HÜDA PAR Bingöl Merkez İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen basın açıklamasında, "Siyonist vahşete karşı sessizlik, çaresizlik, tükenmişlik hali asla kabul edilmez" mesajı verildi.
HÜDA PAR Bingöl Merkez İlçe
Başkanlığı, "Gazze'yi Unutma" temalı bir basın açıklaması düzenledi.
Güney Afrika Cumhuriyeti'nin siyonist işgal rejimi aleyhine Uluslararası Adalet Divanı'nda açtığı 'soykırım' davasında görülecek olan duruşmalara Türkiye'nin de mutlaka müşteki sıfatıyla katılım göstermesi gerektiği vurgulanan açıklamada, "Güney Afrika'nın israile açtığı soykırım davasına Türkiye başta olmak üzere tüm vicdan sahibi ülkeleri müdahil olmaya davet ediyoruz." denildi.
Ulu Camii önünde toplanan kalabalığa hitaben basın açıklamasını, HÜDA PAR Merkez İlçe Başkanı Hatip Üçgül okudu.
"SİYONİST VAHŞET KANSER GİBİ YAYILMAKTADIR"
7 Ekim 2023'ten buyana siyonistlerin
işlediği vahşete değinen Üçgül, "Tüm insanlığın bağrına paslı bir hançer
gibi saplanmış olan siyonist işgal rejimi, 7 Ekim'den bu yana Gazze'ye yönelik
aralıksız saldırılarını sürdürmektedir. Bir kanser hücresi gibi ilk önce
sinsice sonra alenen ve hızlıca yayılan siyonist vahşete karşı sessizlik, çaresizlik,
tükenmişlik hali asla kabul edilmez. Kanser hücresiyle nasıl mücadele edilmesi
gerekiyorsa aynı şekilde siyonist terör şebekesiyle de öyle mücadele
edilmelidir. Siyonistlerin soykırımına karşı üç maymunları oynamak,
vurdumduymazlık, kanıksama, zulümleri kabullenmek, ölüm ve intihar etmekten
daha beterdir." dedi.
"TÜRKİYE MUTLAKA MÜŞTEKİ SIFATIYLA DAVAYA MÜDAHİL OLMALIDIR"
Uluslararası Adalet Divanı'na Güney
Afrika Cumhuriyeti tarafından açılan davada müşteki sıfatıyla Türkiye'nin de
yer alması gerektiğin söyleyen Üçgül, "Uluslararası Adalet Divanı'na Güney
Afrika Cumhuriyeti tarafından yapılan başvuruyu memnuniyetle karşılıyoruz.
Başlayan bu sürece olan desteğimizi bir kez daha beyan ediyoruz. Bu sürecin
mümkün olan en kısa sürede tamamlanmasını ve adaletin tecelli etmesini
istiyoruz. Açılan davada siyonistlerin Filistinlilere soykırım yaptığını ve
siyonist teröristlerin derhal Gazze'den çekilmesi gerektiği dava dosyasına
eklendi. İnsanlık vicdanı bu davayı izlerken, İslam ülkelerinden hiçbir sesin çıkmaması
kabul edilebilir bir durum değildir. Güney Afrika Cumhuriyeti'nin siyonist
israil aleyhine Uluslararası Adalet Divanı'nda açtığı 'soykırım' davasında
görülecek olan duruşmalara Türkiye mutlaka müşteki sıfatıyla katılım
göstermelidir." şeklinde konuştu.
"HÜKÜMET TÜM TİCARİ İLİŞKİLERİNİ ASKIYA ALMALI"
Türkiye'nin siyonisterle tüm ticari
ilişkilerini kesmesi gerektiğine vurgu yapan Üçgül, "Unutmayalım daha Mavi
Marmara'nın hesabı sorulmadan, Gazze soykırımı meydana geldi. Bu yüzden İlk
davacı konumunda olan Türkiye'nin kendisi olmalıdır. Güney Afrika'nın israile
açtığı soykırım davasına buradan Türkiye başta olmak üzere tüm vicdan sahibi
ülkeleri müdahil olmaya davet ediyoruz. İslam ülkelerinin liderlerine
sesleniyoruz; Gazze'deki katliam ve soykırıma dur demek için bu meseleyi
Uluslararası Ceza Mahkemesine götürme cesaretini gösteriniz. Siyonist işgal
rejiminin soykırımına dur diyen Yemen'e her türlü destek sağlanmalıdır.
Kahraman Yemen halkı ve ordusu HAMAS'ın yanında yer alarak, siyonistlere karşı direnişin
safında yer aldılar. Yemen, siyonist işgal rejiminin soykırımını durdurmak
için, siyonistlere dışarıdan gidecek olan silah, gıda ve petrolün akışını
durdurarak, siyonistlere büyük darbeler vuruyorken bizim limanlarımızdan
siyonist israile mal ve teçhizat taşınmasına müsaade edilmemelidir. Hükümet bu
konuda resmi karar alarak tüm ticari ilişikleri askıya almalıdır." dedi.
"TÜRKİYE'DEKİ NATO ÜSLERİ FAALİYETLERİ DERHAL DURDURULMALIDIR"
"Siyonist şer cephesinde yer alan
ABD ve İngiltere, 12 Ocak'tan bu yana Yemen'e 8 defa hava saldırısı düzenledi.
Saldırılara; İtalya, İspanya, Fransa, Norveç, Hollanda destek verdi. ABD'nin ve
İngiltere'nin bölge ülkelerinin gözüne korku salmak için yapmış olduğu bu
saldırıya karşı, Türkiye'deki NATO üslerinin faaliyetleri derhal
durdurulmalıdır." dedi.
"REFAH SINIR KAPISI DERHAL AÇILMALIDIR"
Gazze'deki mazlumların açlıkla
öldürülmek istediğini söyleyen Üçgül, sözlerine şöyle devam etti: "Refah
Sınır Kapısı'nda binlerce yardım tırı bekletilmektedir. Adeta açlık ve kıtlıkla
bir millet yok edilmek istenmektedir. Buna asla müsaade edilmemeli ve kapılar
derhal açılmalıdır. Gazze'de yaşayan iki buçuk milyona yakın mazlum insanın
hayatlarının idamesi için gerekli su, gıda, ilaç, barınma ve temel ihtiyaçların
karşılanması için 'insani yardım koridoru' acilen açılmalıdır. Filistin'i
devlet olarak tanıyan özgür ülkeler, seçimle iş başına gelmiş HAMAS'a ve Gazze
hükümetine denizden, karadan ve havadan ulaşmak için siyonistlerden izin alma
zilletinden kurtulmalıdır. Bu özgür ülkeler, uluslararası hukuka uygun olarak
Hamas'a siyasi, ekonomik ve askeri iş birliği yapmalıdırlar. İşgal tamamıyla
son bulana kadar siyonist işgal rejimi ve tüm kurumlarıyla; askeri, siyasi,
diplomatik ve ekonomik tüm ilişkilere son verilmeli, asla yeni iş birliği
yapılmamalıdır. Siyonistlerin her bir saldırı, katliam, cürüm ve hukuk
tanımayan uygulamalarına karşı mutlaka caydırıcı yaptırımlar uygulanmalıdır.
Siyonistler ancak güçten anlar, İslam ümmeti bu gücünü göstermelidir.
Müslümanlar izzetli bir şekilde yaşamak istiyorsa aralarındaki ihtilafları bir
kenara bırakıp siyasi, ekonomik ve askeri birliklerini kurmalı ve siyonist
vahşete dur demelidirler. Filistin davası ümmetin ortak davasıdır. Mescid-i
Aksa ve Kudüs, Müslümanların ortak değeridir. Bu bilinç kaybolmamalı ve
nesiller boyu diri tutulmalıdır."
Basın açıklaması yapılan dua ile sona erdi.