TRB1 bölgesi (Malatya, Elazığ, Tunceli, Bingöl) verilere göre;
İmalat, sanayi, gelişmişlik sıralamasında ve sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralamasında 26 bölge arasında 20. sırada yer almaktadır.
Bingöl ise kendi bölgesi içinde son sırada yer almaktadır.
Bingöl ‘de bir adet organize sanayi bölgesi (OSB) vardır. Bu (OSB)’nin alt yapı çalışmaları ancak 2017 yılında tamamen bitirilmiş olup doğalgazın verilmesi için gerekli çalışmaların başlatıldığı yetkililerce ifade edilmiştir.
Bu sanayi bölgemizde ihracata yönelik çok fazla bir üretim yapılmamaktadır.
Biraz desteklenen ve fırsat bulan bir iki firma çok sınırlı ve yetersiz de olsa, direk veya dolaylı olarak ihracat yapmaktadırlar.
Peki neden?
Bizim insanımız çok mu beceriksiz veya çok mu tembel?
Tabiî ki hayır.
Organize sanayi de üretilen bir malı bırakın 650 km ötede ki bir limana taşımayı, 10km ötedeki Genç veya Bingöl’e taşımak bile ciddi külfettir. Maliyetlerin düşürülmesi noktasında bu üretim yapılarının ciddi anlamda desteklenmesi gerekmektedir.
Bütün imkansızlıklara rağmen dolaylı veya direkt yaklaşık olarak 600 bin dolar ihracatın gerçekleşmiş olması güzel.
Bingöl şartları göz önüne alındığında da buradaki istihdam iyi.
Yeterli mi?
Elbette ki değil.
Ama desteklenmesi durumunda, Bingöl halkının da birçok şeyin üstesinden gelebileceği görülecektir.
Bingöl Küçük Sanayi Sitesinde (KSS) 281 işyerinde toplam 1124 kişi istihdam edilmiştir.
BU DA BİNGÖLDE SANAYİ ALANINDA ÇALIŞAN KİŞİ ORANI %0,5 DEMEKTİR.
Bir şehirde insanların %0,5’i sanayi ve üretimde istihdam edilmişse, o şehirde sanayiden, üretimden dolayısıyla kalkınmışlıktan ve gelişmişlikten bahsedilemez.
Gıda sektörünün dağılımına bakılırsa; Bingöl’de kar amaçlı üretim yerine günlük ihtiyaçları karşılayacak şekilde ve katma değeri düşük yapılanmanın olduğu Un ve Unlu Mamuller sektörünün, ilde nispeten daha gelişmiş olduğu görülmektedir.
En iyi olduğumuz alanda bile kazançlarımız tasarruf ve yatırıma yönelik değil, günlük karın doyurmaya yöneliktir.
Süt ve süt ürünlerine yönelik girişimler ise günü kurtarmaya yöneliktir.
Başka bölgelerde aynı masrafla günlük 25 kg süt veren inekler yetiştirilirken, Bingöl hala 5 kg süt veren ineklere mahkum edilmiştir.
Yıllardır bu alanda verilen kalkındırma hibeleri gerçek yetiştiricilere değil, yandaşa peşkeş olmuştur.
Parası alınıp yapılmayan hanlar,
parası alınıp Bingöl’e hiç getirilmeyen inekler,
parası alınıp hiç ekilmeyen sılaç mısırları…
Şu da bir gerçektir ki; Bingöl’de süt ve süt ürünlerine yönelik yatırım vaatleri, 30 Şubat’ta garibana dağıtılacak maaş kadar yakındır.
Bingöl’de sanayiye yönelik yatırımlar ile ilgili yazımıza devam edeceğiz.