Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın onayından geçen ve 16 Nisanda halkın oyuna sunulacak olan Cumhurbaşkanlığı Sistemini içeren anayasa değişiklik paketinin meclisten geçiş sürecini, hangi partinin neler savunduğunu ve nelere karşı çıktığını bilen veya hatırlayanınız var mı?
Referandum sürecine girilmesiyle beraber ülke genelinde siyasi partiler sokaklara inerek vatandaşlara neden’’Evet’’ veya neden’’Hayır’’ demeleri gerektiğini, dilleri döndüğünce anlatmaya çalışıyorlar.
Kısacası, kampanyalar hızlı başladı..
Bende kendi şehrimde siyasi parti yetkilileriyle bu konuyu konuştum.
Bingöl Ak Parti il yönetiminde bir yetkiliye, "vatandaş neden evet demeli?" dedim.
Dersini iyi çalışmış bir öğrenci gibi başladı anlatmaya.
Milletin huzuru ve refahı için, halkın iradesinin yönetimde daha etkili ve güçlü olması için, güçlü bir Türkiye için, büyük bir Türkiye için, demokrasi için, cumhuriyet için, vatandaşın hakkı olan hizmetleri vatandaşa sunmak için, bürokratik engellerin ortadan kalkması için, çift başlılığa son vermek için, ülkeyi istikrarsızlaştıran koalisyonlara son vermek için, çocuklarımızın geleceği için, kısacası; Clinton-Ecevit ölçeğinde değil, Erdoğan-Obama dengesinde bir Türkiye için yani; bölgesinde ve dünyada söz sahibi bir Türkiye için evet…
Aynı soruyu Hayırcı eski bir Ecevit'çi ve emekli bir eğitimciye sordum; "neden Hayır?"
Başladı anlatmaya; anayasa bir kişiyi değil herkesi güvence altına almalı, onun için hayır, ekonomi çökecek, işsizlik alıp başını gidecek, buna dur demek için hayır, cumhuriyetin temel değerleri elden gidecek, bunun için hayır, kutuplaşmaya meydan verdiği için hayır, rejimi değiştireceği ve ülkeyi böleceği için hayır, özgür çağdaş ve Kemalist bir Türkiye için hayır.
Neyse yanlış anlamayın başta zaten Ecevit'çi dedim.
Aynı soruyu eski bir refahçı, faziletçi yeni Saadetçi bir parti yetkilisine sordum, inanın ağzı hariç bütün uzuvları "evet" diyor.
Ağzıyla söyledikleri de bir fındık kabuğunu doldurmuyor. Onun için söylediklerini de burada yazma gereği dahi duymuyorum.
Bingöl de her ne kadar CHP diye bir parti yoksa da, aynı soruyu esnaf, eski ve hızlı bir Chp'li beyefendiye sordum; "niye hayır?"
O da en az AK Partili kadar ezberlemiş konuyu başladı anlatmaya;
Meclisin diskalifiye edilmesine hayır diyorum, kukla yargıya hayır diyorum, parti devletine hayır diyorum, tek adam sultasına(diktatörlüğüne) hayır diyorum, üniter devlet yapısının yok edilmesine hayır diyorum, krallığa hayır diyorum, kuvvetler ayrılığının ortadan kaldırılmasına hayır diyorum. Gazetecilerin cezaevlerine atılmasına, aydınların görevden alınmasına, hocaların itibarsızlaştırılmasına hayır diyorum. Kısacası Tayyip Erdoğan doğru da yapsa, ona hayır diyorum.
"Peki 1920 ile 1950 arasına ne diyorsun?" dedim, "onların hepsine Evet diyorum." deyince istemeden kendimi tutamadım ve güldüm.
Farkındayım siz de gülüyorsunuz ama ne yapalım. Adam hayır demek istiyor, bunlarda gerekçeleri...
Son olarak HDP’li bir siyasetçiye sordum, "hayır diyorsunuz ama ÇÜMA?"
Başladı anlatmaya;
"Kürt halkı biliyor ki başkanlık huzur getirmez, onun için na, ekonomi batan gemi, başkanlık bu gemiyi kurtaramaz onun için na, başkanlık birlik getirmez, ülkeyi böler, onun için na, bu sistem Kürtlere ve Kemalistlere kurulan bir tuzaktır, onun için na, bu sistem Kürtlerin bağımsızlaşmaması için planlanan bir oyundur, onun için na."
Görüyorsunuz eğer bir şeylere karar verilmişse onun için evet, hayır, ha, na demek kolay, çünkü her şeyin sebebi de kendi içinde duruyor.
Ben EVET diyorum, peki neden veya çüma derseniz?
Ben Şeyh Sait için evet diyorum,
Ben Said-i Nursi için evet diyorum,
Ben İskilipli Atıf Hoca için evet diyorum,
Ben Şehid Yasin Börü için evet diyorum,
Ben Fetö'nün kumpaslarıyla zindanlara atılan mazlum ve Müslümanların hakkı için evet diyorum.
Ben zalimlerin yanında değil karşısında olduğumu göstermek, safımı belli etmek için EVET diyorum.