İstismar, hangi alanda olursa olsun kulağa o kadar itici ve soğuk geliyor ki, telaffuzu bile mide bulandırıyor. Hele hele bu istismarlardan bir tanesi var ki hangi açıdan ve hangi boyutundan bakarsan iğrenç; ÇOCUK İSTİSMARI.
Geçen ay içerisinde Bingöl gibi muhafazakar ve değer yargılarına bağlı bir şehirde iki ayrı istismar olayı yaşanınca konuyu tekrar paylaşma ihtiyacı hissettim.
Gelinen noktada bu konu çokça üzerinde durulması gereken bir hal almıştır.
Çocuk istismarı; yetişkinlerin çocuğa cinsel yaklaşımda bulunmasıdır. Cinsel istismar yalnızca cinsel ilişkiden ibaret olarak görülmemelidir. Çocuk kendisine yapılan bir çok tacizin ne anlama geldiğini ve neden böyle bir eyleme maruz kaldığını bilemeyecek durumdadır. Dolayısıyla çocuk savunmasızdır. Savunmasız birini giyinip soyunurken gözlemlemek, cinsel içerikli söz söylemek, onu olağanın dışında kaydetmek, öpmek, cinsel organına dokundurtmak ve dokunmak, cinsel eylemlerini izlettirmek, ve hatta zaman zaman çok normal gibi görünen yetişkin eylemleri aslında cinsel istismar içerikli olabilir.
Bütün bu cinsel istismar eylemlerine bakıldığında maalesef bu cinsel istismar eylemlerin çoğu ilk önce aile içinde, komşular tarafından ve sokakta yaşça kendisinden büyük arkadaşları tarafından çocuğa yapılmaktadır.
Bütün bunlardan sonra çocukların nasıl büyük bir tehlikenin içinde oldukları bilinmelidir. Ve cinsel istismar asla ve asla görmemezlikten gelinmemelidir. Çünkü cinsel istismarın bir sonra ki aşaması tecavüzdür.
Kadın, erkek, yetişkin, akraba, yabancı, komşu, dost, arkadaş hatta anne baba tarafından çocuklara istismar uygulanabilmektedir. Bütün bunlar çocukların nasıl bir tehlike ile karşı karşıya olduklarını göstermektedir.
Tacizden korunmanın en önemli yolu bilgi sahibi olmaktır.
Mutlaka bir uzmana danışarak durumu araştırın.
Tacize uğrayan çocuk kesinlikle yalnız bırakılmamalıdır.
Sonuç olarak; yaşadığımız toplumda maalesef küçük çapta da olsa bu taciz olayları çokça yaşanmıştır ve bunlar yıllarca saklanmış, bu durumda yapanın yanına kar kalmıştır. Bu olayların gizli kalmaması, bir başkasının çocuğunun başına aynısı ve daha kötüsü gelmeden bunları konuşalım. Bunları konuşalım ki çocuklarımız, ebeveyn, toplum, eğitimciler bilinçlensin, bu olaylar gizli saklı olmaktan çıksın ve bu yaşananların çocuğun suçunun olmadığını çocuk bilsin.
Kendi çevremizde, memleketimizde, ülkemizde bu tür olaylara göstereceğimiz duyarlılık kadar, dünyada ve özelikle orta doğuda yaşanan savaşlar bir çok insanı evsiz, barksız, vatansız ve mekansız, dolayısıyla savunmasız bırakmıştır. Bu savunmasız insanların çocuklarının başına bu toplumumuzda ki hasta ruhlu insanlar tarafından bir taciz ve tecavüz felaketi getirilmeden bu tür insanları tanıyalım, bu durumlara karşı duyarlı olalım.
Sağlıklı bir toplum ve nesil için bütün çocuklara anne ve baba olalım.