Advert
as

Yusufi Ebubekir / Hüseyin Akbalık

  • Musa APUHAN
  • 2016-11-07 14:23:43
  • 4711 Görüntülenme
  •  

     

    Muhammed Alp Uluğ Harzemşah, tamamıyla mahvolmuş Sebzvarlılarla savaşa gitmişti. Askerine hücum emri verdi. Ordusu düşmanı bozdu. Şehirliler huzura gelip secde ederek aman dilediler.

     

       - "Ey büyük sultan canımızı bağışla sana vergi verelim, emirlerini dinleyip kul, kölen olalım." dediler.

     

       Padişah :

     

       - "Ne altınınızı istiyorum, ne gümüşünüzü eğer bana şehrinizde bulunan bir Ebubekir'i getirmezseniz, şehrinizi yerle bir ederim." dedi.

     

       Halk feryat edip :

     

       - "Ne istersen iste fakat bu şehirde Ebubekir diye birini isteme." dediler.

     

       Padişah sinirlenerek :

     

       - "Bre mecusiler, eğer bir Ebubekir bulup getirmezseniz hiçbir şey sizi kurtaramaz, boşuna uğraşmayın." dedi.

     

       Bunu duyan şehirliler, her köşeye, her bucağa haber gönderdiler. Herkes Ebubekir isimli birini arıyordu. Böylece üç gün üç gece aradılar nihayet yıkık bir viranede, bir Ebubekir bulabildiler.

     

       Bu hasta ve zavallı adam bir yolcuydu. Hastalanmış bu viraneye sığınmıştı, bir köşede yatıp kalmıştı. Onu görence :

     

       - "Çabuk, dediler, padişah seni istiyor. Senin yüzünden bütün şehir viran olmaktan kurtulacak, kalk seni padişaha götüreceğiz, yürü." dediler.

     

       Zavallı adam yattığı yerden cevap verdi :

     

       - "Eğer kalkıp yürümeye mecalim olsaydı yoluma devam eder, sevdiklerime bir an önce yetişirdim." dedi.

     

       Bir sedye bulup getirdiler hasta adamı koyup padişaha götürdüler...

     

       * Ey kardeş bu cihan Sebzvar şehridir. Allah (c.c) dostu burada zayi olur gider...

     

    Neden bu hikaye, ne alaka diyeceksiniz?

    Ben hemen size söyleyeyim, ülkemiz Sebzvar olsun, son otuz yıldır ülke dış güçlerin ve içerdeki hainlerin adeta at koşturduğu, insanının sefalete, zulme mahkum edildiği bir ülke haline gelmiştir. Bir yandan sosyalist PKK, diğer yandan ülkede "ben müslümanım" diyen herkesi bir mikser misali yoğuran, din kisvesiyle halkı soyup elde ettiği imkanları kiliselere, ermeni okullarına yardım olarak gönderen FETÖ.

     

    Bu hikayeden hepiniz Muhammed Alp Uluğ Harzemşah'ın da kim olduğunu, Sebzvar halkının da kim olduğunu az çok tahmin ediyorsunuz. Asıl mesele herkesin kendini kurtarmak için teslim etmek istediği Ebubekir(ler) kimlerdir? Ben asıl size onu anlatmak istiyorum.

     

    Buradan bütün kamuoyu vicdanına sesleniyorum; Allah aşkına kim bu Hüseyin Akbalık?

    Ben size söyleyeyim; üzerinde vahşi batıdan tutun da, büyük şeytan ABD'ye kadar, Siyonist İsrail'den tutunda, yerli işbirlikçileri pkk ve fetö'ye kadar her birinin üzerinde ayrı ayrı hesaplar yaptığı, mazlum coğrafyamızın bir parçası olan, doğu ve güneydoğuda yaşayan ve "bu coğrafya İslamla yoğrulmuştur, siz bu coğrafyayı kendi çirkin emellerinize alet edemeyeceksiniz. Bunu başarmak için ilk adım olan bu insanların inancını ve imanını yok edemeyeceksiniz." diyen, imanlı ve inançlı insanlardan bir tanesidir. Ve böyle dediği için binlerce Hüseyin'i ya şehid ettiniz yada zindanlara attınız.

     

    Allah'tan reva mıdır?

    "Rabbim Allah’tır." dediği için bu insanlara 20 yılı aşkındır bu zulmü yapıyorsunuz.

    Ey imanlı ve insaflı yöneticiler; bari siz bu yapılanları görün ve gerekeni yapın. Yoksa inancınız olsun, bu Hüseyinlerin güttüğü davanın asıl sahibi olan Allah'ı gazaplandırırsınız.

              

    Peki, biz bunu niye bu kadar ısrarla istiyoruz?

    Kısaca söyleyeyim; bu coğrafyanın ve gelecek nesillerin selameti için...

    Neye dayanarak; bakın, insanlar diyanet başkanına bir çağrıda bulunuyor, diyorlar ki vallahi siz çocuklarımıza dinlerini ve kitaplarını öğretmezseniz, bizim çocuklarımız birer terörist ve vatan millet düşmanı olacaklardır.

     

    Peki, tekrar size soruyorum; Hüseyin Akbalık ve arkadaşları bunun dışında neyi yapıyorlardı?

     

    PKK ve FETÖ'nün işbirliğiyle katledilen Müslümanlar bugün yaşasaydı, zindanlara atılan yüzlerce Kur’an gönüllüsü yusufi, kumpaslarla iftiralarla zindanlarda tutulmasaydı, ne olacaktı?

     

    Kalkacak ve gücü yerinde olan bir Ebubekir gibi devam edecekti. İşte bu ülkede birileri din doğru anlaşılmasın, Müslümanlar bu ülkede söz sahibi olmasın, diye bütün bunları yaptılar. Camilerden kovulan gençler bugün ya dağda PKK saflarında yada uyuşturucu ve hırsızlık batağında.

     

    Bugün bu alçakların tamamının (FETÖ) gerçek yüzü ve işledikleri alçaklıklar ortaya çıktı.

    Peki, neden halen yapılması gerekenler yapılmıyor?

    Neden halen birileri kendini kurtarmak için Ebubekir'lerimizi (yusufilerimizi) katillere teslim etmek istiyor.

     

    Bu ülkede iktidarda bulunduğu 14 yıllık zaman zarfı içinde, defalarca kumpaslarla, oyunlarla ve en son darbeyle karşılaşan bu iktidar, kendisi gibi aynı çevrelerin kumpaslarıyla mağdur edilen Müslüman tutuklulara yönelik ciddi bir adım atmıyor.

     

    Bu sorunun kökten çözülmesi gereken zaman gelmiş ve geçmiştir.

     

    Biz bu yazıyı kaleme aldıktan sonra Hüseyin Akbalık Hakka yürümüştür mekanı cennet olsun sevenlerine ve dava arkadaşlarına sabır diliyorum.

     

     

     

    Musa APUHAN
    Musa APUHAN
    KÖŞE YAZARI
    BİYOGRAFİ