Yaşanan yüksek kira artışlarına ilişkin açıklamada bulunan Bingöl Kent Konseyi Başkanı Orhan Açıkbaş, dar gelirli ailelerin çözümsüz kalan durum karşısında çaresizliğine dikkat çekti.
“Denetim
mekanizmalarının yetersiz kalması, toplumun hem ekonomik hem de psikolojik
düzenini alt üst etmiştir.” diyen Açıkbaş; Yeterli ve hakkaniyetli bir
mekanizma olmayınca, vatandaş serbest piyasanın olmayan vicdanına terk
edilmekte olduğunu söyledi.
Bingöl’de dar gelirli ailelerin yeni konut alamadığını, TOKİ ve benzeri kurumların yeterince sosyal konut yapamadığı için yoksulluk sınırı altında gelire sahip ailelerin ev sahibi olma hayali dahi kuramadığını aktaran Açıkbaş; “Bingöl Belediyesi yeni imar alanları açarak uygun maliyetli ve depreme dayanıklı yeni konut imalatına öncülük etmeli. Ayrıca orman vasfını yitirmiş hazine arazileri üzerinden arsa ve yerinde dönüşüm programı kapsamında uygulanan ödeme koşullarıyla özellikle dar gelirli ailelere belirli haklar ve kolaylıklar tanınmalı. Bu sayede hem depreme dirençli yeni yapılar inşa edilmiş olacak hem de dar gelirlilerin ev hayalleri gerçekleşecek. Ayrıca TOKİ marifetiyle sosyal konut için yeni adımlar atılarak asgari ücret düzeyinde gelire sahip insanlarımıza yeni barınma alanları oluşturulmalı.” dedi.
“ŞİMDİ KAMU ÇALIŞANLARI
EV ALAMADIĞI GİBİ EMEKLİ OLANLAR İKRAMİYEYLE ANCAK BALKON ALABİLİYORLAR”
Mevcut piyasa koşullarında asgari ücret ya da daha düşük gelire sahip ailelerin ev sahibi olmasının imkansızlaştığını, belediye ve hükümet nezdindeki adımlar haricinde bu hayallerin gerçekleşme oranının neredeyse sıfır olduğunu vurgulayan Açıkbaş; “Geçmişte kamu çalışanları 5-6 yılda ev sahibi olabiliyor, emekli olanlar güzel bir ev satın alabiliyorlardı. Şimdi kamu çalışanları ev alamadığı gibi emekli olanlar ikramiyeyle ancak balkon alabiliyorlar. Bu tablo karşısında asgari ücretli ya da dar gelirli aileler nasıl ev sahibi olacak? Hükümetin bu konuda acil bir müdahalesi elzemdir. Aksi halde ‘serbest piyasa’ savunmasıyla önümüzdeki yakın gelecekte insanlar kira dahi ödeyemeyecekler. Ödeseler de bunu kıt kanaat ıslanan boğazlarını tamamen kurutarak yapacaklar. Yazık günah.” ifadelerini kullandı.
“YETERLİ VE HAKKANİYETLİ
BİR MEKANİZMA OLMAYINCA, VATANDAŞ SERBEST PİYASANIN OLMAYAN VİCDANINA TERK
EDİLMEKTEDİR”
Geçmiş yıllarda düğündeki takı ve benzeri katkıları, aile
desteğiyle birleştiren gençlerin artık bu hayallere ulaşamadığını aktaran
Açıkbaş, “Bırakın ev almayı, gençlerimiz evlenecek gücü dahi bulamıyorlar. Bu
da toplum üzerinde bir vebaldir. Ailelerin yüksek kira yükünden dolayı temel
ihtiyaçlarından kısması, gençlerimizin evlilik planlarını ertelemesi, küçük
esnafın yüksek kira giderlerinden dolayı kepenk kapatması, orta ve dar gelirli
vatandaşlarımızın barınma sorunu yaşamaya başlaması ve kayıt dışı kiralamaların
artması, maliyetlerin sınırsız bir limitle paylaşılıp piyasaların manipüle
edilmesi ve bunlara karşı denetim mekanizmalarının yetersiz kalması, toplumun
hem ekonomik hem de psikolojik düzenini alt üst etmiştir. Yeterli ve
hakkaniyetli bir mekanizma olmayınca, vatandaş serbest piyasanın olmayan
vicdanına terk edilmektedir. Maalesef bu durum ekonomik bozulmanın yanında
ahlaki bozulmayı beraberinde büyütmektedir. Boşanmalar, yıkılan yuvalar ve çok
üzücü olayların her geçen gün artmasının altına yatan önemli bir nedenin de bu
olduğu açıkça anlaşılmaktadır.” şeklinde konuştu.
“DAR GELİRLİ VATANDAŞLAR İÇİN UYGUN FİYATA SOSYAL KONUT PROJELERİ HAYATA GEÇİRİLMELİDİR”
Sorun ve sıkıntıları paylaşan Açıkbaş, çözüm önerilerini
ise şöyle sıraladı: “Bingöl'de konut sorunun çözümü için merkezi ve yerel
yönetimler, siyasi parti temsilcileri, STK temsilcileri, muhtarlar, iş
adamları, inşaat firmaları, emlak sektörü temsilcileri gibi tüm muhatapların
ortak akıl ve vicdanda buluşup, çözüm odaklı formüller geliştirmeleri
gerekmektedir. Gerekli önlemlerin alınmaması durumunda barınma sorunun yanında
ekonomik anlamda da ciddi tahribatlar meydana gelecektir. Sabit tavan oranları
belirlenmeli, kira artış oranlarına etkin denetimler getirilmelidir. Dar
gelirli vatandaşlar için uygun fiyata sosyal konut projeleri hayata
geçirilmelidir. Yatırım amaçlı alınıp boş bırakılan meskenlere boş konut
vergisi uygulanmalıdır. Ekonomik sıkıntı çeken haneler kira destek programları
ile desteklenmelidir. Mülk sahibi ve kiracı dengesi yetkili kurumlarca hukuki
zeminde güvence altına alınmalıdır. Bu önemli sorunun muhataplarını çözüm
odaklı adımlar atmaya ve vatandaşlarımızın yanında olmaya davet ediyoruz.”