Advert
as

YILDIRIM, SOLHAN’DAKİ STK’LARLA BİR ARAYA GELDİ

YILDIRIM, SOLHAN’DAKİ STK’LARLA BİR ARAYA GELDİ

Siyer Vakfı Başkanı Muhammed Emin Yıldırım, Solhan İslami Kardeşlik ve Dayanışma Platformu’nun düzenlediği toplantıya katıldı.

Solhan İslami Kardeşlik ve Dayanışma Platformu’nun düzenlediği toplantıya katılan Siyer Vakfı Başkanı Muhammed Emin Yıldırım, Müslümanlar olarak hepimizin ortak bir derdi, ortak bir hedefi olduğunu bunun da Allah‘ın rızasını kazanmak olduğunu belirtti.

Düzenlenen toplantıya Belediye Başkan Vekili Adil Maç, İlçe Müftüsü Eyüphan Toprak, İlçe Milli Eğitim Müdürü Muhittin Çiftçi, Sivil Toplum Kuruluşları Temsilcileri ile Siyasi Parti Temsilcileri katıldı.

Toplantıda konuşma yapan Siyer Vakfı Başkanı Muhammed Emin Yıldırım,”Müslümanlar olarak hepimizin ortak bir derdi, ortak bir hedefi var, o da Allah‘ın rızasını kazanmaktır. Bunu kazanma adına bu gayreti verirken her birimize Cenabı Hak, farklı bir hizmet imkanı ve alanı verebilir, bu çok normal bir şey burada farklı sivil toplum kuruluşlarında olan kardeşlerimiz olarak sizler varsınız, müftü bey hocamız burada, belediye başkanımız burada, Memur-Sen burada bu neyi gösteriyor hepimizin kendine özgü bir hizmet alanı var ve bunda yadırganacak hiçbir şey yok. Asıl problem şu; bulunduğumuz yerleri İslam’ın merkezi olarak görüp, geri kalan kardeşlerimize kapıları kapattığımızda ve biz bize yeteriz, bizim kimseye ihtiyacımız yok deyip sadece kendi etrafımızda dünyanın döndüğünü zannettiğimizde bunun adı kim ne derse desin tefrikadır. Bu tefrikaya düştüğümüzde felaket başlar. Bakın 66 gün oldu yedi Ekim’deki olayların bugüne kadar gelişi görüyorsunuz. Gözümüzün önünde çok ciddi bir soykırım yaşanıyor. Gazze’de kardeşlerimiz de ellerinden geldiğince imkanlar çerçevesinde bir mücadele veriyorlar ama inanın ki Müslümanlar arasında bir vahdet olsaydı Gazze bu durumda olmazdı.  Bugün bizim sayı problemimiz yok. 2 milyara yaklaşmış sayımız, 2 milyara rağmen böyle bir zilleti yaşıyorsak bu İsrail’in ya da Amerika’nın gücünden falan kaynaklanmıyor. Bu bizim zafiyetimizden kaynaklanıyor. Bu zafiyetimizi fark etmemiz lazım ve ne olursa olsun hizmet alanlarımız, hizmet kurumlarımız ne kadar farklı olursa olsun İslam kardeşliğini esas alarak Müslümanlar olarak bir ve bir dava etrafında olduğumuzu iyice anlamalı ve bunun için gayretlerimizi çoğaltmalıyız. Bizi Kudüs davası da bir araya getirmeyecekse bizi Gazze’de bir araya getirmeyecekse bizi mazlumların yanında yer almak ve mazlumların arkasında durmak böyle bir sorumluluk da bir araya getirmeyecekse Allah aşkına artık ne bizi bir araya getirecek? Onun için olan bitenden gerçekten ibret almamız lazım. İyice eksiklerimizi fark edip hiçte moralimizi bozmadan umutlarımızı kırmadan Allah’ım bize vaad ettiği Peygamber sallallahu aleyhi sellem’in bize vaad ettiği ve işaret ettiği o hakikatlerin ulaşması için o hakikatleri ulaşmamız için gayretlerimizi arttıracağız. Şimdi sizde burada fark etmişsinizdir ve biz de İstanbul’da ve memleketin bir çok yerine gidip geldiğimiz zaman fark ediyoruz, şahit oluyoruz. Bu son süreçlerde Türkiye’deki Müslümanlar olarak çok tembelleştik, imkanlarımız çok arttı. Gerçekten Allah‘ın bize verdiği nimetler sayılmayacak kadar fazla, hizmet alanları çok ama gel gör ki aynı şeyi göremiyoruz. Bu memleketin iman selameti için daha fazla çalışmamız gerekirken bir rehavet var üzerimizde, bir tembellik var üzerimizde Asıl yapmamız gerekenleri yapmıyorduk ama hamdolsun Gazze‘deki o mücahit kardeşlerimiz sadece kendileri için değil, ümmetin de kefaret olsun diye, ümmeti ayağa kaldırsınlar diye yoksa bilmiyorlar mıydı işin nihayetin nereye varacağını tabir caizse kendilerini kurban ettiler. Mescidi Aksa’yı unutan Müslümanlara yeniden Mescidi Aksa‘yı hatırlatmak için kendilerini feda ettiler. Çoluk çocuklarını feda ettiler. 66 gündür çekmedikleri kalmadı. Siz izliyorsunuz televizyonlardan, internetten, sosyal medyadan daha ben bir tane birisinden isyan cümlesi duymadım. Feda etmiş onlarca çocuğunu, akrabasını feda olsun diyor bu davaya ve Mescidi Aksa’ya ve bu teslimiyet bizi de uyandırıyor. Batıdaki insanları da uyandırıyor. İnanın ki olayların başladığı o günden bugüne kadar kaç bin insanın Müslüman olduğunu bilmiyoruz. Biz ancak sosyal medyaya düşenleri biliyoruz. O Müslüman olanları,  Gazze’deki insanların ölüm karşısındaki teslimiyeti etkiliyor. Biz hiçbir zaman ölümü yokluk, ölümü bitiş, ölümü işte kaybediş olarak görmüyoruz ki iki hayata iman etmiş insanlarız. Onun için iman ettiğimiz o iki hayattan birini yaşarken diğerini kazanmanın gayreti ve mücadelesini vermeliyiz. Bunun için elimizden gelen gayret neyse onu ortaya koymalıyız. Ben hepinize teşekkür ediyorum. Solhan gibi küçük bir yerde bu birlikteliği sağladığınız için, ne olur bunu hiç bırakmayın. Sadece Gazze olayları için değil, Kudüs’ün kurtuluşuna kadar bütün İslam coğrafyalarının hürriyete kavuşana kadar hiçbir şekilde ayrılığınız olmasın. Bu Ümmetin dirilmesine bu memleketin selamete erişmesi için ne gerekiyorsa hepimize ne düşüyorsa onu ortaya koyalım.”dedi.

 Program, soru cevap faslından sonra İlçe Müftüsü Eyüphan Toprak’ın okuduğu dua ile sona erdi. 


Yorum yapın

Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz *

0 Yorum