Advert
as

Kendilerine Tebliğ Edileni Unuttukları Zaman

  • Ayhan ERKMEN
  • 2015-11-28 21:47:30
  • 31905 Görüntülenme
  • Giderek insanlığımızdan nefret eder bir hale geldiğimiz zaman dilimininin tam ortasında deyim yerindeyse kavruluyoruz. Ahlaki hastalık ve yozlaşma, dünyevileşme , bencillik, kibir, teknoloji ile anında sirayet eden fitneler, benlik  ve fıtratından kopartılan şeytani emel ve arzularla dünya ve ahreti heba edilmeye çalışılan yığınlar… Neler oluyor ve ‘’nerede hata yaptık’’ dememiz gerekir. Tespit ve tahlilden sonra çözüm reçetesi bir program dahilinde hayatın her alanına sirayet edecek bir yöntemle ihmal ve geciktirmeye  bırakmadan uygulanmalıdır. Peki biz nerde hata yaptık. Allahu alem kanaatimce ‘ Emri bil maruf nehyi anil münkeri’ yani ‘iyiliği emredip kötülükten nehyetme’ farizasını unuttuğumuz ve kenara attığımız için zavallı konumuna düştük. Bu lafı çok duymuşsunuzdur, belki bir çoğunuz da söylemişsinizdir.’ Camiler açık, namazımızı kılıyoruz, orucumuzu tutuyoruz, kimseye de karışmıyoruz , bizden iyisi de yok.’ Ya da zihnimizde ve algılayışımızda yanılgıya düştüğümüz, ‘Zaten İslamın ve İmanın şartları içinde ‘iyiliği emredip kötülükten nehyetme’ gibi bir şartta yok’, anlayışı bizleri onulmaz toplumsal hastalıklara düçar etmiştir. Oysa ayeti kerime ve hadisi şerifler bizlere bu farizanın terk edilmemesi, kenara atılmaması ve ertelenmemesi gerektiğini salık vermektedir. Bir ayeti kerimede mealen ‘İçinizde öyle bir cemaat bulunmalıdır ki onlar herkesi hayra çağırsınlar, iyiliği emretsinler, kötülükten vazgeçirmeye çalışsınlar. İşte kurtuluşa erenler bunlardır.(Ali İmran 104.Ayet) Yine hadisi şeriflerde ‘ Sizden biriniz bir kötülük gördüğünde bunu eliyle düzeltsin, buna gücü yetmiyorsa dili ile düzeltsin , buna da gücü yetmiyorsa kalbi ile buğzetsin. Ki bu da imanın en zayıf halidir’. Daha dehşetli ve günümüzü özetleyen bir hadisi şerifte ise ‘Ya iyiliği emreder, kötülükten alıkoyarsınız ya da Allahu Teala kötülerinizi size musallat ederde iyileriniz dua etmeye kalkışır, fakat duaları kabul olunmaz’. Her ne kadar  bütün peygamberler ‘Lailaheillallah’  için görevlendirilmişler ise de bunun toplumlarına dönen pratiği ‘emri bil maruf nehyi anil münkerdir’. Hatta bu dinin ve bütün  toplumların en büyük sabitesi ve   kolonu yine bu farizadır. Günümüzde ‘emri bil maruf nehyi anil münkeri’ hayatının bir kenarına atanlar mevcut hali hazırda ki ekonomik rahatlığı sopa gibi kullanıp sözde terbiye etmeye çalışıyorlar. Oysaki ekonomik rahatlığın keyfini sürüp dünyelişme tuzağına düşenleri Yüce Rabbimiz  Enam suresinde geçen şu ayet ile uyarıyor.  ‘Kendilerine tebliğ edileni unuttukları zaman,verilen şeylerle ferahlayıncaya (sevininceye) kadar herşeyin kapısını onlara açtık. Ansızın onları yakaladığımız (aldığımız) zaman, artık onlar ümitlerini kestiler. Yüce Rabbimiz bizleri ‘ emri bil maruf nehyi abil münkere gereken özeni gösterip gafil ve ümitsiz olanlardan eylemesin. Yazımızı ilk defa karşılaştığım ve ümmetin hali pür melalini anlatan hadisi şerif ile noktalıyorum.

    “- Kadınlarınız azdığı ve gençleriniz fıska girdiği zaman durumunuz ne olacaktır?

    Sahabeler:

    - Bu da olacak mı Ya Resulallah?

    - Nefsimin kudretinde tutana yemin ederim ki evet. Hem de daha şiddetlisi de olacaktır.

    - Ondan daha şiddetlisi ne olabilir, ya Resulallah?

    - Marufun (iyiliğin) münker (kötülük) ve münkerin maruf olarak karşılandığını görürseniz ne dersiniz?

    - Ya Resulallah, bu da mı olacaktır?

    - Nefsimi kudretinde tutana yemin ederim ki bu da olacaktır. Hem de daha şiddetli şeyler olacaktır.

    - Bundan daha şiddetlisi ne olabilir ya Resulallah?

    - Münkeri emredip maruftan sakındırırsanız, ne dersiniz?

    - Ey Allah’ın Resulü, bu da mı olacaktır?

    - Evet, nefsimi kudretind tutana yemin ederim ki bu da olacaktır. Yüce Allah şöyle buyurdu : “Bana yemin ettin (ey resulüm) onlara öyle bir fitne vereceğim ki, akıllı kişi onda şaşkına döner.”

    (Heysemi)

    Ayhan ERKMEN
    Ayhan ERKMEN
    KÖŞE YAZARI
    BİYOGRAFİ