Bingöl’de "Gazze'yi unutma, unutturma" temasıyla gerçekleştirilen basın açıklamasında, siyonist işgal rejiminin mazlum sivil halka yönelik yaptığı katliam ve soykırım lanetlenirken zulme karşı kahramanca direnen Filistinlilere ise dualar edildi.
HÜDA PAR Bingöl Merkez İlçe Başkanlığı, siyonist işgal
rejiminin Gazze'ye yaşattığı soykırım ve vahşeti telin etmek ve tepkilerini
göstermek için her hafta düzenlediği etkinliklerine bu hafta da devam etti.
Basın açıklamasını HÜDA PAR Bingöl Merkez İlçe Başkanı Hatip Üçgül'ün okudu. Cami önünde toplanan halka seslenen Üçgül, zulüm sona erene kadar her hafta basın açıklaması ve dua için toplanacaklarını belirtti.
"MÜCAHİTLER, KIT İMKÂNLARLA ZALİM SİYONİSTLERE BÜYÜK DARBELER VURMAKTADIR"
Konuşmasına, Gazze'de kahramanca savaşan mücahitleri ve
direnen halkı selamlayarak başlayan Üçgül, "Zulmedenler hangi akıbete
uğrayacaklarını yakında görecekler" ayetini okudu.
İşgalci siyonistlerin Gazze'ye yönelik barbarca ve vahşice saldırılarının beşinci ayına girdiğini anımsatan Üçgül, "Gazze'deki meşru hükümet olan HAMAS ve direnişin kahraman mücahitleri kıt imkânlarla soykırımcı siyonistlere büyük darbeler vurmaktadır. Allah'ın yardım ve inayetiyle direnişin kahraman evlatları olan mücahitler Gazze'de siyonist çetelerin tank ve zırhlı araçlarını imha etmekte ve işgal çetelerini cehenneme göndererek etkisiz hale getirmektedir. Mücahitlere güç yetiremeyen ve büyük kayıplar veren aşağılık siyonistler, verdikleri kayıplara karşılık olarak Gazze'de kadın, çocuk, yaşlı ve savunmasız sivillere saldırarak soykırım suçu işlemektedir. Yapılan saldırılardan dolayı mazlum Gazze halkı Gazze'deki Refah şehrine göç etmek zorunda bırakılmıştır. Gazze'deki Refah şehrinde nüfus 5 kat artarken, artan bu nüfusun çoğunluğu yine siyonist israilin hava saldırılarına maruz kalmaktadır. Nüfusun yoğun olduğu bölgelerin bombalanması hem savaş suçu hem de soykırımdır. Bu soykırımın hesabı siyonist çetelerden sorulmalı, katliamlarına müsaade edilmemelidir. İşgal altındaki Gazze'de yürek burkan görüntüler vicdanları harekete geçirmeli, tüm uluslararası kamuoyu bu vahşete dur demelidir." dedi.
"BU İNSANİ KRİZE MÜDAHALE EDEREK İNSANLIĞINIZI GÖSTERİN!"
Üçgül, Gazze'de yaşatılan vahşet nedeniyle bir insanlık
dramının yaşandığına dikkat çekerek şöyle konuştu:"Gazze'de siyonist işgal
rejimi bir yandan mazlum halkın başına bombalar yağdırarak soykırım suçu
işlerken diğer yandan Gazze'ye insani yardımların yapılmasına engel olmaktadır.
Bunun neticesinde iki buçuk milyon mazlum kardeşimiz olan Gazze halkı; açlık,
susuzluk ve kıtlıkla yok edilmek istenmektedir. Abluka altındaki Gazze'de
yaşanan insanlık dramı her geçen gün daha da derinleşmektedir. Özellikle
susuzluk ve açlıkla mücadele eden çocukların ortaya çıkan görüntüleri
yüreklerimizi burkmaktadır. Gazze'de çocukların, yoldan kirli su içtiği
görüntüler içimizi acıtmakta, uykularımızı kaçırmaktadır. İnsanların temel
yaşam ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığı, suyun bile lüks haline geldiği bu
ortamda çocukların yaşadığı zorluklar hepimizi derinden etkilemektedir. Bu
mazlum kardeşlerimize bu zulmü reva görenleri ve bu mezalime seyirci kalanları
Allah'a şikâyet ediyoruz. Uluslararası kuruluşlar; Gazze'deki yaşam
koşullarının daha fazla dikkate alınması ve uluslararası toplumun bu acil
duruma müdahale etmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Biz de buradan başta
Türkiye olmak üzere tüm vicdan sahibi ülkelerin liderlerine sesleniyoruz; artık
bu mezalime dur deyin! Bu insani krize müdahale ederek, insanlığınızı
gösterin!" dedi.
"HALKLAR, ÜZERLERİNE DÜŞENİ YAPIYORLAR"
Üçgül, halkaların, imkânları nispetinde sorumluluklarını
yerine getirdiğini buna karşılık devletlerin, cesur adımlar atmadıklarına
işaret etti.
Üçgül, "Halklar üzerlerine düşeni yapıyorlar. Bizler buradan devlet liderlerini halklar kadar cesur olmaya davet ediyoruz. Yaşanan zulümlere sessizliğiniz ve seyirci kalmanız şayet gayretullah'a dokunursa sizler hem bu dünyada hem de ahirete bu vebalin altından kalkamazsınız. Gazze'de siyonistlerin saldırıları neticesinde soykırım, açlık ve kıtlık yaşanırken, Gazze'nin dışında Filistin'in diğer şehirlerinde de işgal genişletilmeye, camilerin kapılarına kilit vurulmaya, gasp edilen topraklara Yahudi çapulcular yerleşimci adı altında yerleştirilmektedir. İşgalci çeteler ocak ayından bu yana Mescid-i Aksa'ya 22 kez baskın düzenledi. Kutsallarımıza her türlü saldırıyı yapan siyonist israil, Hazreti İbrahim Camii'nde ezan okunmasını 47 kez engelledi. İşgal altındaki Kudüs'ün batısındaki Ukkaşe Camii'nde geçtiğimiz ekim ayının 7'sinden bu yana, siyonist işgalcilerin gerçekleştirdiği saldırı ve sabotajlar neticesinde camiyi sinagoga dönüştürdüler." dedi.
"YAPILAN BU ZULMÜ UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ!"
Siyonist işgal rejimine destek veren Batılı devletlerin
modern haçlı zihniyetinin versiyonu olduğunu ifade eden Üçgül, "siyonist
işgal rejiminin safında yer alan batılı devletler, her geçen gün yaşanan insani
drama neden olacak adımları atmaktadırlar. Atılan bu şeytani adımlardan biri de
Gazze'ye yapılan yardımların askıya alınmasıdır. Birleşmiş Milletler Filistinli
Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansına sağlanan finansmanı askıya alan
ülkeleri buradan kınıyoruz. siyonistlerin safında yer alan haçlı zihniyetinin
modern versiyonu olan Batı ülkelerin bu hamlesini 'iğrenç bir adım' ve 'göz
ardı edilemeyecek bir saldırganlık' olarak değerlendiriyoruz. Batılı ülkelerin,
Gazze'de açlık çeken Filistinlilere yapılan yardımları askıya alarak
siyonistlerle tam ortaklığa girme kararı göstermektedir ki; küfür tek
millettir. Yapılan bu mezalimi unutamayacağız ve unutturmayacağız. Buradan
vicdan sahibi ülke liderlerine ve duyarlı olan Müslüman liderlere sesleniyoruz.
Güçlerinizi birleştirerek bir araya geliniz ve bu mezalime son verecek adımları
atınız. Unutmayınız ki siyonistlerin arzı mev'ud denilen vahşi ve hain planları
vardır. Bu plana göre önce Gazze, sonra Fırat ile Nil arasındaki toprakları
işgal etmeyi hedeflemektedirler. Gazze düşerse Türkiye, Mısır, Ürdün, Suriye, Irak
ve İran düşer. Bunun için dahi olsa HAMAS'ın safında yer almak zorundasınız. Bu
meseleye beka meselesi olarak bakmak zorundasınız. Unutmayınız bugün HAMAS
kazanırsa, Türkiye, Mısır, Ürdün, Suriye, Irak ve İran kazanacaktır."
dedi.
"HÜDA PAR OLARAK FİLİSTİNLİ ANNELERİN, BACILARIN VE ÇOCUKLARIN YANINDAYIZ"
Üçgül, son olarak Müslüman hükümetler ve uluslararası
aktörlere çağrıda bulunarak şöyle dedi: "Buradan Müslüman liderlere ve tüm
uluslararası aktörlere çağrımız şudur: Filistin'i devlet olarak tanıyan özgür
ülkeler, HAMAS'ın ateşkes ile ilgili açıklamalarını desteklemelidir. HAMAS'ın
siyonist israilin Gazze halkına yönelik saldırı ve soykırımları sona erene
kadar ateşkesin mümkün olmadığı yönündeki kararını destekliyoruz. Batıdan
nemalanan medya organlarının yanlı ve tarafı haberlerinde HAMAS'ı ateşkese
yanaşmadığı yönündeki akla ziyan bilgi kirliliğini lanetliyoruz. HAMAS kalıcı
bir ateşkesin sağlanmasını istemektedir. HAMAS kalıcı bir ateşkesin sağlanması
için siyonist saldırıların sona ermesi, sınır kapılarının açılması ve Gazze
halkına yapılacak olan insani yardımların koşulsuz bir şekilde ulaşmasını şart
koşmaktadır. Bizler bu şartları buradan destekliyor ve deklare ediyoruz.
Buradan uluslararası topluma sesleniyoruz: Filistinlilere destek ve insani yardım
sağlamak için derhal harekete geçiniz. Gazze'ye insani yardımları askıya alan
18 ülkeye kararlarını yeniden gözden geçirmeleri ve Filistin halkına karşı
insani sorumluluklarını üstlenmeleri için baskı yapma' çağrısında bulunuyoruz.
HÜDA PAR olarak bir kez daha en yüksek sesle haykırıyoruz ve diyoruz ki; ilk kıblemiz Mescid-i Aksa'nın ve Müslüman kardeşlerimizin, Filistinli annelerin, bacıların ve çocukların yanındayız. Filistin halkına selam olsun! Şehitlere selam olsun! Allah'ın selamı rahmeti ve bereketi hepinizin üzerine olsun. Gazze özgür olana kadar her Cuma hakkı haykırıyor olacağız." dedi.
Program okunan dua ile sona erdi.