HÜDA PAR Bingöl Merkez İlçe Başkanlığı, siyonist işgal rejiminin Gazze'ye yaşattığı soykırım ve vahşeti lanetlemek ve tepkilerini göstermek için her hafta düzenlediği etkinliklerine bu hafta da devam etti.
Katil ve işgalci siyonist rejimin Filistin'deki katliamlarına
tepki göstermek ve işgalcilere karşı başlatılan Aksa Tufanı'na destek amacıyla
HÜDA PAR Bingöl Merkez ilçe Başkanlığı tarafından kitlesel basın açıklaması
düzenlendi.
Cuma namazı çıkışı Bingöl Merkez Ulu Camii önünde gerçekleştirilen basın açıklamasını HÜDA PAR Bingöl Merkez İlçe Başkanlığı adına Hatip Üçgül okudu.
İşgalci siyonist rejimin Filistin'deki insanlık dışı ve soykırıma varan saldırılarını protesto etmek için düzenlenen basın açıklamasında Üçgül, İslam devletlerinin liderleri başta olmak üzere tüm Müslümanlar bilmeli ki siyonist rejim, Filistin topraklarında yenilgiye uğratılmadığı takdirde işgal hareketleri yayılacak ve bu işgalin "Bereketli Hilal" bölgeleri ile de sınırlı kalmayacağını belirtti.
Al-i İmran suresi 103. Ayeti ve soykırıma maruz kalıp direnen Gazze halkını selamlayarak konuşmalarına başlayan Üçgül, "Hep birlikte Allah'ın ipine sımsıkı sarılın; bölünüp parçalanmayın. Allah'ın size olan nimetini hatırlayın. Hani siz birbirinize düşman idiniz de Allah gönüllerinizi birleştirdi ve O'nun nimeti sayesinde kardeş oldunuz. Siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi Allah kurtarmıştı. İşte Allah size ayetlerini böyle açıklıyor ki doğru yolu bulasınız.' (Al-i İmran 103) 7 Ekim'den bu yana insanlık tarihinin gördüğü en vahşi katliamlara rağmen bir an olsun direnişten vazgeçmeyen, pes etmeyen Filistin'in aziz evlatlarına selam olsun! Lübnan'dan, Yemen'den ve Irak'tan namlularını işgal rejimine çeviren Filistin direnişinin dostlarına selam olsun! Dünya genelinde Filistinli mazlumlar için ayağa kalkan, yüreği Filistin'le çarpan tüm özgür insanlara selam olsun! Kudüs işgal altındayken gülmeyi unutan, geceleri uyuyamayan Selahaddin-i Eyyubi'nin ve Kudüs müdafii Abdulhamit Han'ın torunlarına selam olsun!" dedi.
"FİLİSTİN TOPRAKLARINDAKİ İŞGAL HER GEÇEN GÜN ARTIYOR"
Kadın, çocuk, yaşlı ve genç ayrımı yapmadan şehit eden
siyonist çetenin, Müslümanı Müslümana kırdırma planlarını bir bir devreye
koyduğunu aktaran Üçgül, "Değerli halkımız ve kıymetli basın mensupları,
siyonist işgal rejimi ve arkasındaki İslam düşmanı konsorsiyumun 7 Ekim 2023
tarihinden itibaren soykırıma dönüştürdüğü saldırlar bir an bile durmadı.
Filistin'de her gün kardeşlerimiz; kadın, çocuk, yaşlı ve genç ayrımı
yapılmadan yanarak, parçalanarak ve enkaz altında kalarak şehit oluyor.
Çocuklar, annelerinin çaresiz bakışları arasında açlıktan ölüyor. İşgal
zindanlarında kardeşlerimiz ağır işkencelerle şehadete ulaşıyor. Filistin
topraklarındaki işgal her geçen gün artıyor. Arz-ı mev'ud hayalleri kuran siyonist
rejimin, Lübnan'a yönelik işgal hazırlıkları ise devam ediyor. ABD
öncülüğündeki Haçlı/Evanjelik şer cephesinin, Türkiye'ye ve Lübnan'a komşu
Suriye'deki Müslümanı Müslümana kırdırma planları bir bir devreye konuluyor.
Türkiye de bu tuzağın içine çekilmek isteniyor." diye belirtti.
"MEZHEPÇİLİĞİ KÖRÜKLEYEREK MÜSLÜMANLARI ZAYIF DURUMA DÜŞÜRMEK İSTEYEN FİTNE ODAKLARINA DA ASLA PRİM VERİLMEMELİDİR"
Filistin'deki mazlumlara yardım için işgal rejimine savaş
açan Lübnan Hizbullah Hareketi ve Yemen Ensarullah Hareketi'nin, siyonistlerle
savaşlarında yalnız bırakılmaması gerektiğini söyleyen Üçgül, "İslam
devletlerinin liderleri başta olmak üzere tüm Müslümanlar bilmeli ki siyonist
rejim, Filistin topraklarında yenilgiye uğratılmadığı takdirde işgal hareketleri
yayılacak ve bu işgal, Bereketli Hilal bölgeleri ile de sınırlı kalmayacaktır.
Bu nedenle HAMAS ve diğer direniş gurupları başta olmak üzere Siyonist rejim ve
ABD öncülüğündeki koalisyonla fiili savaşta olan Filistin dışındaki direniş
hareketleri de siyasi, ekonomik ve askeri olarak desteklenmelidir.
Filistin'deki mazlum kardeşlerimize yardım için işgal rejimine savaş açan
Lübnan Hizbullah Hareketi ve Yemen Ensarullah Hareketi, siyonistlerle
savaşlarında yalnız bırakılmamalıdır. Mezhepçiliği körükleyerek Müslümanları
zayıf duruma düşürmek isteyen fitne odaklarına da asla prim verilmemelidir.
Şehit Salih Aruri'nin alt yapısını oluşturduğu ve Lübnan Cemaati İslami lideri
ile Hizbullah liderinin bir araya geldiği görüşmeleri önemsiyoruz ve
destekliyoruz. Halen Mavi Hat üzerinde yoğunlaşan ve Lübnan için topyekûn bir
savaşın habercisi olan çatışmalarda, Fecr Kuvvetlerinin de Hizbullah ile
birlikte Siyonist rejimi vurmasını sabırsızlıkla bekliyoruz " şeklinde
konuştu.
"İSLAM ÜLKELERİ LİDERLERİNİ VE HALKLARINI EMPERYALİSTLERİN FİTNE VE KAOS PLANLARINA KARŞI UYANIK OLMAYA ÇAĞIRIYORUZ"
Ülkemizde Suriyelilere yönelik yapılan ırkçılığa karşı
tüm Müslümanları sağduyuya davet eden Üçgül, "İslam ülkeleri liderlerini
ve halklarını, emperyalistlerin fitne ve kaos planlarına karşı uyanık olmaya
çağırıyoruz. Ülkemizde ve Suriye'de ırkçılık üzerinden provoke edilen
kalkışmalara karşı tüm Müslümanları, akl-ı selime ve sağduyuya davet ediyoruz.
Müslümanın Müslümana kanının, malının ve namusunun haram olduğunu bir kez daha
hatırlatıyoruz." dedi.
"GAZZE'DEKİ MÜCADELE ŞEKSİZ ŞÜPHESİZ BİR HAK VE BATIL, BİR İMAN VE KÜFÜR, BİR TEVHİT VE ŞİRK MÜCADELESİDİR"
Gazze'deki mücadelenin, şeksiz şüphesiz bir hak ve batıl,
bir iman ve küfür, bir tevhit ve şirk mücadelesi olduğunu belirten Üçgül,
"Siyo/Emperyalistlerin tuzaklarına karşı yapılması gereken, ilk kıblemiz
Mescid-i Aksa ve tarih boyunca tevhid mücadelesinin merkezi olan Kudüs davası
etrafında birleşmektir. Yapılması gereken, sabrın, kararlılığın ve imanın şehri
Gazze'deki on binlerce şehidin kutlu mirasına sahip çıkmaktır. Zira Bilad-ı
Şüheda'ya dönen Gazze, ümmetin varoluşsal krizleri zemininde bir mihenk taşı
gibi Müslümanların kalitesini ortaya koymuştur. Gazze, insanlık erdemini ve
erdemsizliği birbirinden ayırmış; Müslümanları ve Müslüman gibi görünenleri de
net bir şekilde afişe etmiştir. Gazze'deki mücadele şeksiz şüphesiz bir
hak ve batıl, bir iman ve küfür, bir tevhit ve şirk mücadelesidir. Bu savaşta
gri alan yoktur. Ak ve kara birbirinden net bir şekilde ayrılmıştır. Dolayısıyla
bu savaş; tarafsız kalınacak, sesiz kalınacak, oturup seyredilecek bir savaş
değildir. Bu savaş, siyasi konjonktüre kurban edilecek bir savaş hiç değildir.
Bu savaş, ırksal ve mezhebi teamüllerin çıkmazlarından kurtulmayı, her Müslüman
devlet, toplum, cemaat ve ferde mecbur kılmış, "Toptan Allah'ın ipine
sarılın!" emrini, kurtuluş reçetesi olarak önümüze koymuştur. Gazze'de 9
aydan bu yana zulüm ve katliamlar devam ederken mücadelenin sonunda Allah'ın
izniyle direnenler ve direnişe destek verenler kazanacaktır. Galip gelecek
olanlar Allah'ın taraftarlarıdır. (Maide 56) Direnişe selam olsun! Allah'ın
rahmeti ve bereketi üzerine olsun!" ifadelerine yer verdi.
Program okunan dua ile sona erdi.