Gazze'de yapılan ateşkesten sonra İslam ümmetinin üzerine düşen görev ve sorumluluklara vurgu yapan Diyanet-Sen Bingöl Şube Başkanı Mücahid Çelik, bu süreçten sonra Müslümanların Gazze'ye karşı mesuliyetinin daha da arttığına dikkat çekti.
Aksa Tufanı Operasyonu sonrası yaklaşık 15 ay boyunca
devam eden katliam ve soykırımın ardından yapılan ateşkesle Müslümanların
rehavete kapılmaması gerektiğini belirten Diyanet-Sen Bingöl Şube Başkanı ve Bingöl
Ulu Cami İmam Hatibi Mücahid Çelik, sürdürülecek boykot uygulamaları ve
yapılacak maddi desteklerle işgal rejimi ve destekçi zalimlere tekrardan
katliama cesaret edemeyecekleri büyük bir cevap verilmesi gerektiğini ifade
etti.
Yapılan ateşkes başta olmak üzere boykot, maddi yardımlar, Kudüs davasını gündemde tutacak program ve etkinler sürecini değerlendiren Diyanet-Sen Bingöl Şube Başkanı ve Ulu Cami İmam Hatibi Mücahid Çelik, Gazzeli mazlumların ümmetten davacı değil duacı olabilmeleri için Müslümanların Aksa Tufanının ilk gününde olduğu gibi bundan sonra da gerekli hassasiyetleri gözetmesinin kaçınılmaz olduğuna vurgu yaptı.
"ZALİM İSRAİL VE
DESTEKÇİLERİ HİÇBİR ZAMAN SÖZLERİNDE DURMADI"
Yaklaşık 15 aydan beri bir katliam ve soykırımın olduğunu dile getiren Çelik, "Elhamdülillah kaç gün önce ateşkes imzalandı. Ümidimiz bu ateşkes nihai bir zafere ve rahatlığa vesile olsun. Fakat zalim israil ve destekçileri hiçbir zaman sözlerinde durmadı. Bu zalimler fırsat buldukça yine eski huylarına döneceklerdir. Dolayısıyla biz Müslümanlara düşen vazife onlara karşı boykot, dua ve maddi yardımlarımızla kardeşlerimizin yanında olmaktır. Müslümanların her gün 5 vakit namazlarında oradaki kardeşlerine destek olmaları lazım. Maddi yardımlarda güvenilir kuruluşlar vesilesiyle yardımcı olmaları gerekir. Kesinlikle kardeşlerimizi zalimlerin insafına bırakmadan her zaman onların yanında olduğumuzu ifade etme adına son nefese kadar bu hassasiyetle yaşıyoruz." dedi.
"SON NEFESİMİZE
KADAR GAZZE VE KUDÜS'Ü GÜNDEMİMİZDEN ÇIKARMAYACAĞIZ"
Geçtiğimiz günlerde başlatılan ateşkesle ümmetin asıl sorumluluğunun bundan sonra başladığının altını çizen Çelik, şu ifadelere yer verdi:
"Orada büyük bir yıkım var ve hiçbir şey kalmamış.
Müslümanlar bugünden itibaren bir seferberlik ruhu içerisinde orayı yeniden
imar etmeli. Çünkü oradaki kardeşlerimiz Müslümanların izzetini ve şerefini
korudu. Dolayısıyla onlar can, mal ve nesilleriyle mücadele verdi. Bugün de biz
Müslüman kardeşleri olarak onlara yardımcı olmamız lazım ki son nefesimize
kadar Gazze ve Kudüs'ü gündemimizden çıkarmayacağız. Zalimlere öyle bir cevap
vermeliyiz ki bir daha o katliam ve soykırımlara cesaret edemesinler."
Çelik, "Bir anlaşma sağlandı diye her şey bitmedi. Orada olabildiğince bir mücadele devam ediyor. Enkaz altında yavrularının ceset parçalarını toplayıp defneden kardeşlerimizi ve mücahitleri unutmamalıyız. Onlarla beraber Mahkeme-i Kübra'ya gidip hesap vereceğiz. Eğer vazifemizi yapmazsak orada bizlerden davacı olacaklardır. Davacı değil duacı olmaları için vazifemizi yapmamız lazım ve vazifemizin başında boykot ve her vakitte duayla beraber Gazze'yi yeniden imar etme noktasında gücümüz nispetinde yanlarında olmak gelir." ifadelerini kullandı.