HÜDA PAR Bingöl Merkez İlçe Başkanlığı tarafından Bingöl Ulu Camii önünde düzenlenen kitlesel basın açıklamasında, Gazze'de yaşanan soykırımın; "Müslümanlar arasında ittifak, vahdet ve ittihat için somut adımların atılmasını zorunlu kılmıştır" denildi.
HÜDA PAR Bingöl Merkez İlçe Başkanlığı, siyonist işgal
rejiminin Gazze'ye yaşattığı soykırım ve vahşeti telin etmek ve tepkilerini
göstermek için her hafta düzenlediği etkinliklerine bu hafta da devam etti.
7 Ekim'de başlayan Aksa Tufanı'nı desteklemek ve Filistin İslami Direniş Hareketi'nin (HAMAS) "Ümmet Dayanışması" çağrısına icabet eden vatandaşlar, Bingöl Ulu Camii önünde toplandı.
Cuma namazının ardından Bingöl Merkez Ulu Camii önünde gerçekleştirilen basın açıklamasını, HÜDA PAR Bingöl Merkez İlçe Başkanlığı adına Abdurrrahim Berk okudu.
"Nice az topluluklar, Allah'ın izni ile nice çok topluluklara galip gelmiştir. Allah, sabredenlerle beraberdir." (Bakara suresi 219) ayeti ile konuşmasına başlayan Berk, "Gazze'nin kahraman halkına, izzeti kuşanan liderlerine, siyonist işgale direnen mücahitlere selam olsun. Selahaddin-i Eyyubi ve Sultan Abdülhamid Han'ın torunlarına selam olsun. Direnişe ve dirilişe selam olsun." dedi.
"DEVE KUŞU MİSALİ
KAFANIZI KUMA GÖMMEKTEN VAZGEÇMEYECEK MİSİNİZ"
Toplanma amaçlarını aktaran Berk, "Değerli basın mensupları, duyarlı halkımız! siyonist işgal rejiminin soykırıma varan katliamlarına tepki göstermek için bir araya toplanmış bulunmaktayız. Gazze'de yaşanan mezalimi ve soykırımı görmezden gelenlere yazıklar olsun! siyonist işgal rejimine maddi ve manevi destek sağlayanlara yazıklar olsun! siyonistlerin safında yer alıp ticari, ekonomik ve askeri destek sağlayanlara yazıklar olsun! Mazlumların feryadını işitmeyip zalimlerin safında yer alanlara da yazıklar olsun! Ey İslam coğrafyalarındaki devlet liderleri! Deve kuşu misali kafanızı kuma gömmekten vazgeçmeyecek misiniz? Dünya halkları adil bir düzene ihtiyaç duymaktadır. Gelişen olaylar bölgede ateş çemberini gittikçe genişletmektedir. Yaşananlar büyük bir değişim ve dönüşümün habercisidir. Her yüzyılda bir, devletlerin stratejileri, bölgesel dengeler, yaşanan savaşlar ve önemli olaylar yeni dönemlerin kapısını aralamaktadır. Gazze'de yaşanan vahşet ve soykırım bizlere büyük dersler vermektedir." ifadelerini kullandı.
"10 AYDIR, SİYONİSTLERİN,
ABD'NİN VE AVRUPA ÜLKELERİNİN YENİLMEZLİK ALGISI BİR AVUÇ MÜCAHİT TARAFINDAN
KIRILMIŞTIR"
Direnişçilere karşı ABD, Avrupa ülkeleri ve siyonist işgal rejiminin can çekişmekte olduğunu belirten Berk, "Gazze'deki zulme sessiz kalındıkça akıp giden zaman bizim için zarar ve ziyan olacaktır. Gazze'de yaşanan mezalime seyirci kaldığımız müddetçe aldığımız her nefesin hesabı çetin ve geleceğimiz karanlık olacaktır. siyonist mezalime karşı saflarımızı netleştirmek zorundayız. Ya zalimin yanında zilletle köle olmayı ya da mazlumun yanında izzetle özgür olmayı tercih edeceğiz. Devlet liderleri başta olmak üzere uluslararası aktörler ve halklar, siyonist işgale karşı izzet, şeref ve cesaretle mücadele etmekle mükelleftir. Sorumluluklarımızı yerine getirmemenin bedeli elbette ağır olacaktır. İstikbal ve istiklalimiz için siyonist zulme dur demek ile zillet, kölelik ve korkaklığı tercihe sıkışmış bulunmaktayız. Üçüncü bir yol yok. Bu meselede tarafsız kalan bertaraf olur. Halklar olarak kararlıyız, bu zulüm bitecek. Safımız net, duruşumuz diktir. Devletleri, halklar gibi cesur olmaya davet ediyoruz. 10 aydır, siyonistlerin, ABD'nin ve Avrupa ülkelerinin yenilmezlik algısı bir avuç mücahit tarafından kırılmıştır. Orantısız güç kullanılan Gazze soykırımında siviller hedef alınmıştır. Direnişçilere karşı büyük bir acziyet içine giren; ABD, Avrupa ülkeleri ve siyonist işgal rejimi can çekişmektedir. Bir avuç kahraman mücahidin direnişi bizlere bunun müjdesini vermektedir." Şeklinde konuştu.
"GAZZE'DE YAŞANAN
MEZALİM, BİR DÖNEMİN KAPANMASINA, BAŞKA BİR DÖNEMİN AÇILMASINA KAPI
ARALAMIŞTIR"
Yaklaşık 10 aydır devam eden zulme dünya halklarının karşı olduğunu aktaran Berk, "Gazze'de yaşanan soykırım 3. Dünya Savaşı'nı aratmayacak nitelikteki 10 ayını geride bırakmış, vahşet aralıksız devam etmektedir. Birinci ve İkinci Dünya Savaşı'nda kullanılmayan silahlar Gazze'de kullanılmış ve hâlâ kullanılmaktadır. Bir avuç kahraman mücahit, siyonistlerin şahsında ABD'ye Avrupa ülkelerine ve dünya istikbarına karşı savaşmaktadır. Tam 10 aydır devam eden siyonist şer ittifakının soykırım savaşında, dünya halkları Gazze'nin destansı mücadelesinin yanında durmuştur. Halklar Gazze'ye her türlü desteği sağlamakta, siyonist ürünleri boykot etmekte, Gazze'ye yardım göndermektedir. Meydanları dolduran ümmet ve halklar devletlerini harekete geçirme konusunda üzerlerine düşeni yapmaya devam etmektedir. Gazze'de yaşanan mezalim, bir dönemin kapanmasına, başka bir dönemin açılmasına kapı aralamıştır. Gazze'de canı yanan, evi yıkılan, yetim ve öksüz bırakılan her masumun feryadından hepimiz sorumluyuz." ifadelerine yer verdi.
"BÜTÜN HALKLARI
DAHA GÜÇLÜ ŞEKİLDE MEYDANLARA İNMEYE DAVET EDİYORUZ"
Mescid-i Aksa'nın 21 Ağustos 1969'da siyonist çapulcular tarafından kundaklanarak yakılmasının üzerinden tam 55 yıl geçtiğini söyleyen Berk, "İslam coğrafyasındaki fitne, fesat, ayrılık, tekfircilik, mezhepçilik, ırkçılık, cahiliye adetlerini yerle bir edecek büyük bir vaka yaşanmaktadır. Bu vaka Gazze'dir, Kudüs'tür, Filistin'in her bir karış toprağıdır, mazlumların feryadıdır. Bu vaka; ittifak, vahdet ve ittihat için somut adımların atılmasını zorunlu kılmıştır. Uluslararası Adalet Divanı'nın fonksiyonunun Birleşmiş Milletlerin fonksiyonundan hiçbir farkı kalmamıştır. Uluslararası Adalet Divanı'nın almış olduğu mahkeme kararlarının hiçbir yaptırım gücü yoktur. Mahkemece, siyonist çetenin elebaşları, tetikçileri ve katil sürüsü işgalci sözde ordusuna gerekli cezalar verilmişse de karşılık bulmamıştır. Türkiye başta olmak üzere İslam ülkeleri yaşanan Gazze soykırımından ders ve ibretler çıkarıp kendine gelmelidir. Aralarındaki ihtilafları bir kenara bırakıp bölgesel ittifaklar kurmalıdır. siyonist şer ittifakının dünya düzenini değiştirecek cesur adımlar atılmalıdır. Mescid-i Aksa'nın 21 Ağustos 1969'da siyonist çapulcular tarafından kundaklanarak yakılmasının üzerinden tam 55 yıl geçti. siyonistlerin bu alçak saldırısını bir kez daha lanetliyoruz. Bu vesileyle bütün halkları daha güçlü şekilde meydanlara inmeye davet ediyoruz." dedi.
"SİYONİST İŞGAL
REJİMİ, DENİZE DÖKÜLÜP HARİTADAN SİLİNENE KADAR AZİM VE KARARLILIKLA KUDÜS
DAVASINI SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
Son olarak dünyanın özgür halklarından ve vicdan sahibi
devlet liderlerinden talepleri olduğunun altını çizen Berk, taleplerini şöyle
sıraladı:
"Sakın zalimlere meyletmeyin; yoksa onları saracak ateş size de dokunur" (Hud Suresi 113)
Dünyanın özgür halklarından ve vicdan sahibi devlet liderlerinden talebimiz şudur:
-Siyonist işgal rejimine destek sağlayan ürünleri boykot
etmeye devam ediniz.
-Üçüncü ülkeler üzerinden siyonist işgal rejimine petrol
sevkiyatı başta olmak üzere ticaretin her türlüsünden vazgeçiniz.
-Filistin Devleti'nin tanınması ve Gazze'de soykırımın
durdurulması için çaba sarf eden devletlerin ve uluslararası alanda bu yönde
başlatılan tüm girişimlere destek veriyoruz.
-HAMAS'ın Gazze'de kalıcı ateşkesin sağlanması yönündeki
şartlarına destek veriniz.
-Uluslararası kararlar neticesinde, Gazze'de kalıcı
ateşkesin sağlanması, işgalcilerin Gazze'den çekilmesi, Gazze'nin yeniden imar
edilmesi, insani yardımların ulaştırılmasına yönelik söz konusu kararların
pratikte yerine getirilmesi için siyonist şer ittifakına karşı baskı
yapılmasını talep ediyoruz.
-siyonist işgal rejimi, denize dökülüp haritadan silinene
kadar azim ve kararlılıkla Kudüs davasını savunmaya devam edeceğiz.
-Bu taleplerimizi, burada bulunan değerli kardeşlerimiz,
yakınlarına, akrabalarına, hemşerilerine ve tüm dünyaya duyurmasını
istiyoruz." Dedi.
Program okunan dua ile sona erdi.