İşgal rejimi tarafından Gazze'de gerçekleştirilen katliamlara tepki gösteren HÜDA PAR Bingöl Merkez İlçe Başkanlığı, "siyonistlere yakıt ve enerji tedarik eden ve bunu gizleme gereği duymayan SOCAR şirketine yönelik yaptırım ve kısıtlamalar devreye konulmalıdır." dedi.
HÜDA PAR Bingöl Merkez İlçe Başkanlığı, siyonist işgal
rejiminin Gazze'ye yaşattığı soykırım ve vahşeti lanetlemek ve tepkilerini
göstermek için her hafta düzenlediği etkinliklerine bu hafta da devam etti.
Gazze'de yaşanan vahşeti kınamak ve tepki göstermek için HÜDA PAR Bingöl Merkez İlçe Başkanlığı, kitlesel basın açıklaması düzenledi.
Bingöl Merkez Ulu Camii önünde gerçekleştirilen basın açıklamasını HÜDA PAR Bingöl Merkez İlçe Başkanlığı adına Abdurrahim Berk okudu.
Berk, "Aksa Tufanı sonrası başlayan Gazze soykırımı ve vahşeti sekiz aydır aralıksız devam ediyor. Bir tarafta tarihin kaydettiği en korkunç katliam ve soykırım; diğer tarafta ise bir avuç mücahidin, şerefli halkın izzetli direnişi. Bir tarafta her gün onlarca yüzlerce katledilen çocuk, kadın ve masum halk; diğer tarafta bu vahşeti kanıksamış seyirci sürüsü. Bir tarafta sınırı aştıkça aşan azgın siyonist güruh; diğer tarafta teslim olmuş, zillet libasını giyinmiş dağınık ümmet. Yekvücut olmuş zulüm ve işgale karşı hâlâ ırk ve mezhep taassubuyla yek diğerini boğmaya çalışan sözüm ona laf mücahitleri. Gazze'yi, Filistin'i, İslam'ı ve Müslümanları yok etmeye ahitleşmiş siyonist ve destekçilerine karşı İslam beldelerinin teslimiyetçi ve işbirlikçi idarecileri. Necis siyonist postallarla çiğnenen Aksa'ya, akıtılan kanlara, tecavüz edilen ırz ve namusa karşılık reel politik hesaplar yapan ve hatta fırsattan istifade ticari ve politik rant peşinde olanlar." ifadelerini kullandı.
"BU HÂL ÜZERİ DEVAM EDERSEK GAZZE İMTİHANINDA HANEMİZE VEBAL, PAYIMIZA DA ZİLLET VE MESKENET DÜŞECEKTİR"
Berk, "Kardeşlerim; Bu vahim manzara karşısında
ümmet olarak durumumuzu sorgulamak ve olanı görmek zorundayız. Görünen o ki; bu
hâl üzeri devam edersek Gazze imtihanında hanemize vebal, payımıza da zillet me
meskenet düşecektir. Kendimizi avutmamızın anlamı ve gereği yoktur. Gazzeli,
Filistinli mücahitlerin tarihe geçecek izzet ve direniş tablolarından da Aksa
ve Kudüs davasında kıt imkanlarını seferber eden Yemenli yiğitlerin, etkili
direniş ortaya koyan Lübnan halkının ve diğer direniş erlerinin gayret ve
mücadelelerinden de kendimize pay çıkarmayalım. Elbette ki
duyarlılığımızın nişanesi olan etkinliklerimiz, ayni ve nakdi yardımlarımız,
dualarımız, siyonistlere olan öfkemiz değerli ve gereklidir. Ancak gelinen
noktada Kudüs davasında, mazlum kardeşlerimize uygulanan soykırım ve katliamı
önleme noktasında ümmet olarak sınıfta kaldığımız da açık bir hakikattir.
Mahzun Aksa bizi bekliyor! Yan yana dizilmiş, bedenleri paramparça olmuş
bebekler, feryatları arşa yükselen anneler, açlıktan ölen çocuklar bizden daha
fazlasını bekliyor! Endülüs için yaktığımız ağıtları Kudüs ve Filistin için
yakmak zorunda kalmadan önce silkinip kendimize gelmenin zamanı geçmek
üzeredir." dedi.
"BU DAVA ULUSAL SINIRLARA, HESAPLARA HAPSEDİLEMEZ"
Kudüs davasının ulusal sınırlara, hesaplara
hapsedilmeyeceğini bildiren Berk, "Değerli halkımız; Kudüs davası sadece
Filistinlilerin davası değildir, her Müslüman'ın davasıdır. Kur'an'da kutsanmış
bu beldenin hürmetinin muhafazası hepimiz için vecibedir. Bu dava ulusal
sınırlara, hesaplara hapsedilemez. Ümmetin her bir ferdi bu şuur ve bilinçle
harekete geçinceye kadar müşterek sorumluluğumuz devam edecektir. Dünya
genelinde Gazze soykırımına karşı oluşan tepki ve uyanışların çeşitlenip
artması umut vericidir. Bağımsız bir Filistin'den yana irade açıklayan,
siyonist rejimle ilişkilerini sınırlayan veya sonlandıran devletler her geçen
gün artmaktadır. Üniversitelerdeki protesto ve gösteriler başta olmak üzere
değişik platformlarda siyonizme karşı oluşan tutum ve duruşların artması
siyonistleri ve işbirlikçilerini telaşlandırmaktadır. Vicdan sahiplerine selam
olsun! İnsanlık onurunu siyonizme çiğnetmeyenlere selam olsun."
ifadelerine yer verdi.
"ZULME SEYİRCİ KALMAK ZALİME DESTEKTİR"
Son olarak HÜDA PAR tarafından Meclis'e sunulan kanun
teklifinin desteklenmesi gerektiğini aktaran Berk, "Yeis ve yılgınlık
Müslümanın hasleti değildir. Azim ve sabırla cehd ve gayretimizi artırıp Aksa
ve Kudüs bilincimizi diri tutmak zorundayız. Her fırsat ve imkânı kullanarak
güç ve yetki sahiplerini, iktidarı ve idarecileri harekete geçirmenin yollarını
aramalıyız. HÜDA PAR olarak iktidara, yöneticilere, Meclise ve siyasi
partilere çağrımızdır; Öncelikle ülkemiz üzerinden siyonistlere ikmal ve
lojistik sağlama imkanlarını gerçek anlamda kesecek tedbirleri hayata geçirin.
Özellikle siyonistlere yakıt ve enerji tedarik eden ve bunu gizleme gereği
duymayan SOCAR şirketine yönelik yaptırım ve kısıtlamalar devreye konulmalıdır.
HÜDA PAR tarafından Meclis'e sunulan; siyonist vahşete soykırım suçuna iştirak
eden Türkiye vatandaşlarının cezalandırılmasını öngören ve siyonist katillerin
soykırım suçlularının yargılanmasını kolaylaştıran kanun teklifinin yasalaşması
için destek olun. Söz konusu kanun teklifi ile ilgili yapılacak imza
kampanyasına halkımız da destek vermelidir. Zulme seyirci kalmak zalime
destektir! Zulme rıza zulümdür! Zulmedenlere meyletmekten bizi koruması
temennisiyle hepinizi Allah'ın selamı ile selamlıyoruz." dedi.
Program okunan dua ile sona erdi.