Geçen hafta ki dost sohbetinden adlı yazımızda son olarak dostumuza “Fetö yapılanmasından dolayı bazı çevrelerin iddia ettiği kadar mağdur var mı?” demiştik.
Dostumuz çok açık ve net bir şekilde “kesinlikle hayır” demişti. Demekle beraber başladı anlatmaya;
“hiç mağdur yok dersen olmaz, mutlaka mağdur olmuş olanlar olabilir ama koparılan yaygara kadar asla bir mağduriyet yoktur. Darbe bastırıldıktan ve işin rengi değiştikten sonra gerek meydanlara, gerekse bir siyasetçinin yanında görüntü vererek ben sizdenim görüntüsü vermeye çalışan o kadar Fetö’cu biliyoruz ki…
AK Parti teşkilatı olarak ilk zamanda bizlerinde kapısını aşındıran o kadar fetöcü ve ailesi oldu ki…
İlk zamanlarda bizlerde kendi aramızda “acaba?” dedik ama geçen zaman içerisinde bunların hepsinin bir çeşit bu yapıyla ilişkileri ortaya çıktı. Özelikle 17-25 aralık darbe girişiminden sonra bu insanlar o terörist yapıyla ilişkisini kesmek yerine tam tersine onların safında devlete ve hükümete karşı saf tutmuşlardır.
Bizler ısrarla bu yapının dış güçlerin güdümünde olduklarını söylememize rağmen bunları ikna edemedik. Bunlar adeta bu yapıyı ayakta tutmak için bütün imkanları ile seferber oldular.
Mutlaka bunların içinde mağdur olmuş olanlarda olabilir ama 250 şehidin verildiği bir yerde asıl konuşulması gereken bunlardır, mağdur olmuş olma ihtimali değil. Onun için ben mağdur edebiyatı yapanları samimim bulmuyorum, eğer gerçekten mağdur olduğuna inanan varsa mutlaka aklanacaktır diye düşünüyorum.
Şunu çok iyi anlamalıyız eğer darbe gerçekleşmiş olsaydı bu ülkenin yarısından fazlası mağdur olacaktı.
Bunu bilerek kimsenin bu süreci sulandırmasına imkan vermemeliyiz ve onların değirmenine su taşımamalıyız.” dedi
“Bingöl’de ki fetö yapılanmasıyla ilgili yürütülen çalışma ve operasyonları yeterli buluyor musun?” dedim;
“Benim fetö’ye karşı duruşumun net olduğunu biliyorsun ve ben Bingöl’deki mücadeleyi yeterli bulmuyorum.” dedi.
“Cumhurbaşkanımızın bu yapıya karşı duruşu ve söylemleri ortada iken, bizlerde bu yapının elemanlarını çok iyi tanıyorken, darbe gününe kadar bunların nasıl faaliyetler içinde olduğunu biliyorken ve hatta her defasında bizlere bu iş daha bitmedi tehdidi içindeyken, bu gün sokaklarda sanki bütün bunları söyleyenler onlar değilmiş gibi ellerini kollarını sallaya sallaya gezmeleri beni rahatsız ediyor. Birileri bunları kanatları altına almış ve hala içimizde bunları tutabiliyorsa yazıklar olsun. Ama ben diyorum ki hiç kimse kendisinin unutulduğunu düşünmesin, önce Allah o şehidlerin ve gazilerin sonrada sokağa dökülen milyonlarca mazlumun hatırına ve yine devletin bu konuda ki çalışmaları ile de bütün bunlar ortaya çıkartılacak ve hepsi hak ettikleri cezaları alacaklardır.
Dün bu yapının en tepesinde olacaksın, her türlü faaliyeti yürüteceksin, bu gün de çıkıp diyeceksin ki benim bu yapıyla bir bağlantım yok, öylemi?
Sizlerin darbeden sonra bile önemli ve kilit noktalarda bulunan adamlarınızın eli ile yıllarca bu terörist yapıyla mücadele eden vatanın temiz evlatlarını, işte bir fetöcü daha deyip bir çok insanı harcadığınızı biliyoruz.
Şükür ki zaman içerisinde bağlantılar deşifre edildikçe sizlerin mağdur ettiği insanlar da ortaya çıkıyor. Onun için bu yapıdan hiç kimsenin mağdur edildiğini düşünmüyorum. Bunların mağdur ettiği ciddi bir kitlenin var olduğunu biliyorum.” dedi bu değerli dostum…
Bu değerli dostum ile sohbetimiz biraz uzun olduğundan dolayı devamını bir sonraki yazımızda sizlerle paylaşmak istiyorum.
Selam ve dua ile…