Advert
as

Darbe Modern Haçlı Seferi…

  • Musa APUHAN
  • 2016-07-25 15:04:58
  • 3360 Görüntülenme
  • On yılda bir darbe yapılan bir ülke olduğumuz için, darbenin ne olduğunu, ülkeyi ve milleti içine düşürdükleri durumu çok iyi biliyoruz. 15-07-2016 günü Türkiye’de ki darbe girişimi başarıyla neticelenseydi ne olurdu?

     

    Ne olacağını üç aşağı beş yukarı hepimiz tahmin edebiliyoruz.

     

    Asıl mesele şu; bütün ülkenin ve özellikle ülkeyi yönetenlerin, kendilerine sorması gereken en önemli soru şu; devlet içindeki bazı kademeleri ele geçiren ve devletin imkânlarıyla, millete darbeye kalkışanların başarılı olması durumunda, arkalarında hangi güç ve devletler olacaktı?

     

    Bu saatten itibaren, bu onurlu millet bir daha bu tür sıkıntıları ve acıları yaşamasın diye yapılması gereken ilk iş, bu ülkenin ve milletin aleyhine kim kiminle iş tutuyor, içimizde bir kargaşa yaratmak için hangi ülkeler dâhili ihanetçileri besliyor, barındırıyor ve finanse ediyor, Bunlar doğru tespit edilmeli, buna göre dış düşmanlara karşı bir devlet politikası belirlenmeli, iç düşmanlara karşı ise caydırıcı yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

     

    Şükürler olsun ki kalkışma başarısızlıkla neticelenmiştir. Ancak bu kalkışma yasalarda ve hukuk sistemimizde suçtur ve bu suçun cezası yetersiz olsa da yasalarla belirlenmiştir. Bu tür kalkışmalarda arzu edilen şeyi idam cezasıdır. Bilindiği üzere idam cezası da bizim hukuk sistemimizden çıkarılmıştır.

     

    Halkına savaş uçaklarıyla bomba yağdıracak ve kendi meclisini bombalayacak kadar canileşen bu vatan hainlerine karşı, meclis iktidarı ve muhalefetiyle acil toplanmalı ve gerekli hukuki düzenlemeler derhal yapılmalıdır.

     

    Vatandaşın her şeyi göze alarak tankların önüne atılması ve üzerine çıkması ile akamete uğrayan kalkışmada, yüz altmışı aşkın vatandaşımız hayatını kaybetmiştir.

     

    Yapıldığı andan itibaren halkın, ne olduğunu anlayıp, sokaklara inmesi arasında çok fazla zaman geçmemiş olmasına rağmen, yapılan ve yapılmak istenenlere bakılınca, cumhuriyet tarihindeki en büyük darbe girişimi olduğunu, hemen anlayacağız.

     

    Sapkın grubun darbe girişimi ne kadar büyük olursa olsun, hakkın yardımının ve halkın cesaretinin daha büyük olduğunu bir kez daha gördük.

     

    Bu halkın özgürlüğüne, bağımsızlığına, onuruna ve vatanına ne kadar düşkün olduğunu, tereddüt etmeden tankların üzerine çıkmasından, darbeye kalkışanların silahlarını alıp onları nasıl kıskıvrak yakalamasından ve polise tüm gücüyle yardımcı olmasından anladık.

     

    Doğru yolda olduğunuz sürece, bu milletin ne pahasına olursa olsun, daima yanınızda durduğunu göreceksiniz.

     

    Bu millet imanlı ve inançlı bir milletir. Türkiye’nin 81 vilayetinde ve dış ülkelerde, ZAZA, Türk, Kürt, Çerkez, Laz demeden, mezhep, meşrep farkı gözetmeden, nasıl el ele kol kola yürüdüklerini gördük. Bu durum bize bir kez daha açık ve net göstermiştir ki, devlet milletsiz millette devletsiz yapamayacaktır.

     

    Halkın sokağa çıkmasında en dominant gücün, Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN olduğunu gördük. Daha ilk andan itibaren “bu milletin geleceği için bir bedel ödenecekse, o bedeli biz ödemeye hazırız dolayısıyla bu yolda ölmek var dönmek yok!” demiştir. Bu halkta kendisi için ölmeye hazır bir insanı, asla ve asla savaş meydanına yalnız göndermeyeceğini, sokaklara çıkarak, canını vererek göstermiştir.

     

    Sonuç olarak; bu Halk, buğdayını sapından, samanından ayırarak, ambarına koyar. Ve asla sapla samanı karıştırmaz. Son olayda da, bunu çok açık ve net olarak göstermiştir. Kendisine karşı darbe girişiminde bulunanların, “bu halkın ordusuyum” deyip, başkasının emrinde olan bir grup sapkın kişi olduğunu bilmekte ve kendi ordusuna sonuna kadar güvenmekte ve sahip çıkmaktadır. Günlerce sokaklara dökülen halkın hedefinde de, bu bir grup sapkın ve onların ağa babaları vardır. Bu ülke bunlardan tamamen arındırılana ve bunlar hakkıyla cezalandırılana kadar, bu millet bu işin peşini bırakmayacaktır.

     

     

    Buradan bir kez daha, bu Halka, Sivil Toplum Kuruluşlarına, Polis Teşkilatlarına, Cumhurbaşkanına, Başbakan ve ekibine, Devlet Bahçeli’ye, bütün teşkilatlarıyla sokaklara sahip çıkan HÜDA PAR’a teşekkür ediyorum.

    Musa APUHAN
    Musa APUHAN
    KÖŞE YAZARI
    BİYOGRAFİ