde o gün onları yalnız bırakacak ve yüzlerine bakmayacaksınız umarım.
Son söz; Birileri haklı ve ümitvar olarak bu sorunumuzu ancak Sayın Feyzi Berdibek çözebilir demişler, ben inanıyorum ki eğer bazı siyasi aktörler, firma yetkililerinin elini güçlendirecek girişimlerde bulundurmasaydı bu sorun ortaya çıkmazdı. Çıksaydı da bu kadar büyümez ve Feyzi Bey bunu da çözerdi. Ama perde arkasında oynanan oyunların başka olduğunu düşünüyorum.
Bu durum Feyzi Bey’in de elini kolunu bağlıyor olabilir…
Yine de memleket sevdalıları bu hususta ellerinden geleni yapacaklardır.
Siz mağdur Solhanlı kardeşlerim; yarına dair artık kimlerin size dost, kimlerinde dost görünen, renk değiştirenler olduğunu görün.
Sonucun lehinize olması duasıyla…