HÜDA PAR Bingöl Merkez İlçe Başkanlığı tarafından yapılan kitlesel basın açıklamasında, "Zalim ile birlikte mazlumu, haksız ile birlikte haklıyı da suçlu gören Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısının HAMAS liderleri hakkındaki tutuklama talebini kınıyoruz." denildi.
7 Ekim'de başlayan Aksa Tufanı'nı desteklemek ve Gazze'de
yaşanan vahşeti kınamak ve tepki göstermek için HÜDA PAR Bingöl Merkez İlçe
Başkanlığı, kitlesel basın açıklaması düzenledi.
Bingöl Merkez Ulu Camii önünde gerçekleştirilen basın açıklamasını HÜDA PAR Bingöl Merkez İlçe Başkanlığı adına Mustafa Kömürateş okudu.
Açıklamasına "Zulmedenler yakında nasıl bir inkılapla devrileceklerini göreceklerdir. (Şuara 227)" ayeti ile başlayan Kömürateş, "Filistin'de nesilden nesile aktarılarak günümüze kadar ulaşan direniş ruhunun öncüsü Şehit İzzeddin el Kassam ve Kassamiler hareketine selam olsun! İşgal rejiminin temellerini sarsan İntifada hareketlerinin mimarı Şehit Fethi Şikaki ve İslami Cihad'a selam olsun. Mücadele ve kanıyla Filistin direnişini büyüten Şehit Şeyh Ahmet Yasin'e ve şanlı HAMAS'a selam olsun! Dünyanın dört bir yanında, asrın en büyük zulümlerinden birinin yaşandığı Gazze için harekete geçen vicdan sahibi herkese selam olsun. Allah'ın rahmeti ve bereketi, mazlum Filistin halkının acısını yüreğinin derinliklerinde hisseden ve bu alanda toplanan kardeşlerimizin üzerine olsun." dedi.
"ŞEHADETE ULAŞAN KARDEŞLERİMİZİN SAYISI 40 BİNE YAKLAŞTI"
Filistin'de 75 yılı aşkındır devam eden sistematik zulüm
ve katliamların, 7 Ekim'den itibaren soykırıma dönüştüğünü belirten Kömürateş,
"2006'dan bu yana dünyanın en büyük açık cezaevi haline getirilen Gazze,
soykırım saldırıları ile dünyanın en büyük mezarlığına dönmek üzere.
Kelimelerin anlatmakta kifayetsiz kaldığı vahşet nedeniyle şehadete ulaşan
kardeşlerimizin sayısı 40 bine yaklaştı. 100 bine yakın mazlum yaralandı, on
binlerce ev, okul, camii yıkıldı. Gazze'nin alt ve üst yapısı tamamen tahrip
edildi. Yerle bir edilen Gazze'den Mısır sınırındaki Refah kentine
sığınan mazlum Filistin halkı, burada da işgalcilerin vahşi saldırılarına maruz
kalıyor. Soykırım saldırıları nedeniyle her gün yüzlerce kardeşimiz,
kadın-çocuk-yaşlı ayrımı yapılmadan hunharca katlediliyor." ifadelerini
kullandı.
"İŞGAL REJİMİNİN YENİ NEKBE PLANI"
Gazze'deki direniş karşısında ecel terleri döken işgal
rejiminin, Refah kentine sığınan Gazzeli sivilleri Sina Yarımadası'na sürme
planları yaptığına dikkati çeken Kömürateş, "Yeni bir Nekbe ve diaspora
planı olan işgal rejimi, kendileri için teolojik öneme haiz Sina Yarımadası'nı
işgal ederek arz-ı mev-ud hayali için önemli bir adım atmak istiyor. Gazze
sınırları içerisinden geçerek Akdeniz'i Akabe Körfezi'ne bağlayacak Ben Gurion
Kanalı Projesi'ni hayata geçirmeye çalışan işgal rejimi, mazlum Filistin
halkını göçe zorlayacak adımlar atıyor. ABD'nin Gazze'de inşa ettiği ve yapımı
geçtiğimiz günlerde tamamlanan limanın bu projeye hizmet ettiği aşikardır.
Emperyalist ABD öncülüğündeki şer ittifakının adım adım hayata geçirmeye
çalıştığı şeytani planların hedefinde parçalanmış, zayıf düşürülmüş, anarşi ve
kaosun hüküm sürdüğü bir ümmet coğrafyası vardır. Bu nedenle İslam Ümmeti
olarak uyanık olmak zorundayız. Dostumuzu ve düşmanımızı iyi tanımak ve buna
göre tavır almak zorundayız." şeklinde konuştu.
"HAMAS, SİYASİ, EKONOMİK VE ASKERİ OLARAK DESTEKLENMELİDİR"
Başta Filistin olmak üzere özellikle Mısır ve tüm
Ortadoğu ülkeleri için kaos ve işgal kapılarını aralayacak gelişmelerin
önündeki en büyük engelin HAMAS ve diğer direniş gurupları olduğunu, İslam
Ümmeti için her türlü fedakarlığı yapan HAMAS'ın sadece siyasi olarak değil
ekonomik ve askeri olarak da desteklenmesi gerektiğini belirten Kömürateş,
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Siyonist işgal rejiminin 7 Mayıs'ta Refah Sınır Kapısı'nın Gazze tarafını işgaliyle birlikte Mısır topraklarından Gazze'ye insani yardım geçişi durmuştur. Sınırın Mısır tarafından Gazze'ye ulaştırılmak istenen yardım malzemeleri, tırlar içerisinde bekletilirken Gazze tarafında ise yeni bir kıtlık dalgası yaşanmaktadır. Gazze'ye düzenli bir şekilde yardım malzemeleri gönderilmediği takdirde açlık nedeniyle toplu ölümlerin yaşanacağı günler uzak değildir. Gazze ve Kuzey Gazze'de sağlık hizmetleri tamamen durmuş, birinci basamak tedavi hizmetleri dahi yapılamamaktadır. Bu bölgelerde yaşayan en az 700 bin insan yeni bir felaketin eşiğine gelmiş bulunmaktadır. İnsani felaketin yaşandığı bu bölgelere acil olarak sahra hastaneleri kurulmalı, tıbbi yardım malzemeleri ve sağlık görevlilerinin gönderilmesi için acilen harekete geçilmelidir."
"FİLİSTİN DİRENİŞİNİ YARGILAMAK KİMSENİN HADDİNE DEĞİL"
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısının
Filistinlilere yönelik insanlık suçu işledikleri gerekçesiyle işgal rejimi
sözde başbakanı ve savunma bakanı hakkındaki tutuklama talebini olumlu
gördüklerini belirten Kömürateş, "Ancak aynı Savcının HAMAS'ın Gazze
sorumlusu Yahya Sinwar, Filistin direnişinin genel komutanı Muhammed Deyf ve
HAMAS Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye hakkındaki tutuklama talebini ise
adaletsiz ve maksatlı bir girişim olarak görüyoruz ve reddediyoruz. Zalim ile
birlikte mazlumu, haksız ile birlikte haklıyı da suçlu gören Uluslararası Ceza
Mahkemesi Başsavcısının HAMAS liderleri hakkındaki tutuklama talebini
kınıyoruz. Öte yandan işgal rejimi Uluslararası Ceza Mahkemesine taraf değilken
Filistin bu statüye taraftır. Dolayısıyla Uluslararası Ceza Mahkemesinden
tutuklanma kararı çıktığı takdirde işgal rejimi başbakanı ve savunma bakanı
için herhangi bir tutuklanma söz konusu olmazken HAMAS lideri İsmail
Heniyye'nin sözleşmeye taraf olan 123 ülkede tutuklanması gündeme gelecektir.
Hal böyle iken Uluslararası Ceza Mahkemesinin algı operasyonlarını ve kılıfına
uydurulmuş ayak oyunlarının farkında olduğumuzu belirtiyor, Filistin direnişini
yargılamanın kimsenin haddine olmadığını haykırıyoruz." dedi.
"HERKES ÜZERİNE DÜŞEN SORUMLULUĞU YERİNE GETİRMELİ"
ABD başta olmak üzere Avrupa genelindeki üniversitelerde,
Filistin'de katledilen mazlumlar için ayağa kalkan öğrencileri kutladıklarını,
küresel intifadanın ayak sesleri niteliğindeki bu protestoların tüm ülkelere
yayılmasını temenni ettiklerini belirten Kömürateş, son olarak şu ifadelere yer
verdi:
"HAMAS'ın kuruluş bildirgesi El Misak'ta belirtildiği gibi Filistin hiç kimsenin malı olmayacak bir vakıftır. Filistin İslam ümmetinindir. Kudüs bilinci gelecek nesillere aktarılmalıdır. Bu bağlamda 'Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli' Yeni Müfredat Taslağı'nda mutlaka 'Kudüs' konusuna ayrıntılı yer verilmelidir. Siyonistlere destek veren firmalara ve ülkelere karşı boykot yaygınlaştırılmalı, boykotun devletler düzeyinde olması için -İslam İş birliği Teşkilatı ve D-8 ülkeleri gibi- üyeleri Müslüman devletlerden oluşan örgütler inisiyatif almalıdır. Gazze'de katliamların durdurulması için herkes üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir. Gazze'de 8 aydan bu yana soykırıma karşı direnen, mücadele eden ve sabreden kardeşlerimize selam olsun, Allah yar ve yardımcıları olsun, Allah'ın selamı üzerinize olsun!"
Program okunan dua ile sona erdi.