HÜDA PAR Bingöl İl Başkanlığı tarafından düzenlenen basın açıklamasında, siyonistlere "ticari anlaşma ve ilişkiler" adı altında ikmal ve destek sağlamanın sadece Filistin, Kudüs ve Aksa davasına değil tüm ümmete ve insanlığa ihanet olduğuna vurgu yapıldı.
HÜDA PAR Bingöl İl Başkanlığı
tarafından Cuma namazı çıkışı Bingöl Ulu Camii önünde, "Aksa
Tufanı"na destek amaçlı düzenlenen basın açıklamasında, siyonist vahşete
karşı tüm Müslüman ülke idarecilerine ve hükümetlere uyarılarda bulunuldu.
Basın açıklama metnini HÜDA PAR Bingöl İl Başkan Yardımcısı Selahaddin Burulday okudu.
7 Ekim 2023'ten buyana siyonist vahşete karşı izzetli bir direniş sergileyen Gazze'deki Müslümanları selamlayarak sözlerine başlayan Burulday, siyonist zulmü ve vahşeti telin etmek, Filistin'in kahraman evlatlarının yanında olduklarını göstermek için bir araya geldiklerini söyledi.
"BİLİYORUZ Kİ AKSA VE KUDÜS DAVASI SADECE FİLİSTİNLİLERİN DAVASI DEĞİLDİR"
Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın, tüm
Müslümanların ortak paydası ve davası olduğunu vurgulayan Burulday, "Kudüs
ve Aksa'nın ümmetin onuru olduğu, izzetli ve onurlu yaşamın da bedel
gerektirdiği bilinciyle bu bedelden payımıza düşeni yükleneceğimizi; bu ali
davada Gazzeli, Filistinli, Yemenli kardeşlerimizle ve direnişin diğer tüm
paydaşlarıyla birlikte topyekûn mücadeleye hazır olduğumuzu bir kez daha ilan
ediyoruz. Biliyoruz ki Aksa ve Kudüs davası sadece Filistinlilerin davası
değildir. Hepimizin davasıdır. Filistinli ve Gazzeli kardeşlerimiz her gün
kanlarını, canlarını, tüm varlıklarını feda ederek yükümlülüklerini yerine
getiriyorlar. Bize de bu imkân ve fırsatı ver ya Rabb! Niyetimizi halis,
fiilimizi kavi eyle ya Rabb! Bebek, çocuk, kadın, yaşlı, hasta demeden her gün
yüzlerce kardeşimizi şehit eden siyonist katiller; tarihe geçecek vahşet
tablolarına imza atmaktadırlar." dedi.
"BU LANETLİ GÜRUHUN İZALESİ TÜM DÜNYA VE İNSANLIK İÇİN ELZEM HALE GELMİŞTİR"
Siyonist işgal çetesinin, tüm insani
hakları çiğneyerek yaptığı vahşetin durdurulması için harekete geçilmesi
gerektiğini vurgulayan Burulday, "Dağıtılan insani yardımdan almak için
toplanan çoğu kadın ve çocuklardan oluşan kalabalığa hunharca saldıran, alçakça
ve kalleşçe yöntemlerle hastaneye sızıp hasta yatağında yatan hastaları
katleden, elleri ve gözleri bağlı onlarca savunmasız sivili infaz edip toplu
katliam ve soykırım yapan vahşi siyonist çetenin karakterini çok iyi biliyoruz.
Güç ve fırsat bulduklarında azınlıkta sınır tanımayan bu lanetli güruhun bir an
önce tasfiye ve izalesi tüm dünya ve insanlık için elzem hale gelmiştir. Bu
görev özelde ümmetin, genelde ise tüm insanlığın uhdesindedir. Uluslararası
hukuku, mahkeme kararlarını hiçe sayan siyonistlerin dünyadaki en büyük terör şebekesi
olduğu, son gelişmelerle birlikte ayan beyan ortaya çıkmıştır. Buna rağmen
siyonist çeteyi baştan beri besleyip büyüten destekleyen ABD, İngiltere, Avrupa
Birliği ve işbirlikçilerinin bu katliam ve soykırımın suç ortağı ve
azmettiricisi olduğu da netlik kazanmış ve bu küresel zulüm aygıtı, vicdan
sahibi insanlar ve halklar nezdinde mahkûm edilmiştir." dedi.
"BU TEHDİT VE TEHLİKEYE KARŞI ÜMMET BİLİNCİ İLE KARŞI KONULMALI"
Burulday, "Arz-ı Mev'ud
safsatasıyla belirledikleri habis emellerine ulaşmak için zulüm ve vahşetlerini
Gazze ile sınırlı tutmayan siyonist çeteler, Gazze dışındaki Filistin
topraklarında da pervasızca katliam ve soykırıma devam etmektedirler. Hiçbir
sebep yokken yapılan tutuklamalar ve sonrasındaki toplu infazlar; yaşam
alanlarına, mezarlıklara varıncaya kadar maddi manevi tüm değerlere yönelik
yapılan vahşi saldırı ve uygulamalar sürekli ve sistematik hale getirilmiştir.
Filistin dışındaki İslam beldelerine yönelik saldırılarını da gittikçe arttıran
terör rejimi, işgalci yayılmacı hedef ve niyetlerini gizleme ihtiyacı bile
duymamaktadır. Siyonistleri maşa olarak kullanan ABD ve şer koalisyonunun
Müslüman Yemen halkına topyekûn fiili saldırısı ve savaş ilanı da şer
cephesinin hedef ve niyetlerini açıkça ortaya koymaktadır. Bu tehdit ve
tehlikeye karşı ümmet bilinci ve refleksi ile karşı konulmalı, her alanda
mücadele için seferberlik haline geçilmeli." ifadelerini kullandı.
"KARANLIĞIN EN KESİF OLDUĞU AN ŞAFAĞIN EN YAKIN OLDUĞU ANDIR"
Burulday, mücadelede ümitvar olma
çağrısında bulunarak, "Bu mücadele, umutsuzluk ve yılgınlığa kapılmadan iş
birliği ve dayanışma ile sürekli hale getirilmelidir. Unutulmamalı ki
karanlığın en kesif olduğu anlar şafağın, zaferimizin habercisi olacaktır. Tüm
Müslüman ülke idarecilerini ve hükümetleri ısrarla uyarmaya devam ediyoruz. Bu
zulüm ve soykırıma sessiz ve seyirci kalmak bile suça iştirak iken;
siyonistlere ticari anlaşma ve ilişkiler perdesi altında ikmal ve destek
sağlamak sadece Filistin, Kudüs ve Aksa davasına değil tüm ümmete ve insanlığa
ihanettir. Tarihe bu utançla geçmek istemiyorsanız bir an önce halkınızla
birlik olup siyonistlere cephe alın. Gazze'ye insani koridorun açılması, gıda
maddelerinin ulaştırılması, tıbbi yardımların yapılması, hastanelerin işlevsel
hale getirilmesi için gerekli kamu gücü acilen harekete geçirilmeli ve
uluslararası mekanizma oluşturulmalıdır." ifadeleri kullanıldı.
Basın açıklaması yapılan dua ile sona erdi.