HÜDA PAR Bingöl Merkez İlçe Başkanlığı tarafından yapılan kitlesel basın açıklamasında, "Bugün maslahatı ve ıslahatı terk etmeye karar verdik. Bugün masum çocuklar edasıyla ve gözüyle 'kral çıplak' demeye adandık. Bugün sultanları, emirleri, başkanları ve kralları ifşa etmeye karar verdik. Varsın gocunsunlar, varsın demir parmaklıklar arkasına atsınlar. Zelil dolaşmaktan daha evladır" denildi.
HÜDA PAR Bingöl Merkez İlçe Başkanlığı, siyonist işgal
rejiminin Gazze'ye yaşattığı soykırım ve vahşeti lanetlemek ve tepkilerini
göstermek için her hafta düzenlediği etkinliklerine bu hafta da devam etti.
Gazze'de yaşanan vahşeti kınamak ve tepki göstermek için HÜDA PAR Bingöl Merkez İlçe Başkanlığı, kitlesel basın açıklaması düzenledi.
Bingöl Merkez Ulu Camii önünde gerçekleştirilen basın açıklamasını HÜDA PAR Bingöl Merkez İlçe Başkanlığı adına Hatip Üçgül okudu.
Açıklamasına "Size ne oluyor da Allah yolunda ve 'Rabbimiz! Bizi, halkı zalim olan bu şehirden çıkar; bize tarafından bir dost ver, bize katından bir yardımcı ver!' diyen zayıf düşürülmüş (zavallı) erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz! (Nisa /75)" ayetiyle başlayan Üçgül, "Bugün iğneyi de çuvaldızı da kendimize batırmak üzere toplandık dostlar. Bugün sözü dosdoğru haykırmak üzere bir araya geldik. Bugün maslahatı ve ıslahatı terk etmeye karar verdik. Bugün masum çocuklar edasıyla ve gözüyle 'kral çıplak' demeye adandık. Bugün sultanları, emirleri, başkanları ve kralları ifşa etmeye karar verdik. Varsın gocunsunlar, varsın öfkelenip kudursunlar, varsın demir parmaklıklar arkasına atsınlar. Zelil dolaşmaktan daha evladır." dedi.
"İSTANBUL'UN SAVUNMASI GAZZE’DEN BAŞLAR"
"Savaşın asıl kaybedeni biziz biz! İslam ümmetinin
başına musallat olmuş liderleri ve onları alaşağı etmek için harekete geçmeyen
Müslüman halklardır/ ümmettir" diyen Üçgül, "Bugün istatistik
vermeyeceğiz dostlar. Herkesin canlı yayında izlediği bilmem kaç bin çocuk ve
kadının vahşice katledildiğini anlatmayacağız bugün. Soykırıma ve vahşetin
gidişatına zerre kadar etkisi olmayan dünyanın bilmem neresinde, bilmem kaç
kişinin neler yaptığını açıklamayacağız bugün. Başka meselelerde yekvücut olan
Batı’nın kimi ülkelerinin göstermelik ve 'bir parmak bal çalan' türden
çıkışlarına ittiba etmeyeceğiz. HAMAS liderlerini de katil siyonist çete
liderleri ile eşitleyen ve sözüm ona ikisini de mahkûm eden Garbın Adalet
Divanı'na methiyeler düzmeyeceğiz. Bugün zulmün ve vahşetin boyutuyla zaman
harcamayacağız. Bugün iğne ile kuyu kazmayacağız. Bugün çuvaldızı elimize almış
her bir yerimizi yara bere edinceye değin; kan revan içinde kalıncaya değin
kendimize batırmak üzere toplandık. Evet Vallahi Filistinli Müslümanlar
kazanacaktır. Topyekûn ölseler de kazanacaklar; Allah lütfeder de Siyonist
çeteyi yenseler de kazanacaklardır. Bu savaşın asıl kaybedeni biziz biz! İslam
ümmetinin başına musallat olmuş liderleri ve onları alaşağı etmek için harekete
geçmeyen Müslüman halklardır/ ümmettir. Düşünebiliyor musunuz ki, 'Batı bu
katliamlar karşısında seyirci kalmaktadır üzerine düşeni yapmamaktadır'
diyorlar ve Batı'ya verip veriştiriyor. Bu nasıl bir utanç Allah'ım! Adama
sormazlar mı zaten bu zulmü bizatihi faili olan Batı'dan medet bekleyeceğinize,
siz ne yaptınız? Hakeza, ülkemizden gidip siyonist çeteye askerlik yapan ve
Filistinlileri katleden sözde çifte vatandaşlarımıza müdahale etmiyorken
'İstanbul'un savunması Gazze'den başlar' dememizin kaç alıcısı çıkar
acep?" sorusunu yöneltti.
"GAZZE MÜSLÜMANLARLA SAVAŞIYOR"
Üçgül, sözlerine şöyle devam etti: "Bugün
Gazzelilerle savaşan Batı'yı ifşa etmeye ve onlara küfretmeye gelmedik buraya.
Onlar zaten bu vahşetin failleridirler ve Siyonist-Haçlı ittifakının apaçık
yüzüdürler. Biz Gazze'nin kimlerle savaştığını ifşa etmeye geldik. Gazze
siyonistler ile savaşmıyor, Haçlılarla da savaşmıyor. Gazze Müslümanlarla
savaşıyor esas. Gazze siyonizme her türlü desteği veren Mısır, Suud, Ürdün ve
BAE'nin liderleriyle savaşıyor. Gazze daha düne kadar siyonistlere mal satan,
sözden öte bir şey yapmayıp yeri göğü inletemeyen halk ile savaşıyor. Gazze
içimizdeki hain, gafil, işbirlikçi, kof, korkak ve satılmış devşirmelerle
savaşıyor."
"YÖNETİCİLERİMİZİ KARAR ALMAYA, HAREKETE GEÇMEYE ZORLAMALIYIZ"
"Şunu artık bütün dünya anladı ki bu vahşeti sokağa
dökülen vicdan sahibi kitlelerin gücüyle engellemek mümkün değildir."
diyen Üçgül "Elbette Filistin için yapılan her eylem atılan her adım çok
kıymetlidir ve takdire şayandır. Ancak şuna yakinen şahitlik ettik ki dünyayı
yöneten vahşi Siyonist/Batı sistemi ve bu sisteme angaje ve kul köle olan İslam
aleminin yöneticileri ıslah olmadan, tutum geliştirmeye zorlanmadan ve ifşa
edilmeden bu vahşet sona ermeyecektir. Hatta bu vahşet hepimizi yakıncaya değin
dalga dalga yayılarak büyüyecektir. Geçmiş yüzyıl da bunun apaçık bir
kanıtıdır. O nedenle kıymetli Müslüman halkımız! Gazze için yaptığımız eylem ve
boykotların yanında asıl yapmamız gereken şey; kendi yöneticilerimizi karar
almaya, harekete geçmeye zorlamak olmalıdır. Onları ifşa etmeli, onları mahkûm
etmeliyiz. Kendi maskeleri düşmesin diye bizleri milli ve mezhebi ihtilaflara
sevk edip bu ihtilafları körüklemektedirler. Bu, bizatihi siyonist çetenin
projelerindendir. Bu tuzağa kesinlikle düşmemeliyiz. Bizi bu tuzağa, bu
iradesiz, bu kifayetsiz, asalak ve uşak yöneticiler bizatihi çekmektedirler.
Onların mezhep ve meşrep gibi bir dertleri asla yok ve olmadı. Onları unutup
birbirimizle uğraşalım diye Batılı dostlarıyla ortaklaşa oynadıkları bir
oyundan başka bir şey değildir." dedi.
Üçgül, basın açıklamasının sonunda, "Ey insanlık tarihinin görüp görebileceği en mazlum ve en kahraman halkı! Wallahi siz kazandınız ama biz kaybediyoruz. Allah'ın rahmeti ve bereketi üzerinize olsun!" ifadelerini kullandı.
Program okunan dua ile sona erdi.