15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma etkinlikleri kapsamında Bingöl Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu (SBMYO) tarafından panel düzenlendi.
Bingöl Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu (SBMYO) tarafından 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Etkinlikleri kapsamında panel düzenlendi.
SBMYO Müdürü Prof. Dr. Yaşar Baş’ın moderatörlüğünde, Bingöl Meslek Yüksekokulları Binası Konferans Salonu’nda düzenlenen panele Pazarlama ve Reklamcılık Bölümü Medya ve İletişim Programı Öğr. Gör. Dr. İlhan Bingöl ile Büro Hizmetleri ve Sekreterlik Bölümü Çağrı Hizmetleri Programı Öğr. Gör. Dr. Ahmet Alkal konuşmacı olarak katıldı.
Üniversitenin Rektör yardımcısı Prof. Dr. Hasan Çiftci ve
çok sayıda akademik personelin katıldığı panelde, Türkiye’nin demokrasi ile
olan imtihanında darbelerin tarihi ve darbelerin ruh sağlığı üzerindeki
etkileri konuları ele alındı. Öğr. Gör. Dr. İlhan Bingöl, “Türkiye’de Darbeler
ve Darbeler Tarihi” başlıklı konuşmasında, Türkiye’nin kuruluşundan bu yana
gerçekleşen darbeleri ve darbe girişimlerini anlattı. Türkiye’de her 9,3 yılda
bir darbe yaşandığına dikkat çeken Bingöl, tüm darbelerin ortak amacının halkın
özgür iradesiyle seçilmiş hükümetleri devirmek ve hukuku askıya almak olduğunu
ifade etti.
DARBELER BİRER KARA
LEKEDİR
Türkiye’nin demokrasi tarihinde darbelerin kara birer
leke olduğunu belirten Öğr. Gör. Dr. Bingöl, darbelerle çok sayıda insanımızın
kurban edildiğini ve sağcı solcu fark etmeksizin düşünce ve düşünce sahiplerine
prangalar vurulduğunu hatırlattı. Öğr. Gör. Dr. Ahmet Alkal 15 Temmuz 2016
darbe girişiminde yaşananları “Ruh Sağlığı Psikolojisi Açısından Darbenin
Etkileri” başlığı altında değerlendirdi. 15 Temmuz darbe girişiminin hemen
herkeste korku, dehşet veya çaresizlik hissi yarattığını kaydeden Alkal, “darbe
gecesi herkesin kendisinin, yakınının ya da ekrandan izlediği tanımadığı
insanların ölüm veya yaralanma tehlikesini görmesi ve yaşaması psikolojik
travmaya yol açmıştır.” dedi. Öğr. Gör. Dr. Alkal, tüm travmatik olaylar
bireyin güvenlik algısı için açık bir tehdit oluşturduğunu ifade ederek,
“darbeler ve kitlesel travmalar, yalnızca travmayı doğrudan yaşayan bireyleri
değil, bu duruma tanık olan toplumun tüm kesimlerini etkileyebilme
potansiyeline sahiptir.” diye konuştu.
Prof. Dr. Yaşar Baş, milletin 15 Temmuz’da meydanlara
çıkarak hain darbe girişimine karşı bir kahramanlık destanı yazdığını
vurgulayarak ülkemize, asil milletimize, demokrasimize ve geleceğimizin
teminatı olan gençlere karanlık bir dönem yaşatmak isteyen darbecilere karşı
yürütülen mücadeleyi unutturmamak amacıyla bu tür etkinliklerin yapılması
gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Yaşar Baş, “Ülkemizin birlik ve bekasına yönelik
hain darbe girişimini boşa çıkaran, canı pahasına ülkesini savunan 15 Temmuz
şehitlerimiz başta olmak üzere tüm şehitlerimize rahmet diliyor ve gazilerimizi
minnetle anıyorum.” dedi.
Panel, soru-cevap faslıyla sona erdi.