HÜDA PAR Bingöl Merkez İlçe Başkanlığı, siyonist işgal rejiminin Gazze'ye yaşattığı soykırım ve vahşeti lanetlemek ve tepkilerini göstermek için her hafta düzenlediği etkinliklerine bu hafta da devam etti.
Her hafta olduğu gibi bu hafta da 7 Ekim'de başlayan Aksa
Tufanı'nı desteklemek ve Gazze'de yaşanan vahşeti kınamak ve tepki göstermek
için HÜDA PAR Bingöl Merkez İlçe Başkanlığı Cuma namazından sonra Merkez Ulu
Camii önünde basın açıklaması düzenledi.
Basın açıklaması metnini HÜDA PAR Bingöl Gençlik Kolları Başkanı Yusuf Doğru okudu.
Konuşmasına, Nisa Suresi'nin 168'inci ayetini okuyarak başlayan Doğru, "Gazze'de siyonist zulme sessiz kalmayıp mazlumların safında yer alan vicdan sahiplerine selam olsun. Bağrı yanık mazlumların ahını işitip bu meydanları dolduran duyarlı halkımıza selam olsun. Zulme sessiz kalmayan ve zulmün karşısında dik duranlara selam olsun. Allah'ın selamı rahmeti ve bereketi üzerinize olsun. Değerli basın mensupları, muhterem halkımız, kıymetli kardeşlerim ve bacılarım! Yine bir cuma gününde bir arada toplanmış bulunmaktayız." ifadelerini kullandı.
"DÜNYANIN DÖRT BİR YANINDA İNSANLIK VİCDANI AYAKTA VE SİYONİST İŞGAL REJİMİNİN YOK OLUŞUNU HAYKIRIYOR"
Gazze'de yaşanılan zulmün üzerinden yaklaşık 8 aylık bir
zaman geçtiğini ve bu zulmün bir an bile durmadığını belirten Doğru,
"Gazze soykırımının başlamasından bu yana sekiz ay geçti! Bu süre zarfında
terör şebekesi siyonist işgal rejimi, Gazze'de yürüttüğü soykırıma bir an dahi
ara vermedi. Her gün Filistin'de benzeri görülmemiş şekilde katliama tanık
oluyoruz. Son yedi ayda büyük çoğunluğu kadın ve çocukların oluşturduğu en az
40 bin mazlum Filistinli kardeşimiz, siyonist nazi işgalcileri tarafından
katledildi. Yüz bine yakın savunmasız kardeşimiz ise yaralandı. Gazze'de
yüzlerce cami, kilise, okul, hastane ve yüzbinlerce konut yerle bir edildi.
Siyonist terör rejiminin, Gazze'de yürüttüğü bu vahşet sadece Filistinlileri
hedef almıyor, bütün bir insanlığın vicdanını hedef alıyor. Dünyanın dört bir
yanında insanlık vicdanı ayakta ve siyonist işgal rejiminin yok oluşunu
haykırıyor. Bugün dini, dili, ırkı ne olursa olsun ehli vicdan olan herkes
Filistin'in yanında ve siyonistlerin karşısında duruyor. Bugün insanlığın ortak
talebi sistematik, kuşatıcı ve yok etmeyi amaçlayan, hiçbir ölçü ve kaideyi
tanımayan, savaş suçu işlemeye devam eden siyonist işgale gerek kamuoyu
vicdanında gerek Uluslararası Ceza Mahkemelerinde mahkûm edilmesinde
birleşmiştir." şeklinde konuştu.
"TÜRKİYE YARGI MAKAMLARI DERHAL BİR SORUŞTURMA SÜRECİ BAŞLATMALIDIR"
Uluslararası alanda işgalci siyonistler hakkında dava
süreçlerine de temas eden Doğru, "Güney Afrika Cumhuriyeti'nin
başvurusuyla başlayan Uluslararası Ceza Mahkemesinin siyonistlerin çete ve
terör elebaşları hakkında yürüttüğü yargılamayı yakından izliyoruz. Benzer bir
sürecin Türkiye Mahkemelerinde başlaması için gerekli koşullar oluşmuştur.
Türkiye yetkili makamları, işledikleri soykırım ve insanlığa karşı suçlar
nedeniyle siyonist çete elebaşları ile tetikçileri hakkında Türkiye
Mahkemelerinde soruşturma başlatılması için sayısız başvuru almıştır. Türkiye
Yargı Makamları derhal bir soruşturma süreci başlatmalıdır ve toplanan deliller
doğrultusunda başta terörist netanyahu olmak üzere siyonistler hakkında
soykırım ve insanlığa karşı suçlar nedeniyle bağımsız ve tarafsız ceza
mahkemelerinde dava açmalıdır. Bu hususta her geçen gün Filistin halkının,
masum sivillerin ve insanlık vicdanının aleyhine işlemektedir. siyonist terör
rejimi ile ticaretin askıya alınması sevindirici bir karardır ancak bu kararın
uygulanması ve takip edilmesi şeffaf bir şekilde yürütülmelidir. Dolaylı yoldan
ticaretin devam ettiğine ilişkin kuşku uyandıran ve kamuoyuna düşen bilgi ve
beyanlar hakkında yetkililer, anlık olarak kamuoyunu tatmin edici açıklamalar
yapmalıdır." dedi.
"ÖZGÜR BİR FİLİSTİN, ÖZGÜR BİR İSLAM COĞRAFYASININ ÇİMENTOSU OLACAKTIR"
Başta ABD olmak üzere diğer emperyalist ülkeler, Filistin
meselesinde hesapsız politika yaptıklarını söyleyen Doğru, "Bugün
Filistin'de tarifi olmayan acılar ve insanlık dramları yaşanmaktadır. Bu
durumun en büyük sebebi işgal edilmiş olan Filistin'in işgalden kurtuluşu
hakkında somut adımların atılmaması çözümsüzlüğü beraberinde getirmiştir. Başta
ABD olmak üzere diğer emperyalist ülkeler, Filistin meselesinde hesapsız
politika gütmektedir. Allah'ın lanetine uğramış siyonistler, tüm dünya
istikbarını arkasına alarak Filistin topraklarında kendi gayri meşru sözde
bekası için gaddarca bir tutum sergilemektedir. siyonist nazi işgalinin
Filistin topraklarındaki gayri meşru varlığı sona erdirilmeden Filistin
meselesi çözülmeyecektir. Ve Filistin meselesi çözülmeden İslam coğrafyasındaki
sorunların çözüme kavuşması mümkün değildir. İslam coğrafyasında devam eden
siyonist işgal rejim ile birlikte ABD ve batılı güçlerin varlığı son
bulmalıdır. Bölge halkları kendi sorunlarını çözebilecek olgunluktadır. Kendi
sorunlarını kendi içinde çözen bir İslam alemi; Türk, Kürt, Fars ve Arap
halkların en öncelikli hedefi olmalıdır. Bunun için de bir an evvel nehirden
denize kadar Filistin özgür olmalıdır. Özgür bir Filistin, Özgür bir İslam
coğrafyasının çimentosu olacaktır!" ifadelerine yer verdi.
"SİYONİST REJİMİN BU TUTUMU HİTLERİN TUTUMUNU ARATMAYACAK DURUMA GELMİŞTİR"
Tüm dünyayı köle olarak gören Hitler ile siyonist rejimin
stratejileri ile hedefleri arasında hiçbir fark olmadığını ve Refah şehrine
sıkıştırılmış mazlum Gazzeli kardeşlerimize insani yardımların ulaşması
gerektiğine vurgu yapan Doğru, "HAMAS'ın ateşkesi kabul etmesine rağmen,
siyonist nazi işgali, tüm dünyanın gözlerinin içine baka baka adeta azgınlığın
ve alçaklığın resmini sergileyerek, bir halkı yok etmenin yolunu tercih
etmiştir. Siyonist rejimin bu tutumu Hitlerin tutumunu aratmayacak duruma
gelmiştir. Bu durum sadece Gazze'yi değil, artık ABD'yi, Avrupa'yı ve siyonist
canavarı besleyen herkesi korkutmalıdır. Tüm dünyayı köle olarak gören Hitler
ile Siyonist rejimin stratejileri ile hedefleri arasında hiçbir fark yoktur.
Kendi ellerinizle beslediğiniz bu siyonist canavar sizlere de musallat olması
an meselesidir. Bu yüzden tüm vicdan sahibi ve akıl sahibi devletler bu
canavarın başını ezmelidir. Siyonist işgal rejiminin, Gazze'deki Refah Sınır
Kapısının işgaline karşı, tüm dünya ayakta ve insani koridorun açılmasına
yönelik protestolar düzenlemektedirler. Kapılar derhal açılmalı ve Refah şehrine
sıkıştırılmış mazlum Gazzeli kardeşlerimize insani yardımların ulaşması
sağlanmalıdır. Bunun için başta Türkiye olmak üzere tüm vicdan sahibi
devletleri sorumluluk almaya davet ediyoruz." diye konuştu.
Son olarak ABD başta olmak üzere tüm dünya ülkelerindeki üniversite öğrencilerinin siyonist işgal rejiminin soykırımının durdurulmasına yönelik protestolarını takdir ettiklerini belirten Doğru, şunları söyledi: "ABD başta olmak üzere tüm dünya ülkelerindeki üniversite öğrencilerinin siyonist işgal rejiminin soykırımının durdurulmasına yönelik protestolarını takdir ediyoruz. Türkiye'deki üniversite öğrencilerinin siyonist işgal çetelerine karşı kutulu yürüyüşlerini ve çadır nöbetlerini destekliyoruz. Başta Türkiye'deki üniversite öğrencileri olmak üzere Gazze için her türlü çabayı gösteren diğer ülkelerin duyarlı öğrencilerini selamlıyoruz.
Peygamber Sevdalıları ve HÜDA PAR olarak bir kez daha en yüksek sesle haykırıyoruz ve diyoruz ki; canımızla, kanımızla, malımızla ve evlad u iyalimizle ilk kıblemiz Mescid-i Aksa'nın ve Müslüman kardeşlerimizin yanındayız. Filistin'in ve Mescid-i Aksa'nın özgürlüğüne giden her eylemin yanındayız ve destekçisiyiz. Bu yolda üzerimize düşen her türlü fedakarlığı yapmaya hazırız. Filistin halkına selam olsun! Aksa Tufanı operasyonuna selam olsun! Kahraman mücahitlere selam olsun! Direnişe ve dirilişe selam olsun!"
Program yapılan dua ile sona erdi.