Çanakkale Deniz Zaferi'nin 110. Yıldönümü ile 18 Mart Şehitleri anma günü tüm Türkiye’de olduğu gibi Solhan’da da törenle anıldı.
Çanakkale Deniz Zaferi'nin 101. Yıldönümü ve 18 Mart
Şehitleri anma günü Belediye Kültür Merkezinde kutlandı.
Düzenlenen programa, Kaymakam Muhammed Çetin, Belediye Başkanı Abdulhakim Yıldız, kurum amirleri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı.
Programda günün anlam ve önemini belirten konuşmasını yapan Farabi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Tarih öğretmeni Esra Bulut şu ifadelere yer verdi.
“Çanakkale Zaferi’nin 110. Yıl dönümünü kutlamak ve aziz
şehitlerimizi anmak için toplanmış bulunmaktayız.
Bir zamanlar üç kıtada hüküm süren Osmanlı Devleti 20.
Yüzyıla gelindiğinde topraklarının büyük çoğunluğunu kaybetmiş durumdaydı.
Devleti eski gücüne kavuşturmak için yeni formüller aranıyordu. Bu sırada
Avrupa’nın göbeğinde başlayan 1. Dünya savaşı Osmanlı yönetimini bir tercih
yapmak zorunda bıraktı. Tarafsız kalınsa bile bu ateşin kendi topraklarına
sıçrayacağını gören Osmanlı yönetimi, hiç değilse savaşın kazanılması durumunda
kaybedilen toprakları geri alma niyetiyle Almanya’nın yanında savaşa girdi.
Şu bir gerçektir ki imparatorluk yorgundu, bitkindi, moralsizdi, cephanesizdi… Ama bir cephe sarsılmaz direnişin, vatanseverliğin sembolü olur… Neresi mi? Elbette ÇANAKKALE!
İtilaf devletlerinin planı basittir; Çanakkale
geçilecek, İstanbul işgal edilecek ve
Osmanlının savaş dışı kalması sağlanacaktır.
16 dev gemiyle girerler boğaza, önce Osmanlı topçularının isabetli
atışları, sonrasında Nusret’in döşediği mayınlara çarparak geri çekilmek
zorunda kalırlar… Ardından karaya asker çıkararak şanslarını denerler ama 8,5
ay süren kara savaşlarında “Hasta Adam” dedikleri Osmanlı, onlara tokat üstüne
tokat atar… Çünkü vatanın tehlikede olduğunu öğrenen kadın-erkek, yaşlı-genç
demeden herkes cepheye koşar. Vatan için siper olur, şehit düşerler… Düşmana çiğnetmezler bu aziz vatanı..
Çanakkale’yi belli bir zaman kalıbına sığdırmak gerçekten zordur. Onun hakkında konuşmak, anlatmak, açıklamak da zordur. Cümleler düğümlenir insanın boğazında… Çanakkale Marmara’yı ve Ege’yi yutan koca bir boğaz olur, büyür karşınızda… Cesaret, denizin suyu kadar boldur Çanakkale’de… 250.000 şehit hiçbir toprak parçasına sığmaz ama bir annenin yüreğine sığar… Bir Mehmetçiğin annesine yazdığı ve mektubu yazdıktan sonra şahadet şerbetini içtiği, kanlı bir mektup sayfasında konuşur Çanakkale… Kahramanlığın, cesaretin en derin anlamı ile tarihin tam merkezinden konuşur Çanakkale… Duymasını bilene…
Ve anlamasını bilen için Çanakkale bir ruhtur. Çanakkale
bir diriliştir. Çanakkale yeni Türkiye’nin önsözüdür. Çanakkale her Türk
evladının bilmesi gereken bir destandır…
Bu müthiş destanın 110. yılında buradan tüm kalbimizle
Çanakkale’nin kahramanlarına ve bu topraklar için canlarını feda eden bütün
şehitlerimize sesleniyoruz: biliniz ki fedakarlıklarınız boşa gitmemiştir ve
dünya döndükçe de boşa gitmeyecektir... Çanakkale Bingöl’dür, Diyarbakır’dır, Çanakkale Şam’dır, Musul’dur,
Çanakkale Halep’tir, Erzurum’dur…Velhasılı Çanakkale Türkiyedir.”dedi.
Program, Çanakkale Deniz Zaferi ve Şehitleri anma video gösterimi ile Farabi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencilerinin şiir okuması ve tiyatro gösterisi ile son buldu.