Karne günü, öğrencilik yaşamının en önemli günlerden biridir. Karnelerin alındığı gün, bazılarımız için sevinç verici bir gün iken bazılarımız için ise hüzün verici bir gün olabiliyor. Öğrenci, bu düşünceden hareketle mevcut durumunu psikolojik açıdan değerlendirebilir.
Nasıl mı?
Başarıyı kendine atfederken, başarısızlığı dış etkenlere bağlar. Bu anlayışını da bir hak zemininde yorumlar. Aslında sadece başarıya odaklanmak doğru bir anlayış değildir Bu anlamda ‘Nice şer bildiklerimizde hayır, nice hayır bildiklerimiz de ise şer olabilir.’ Bu anlayış en ulvi, en üst düzey bir anlayıştır.
Çoğu zaman öğrenciler, bu anlayışı bir kenara bırakarak eğitimi ayakta tutan Öğretmen – Veli anlayışına sitem ederler. Oysaki sitem ettikleri onları hedefe ulaştırmak için onların mutluluğu için sürekli çalışanlardır. Bu fedakâr tutum ancak veli ve öğretmen tutumu olabilir.
Niçin?
Çünkü ikisinin amacı da öğrenciyi en güzel yere taşımaktır. Öğrencilerin dünyevi ve uhrevi anlamda güzel yerlerde olmasını arzulayan bu değerli insanlara kulak vermek lazım… Sürekli çabalayan uğraşan bu iki anlayış sahipleriyle konuşup sorunları masaya yatırdığımızda karşımıza şöyle bir realite çıkıyor. Tatil sürecinde çocuklarının uhrevi anlamda yetişmesini arzulayan ve yardımcı olan ailelerin çocuklarında özellikle eğitim sürecinde bir ahlaki olgunluk ortaya çıkıyor. Bu ahlaki olgunluk etkin dinleme sistemlerini etkilediği gibi eğitime de bir değer katıyor. Aklımıza şu gelebilir: Her uhrevi değer alan öğrenci ahlaklı mı olur ya da farklı mekânlarda ailesi tarafından yetiştirilen öğrenciler ahlak kazanamaz mı? Sorusu tartışılır. Şuna inanıyorum ki eğitim de ya da başka bir alanda en önemli şey bireyi geliştirebilecek ona uygun programlardır. Komşudan ilaç alarak çocuğu tedavi etme yöntemi yanlış bir yöntemdir. Doğrusu nedir? Doğrusu; doğru teşhis, doğru tedavi, doğru takip eğitim hayatımızın bir dönemi parlak geçmezse de bizi olumsuz etkileyen etkileri öncelikle zihnimizden kaldırmalı, başarmak için kendimizi olumlu yönde değiştirmeliyiz. Küçük bir değişim başarı kaynağı olabilir; her insan sosyal yaşamın çeşitleri dönemlerinde kendini unutabilir, kaybedebilir önemli olan kendisi yeniden keşfetmesidir. İnsan başkasına değer verdiği gibi kendine de değer vermeli, yetenekleri düşünerek kendini arayıp bulmalıdır. Öğrenci, kendini ararken ailenin tutumu çok önemlidir. Karne notunun sadece öğrenciye indirgemek yanlıştır. Çocuklarımızı değer vererek onlara değer ortamı hazırlamalıyız. Bu çabaları uzun vadede de olsa mutlaka karşılığı görülecektir. Yanlış düşüncelerimizin biri de toplum olarak başarı bireylerin yetişmesini arzularken; hep onları mesleki durumlarını gözümüzde büyüttük ve ahlaki yönleri dikkate almadık, gelinen noktaya bakıldığında ise o anlayışı bizden neler götürdüğünü, memleketi nasıl etkilediğini, bizleri ne kadar telafisiz zarara uğrattığına hepimiz şahit olduk. İyi ve mutlu bir geleceği arzuluyorsak öncelikle her işimizi ahlaki olmasına dikkat etmek etmeliyiz.
Selam ve dua ile…