Türkiye Mimarlar Mühendisler Odalar Birliği (TMMOB) Jeoloji Mühendisleri Odası Bingöl İl Temsilcisi Mehmet Alban, 1 Mayıs 2003 Bingöl depreminin 20. Yılı münasebetiyle yaptığı açıklamada, Bingöl'ün deprem riskine dikkat çekip alınacak tedbirleri sıraladı.
1 Mayıs 2003 Bingöl
depreminin 20. yılında deprem gerçeğine dikkat çeken Jeoloji Mühendisleri Odası
Bingöl İl Temsilcisi Mehmet Alban, “Taşıma gücü zayıf zeminlerden, diri fay
hatlarından, dere yataklarından, heyelanlı bölgelerden, sıvılaşma riski olan
yerlerden ve tarım alanlarından uzak durulmalıdır.” dedi.
Alban, Deprem gerçeğinin göz ardı edilmemesi gerektiğinin altını çizen ve yapı stoklarının ve yaşam biçimlerinin bu gerçekliğe göre şekillenmesi gerektiğini anlatarak, şunları söyledi:
“Önerilerimizi başta
merkezi idare olmak üzere yerel idarelere bir kez daha hatırlatıyor, kamusal
sorumluluklarını yerine getirmeye davet ediyoruz
"1 MAYIS 2003 DEPREMİNDE 176 CANIMIZI YİTİRDİK"
20 yıl önce bugün 1 Mayıs
2003 tarihinde, saat 03.27'de, merkez üssü Bingöl İli Sudüğünü Köyü'nün Hano
Çayırı Mevkiinde 6.4, büyüklüğünde deprem meydana gelmiştir. Bu depremde 84'ü
Çeltiksuyu Yatılı Bölge Okulunda olmak üzere 176 vatandaşımız yaşamını
yitirmiş, 521 vatandaşımız yaralanmış, 570 konut orta ve ağır hasar görerek
yıkılmış, 6000 konut da hasar görmüştür.
"BİNGÖL, DEPREMSELLİK AÇISINDAN SON DERECEDE AKTİF"
Bingöl'ün kuzeydoğusunda
yer alan Karlıova'da Kuzey Anadolu Fay Zonu ve Doğu Anadolu Fay Zonu
kesişmektedir. Bunun batı kesiminde yer alan Bingöl-Karlıova Erzincan üçgeninde
her iki zonla uyumlu ana sisteme bağlı olarak ikinci derecede meydana gelen pek
çok irili ufaklı fay parçaları veya fay zonları bulunmaktadır. Bunlardan Bingöl
yöresini etkileyebilecek en önemlilerinden bazıları; Ovacık Fayı,
Bingöl-Karakoçan Fay Zonu, Sancak-Uzunpınar Fay Zonu, Sudüğünü Fay Zonu ve
Kilisedere fayıdır. Bunlardan Bingöl'ün içinden geçen Doğu Anadolu Fay Zonu ile
Bingöl-Karakoçan fay zonları, Bingöl ve yakın yöresinde çok sayıda yıkıcı
depremin meydana gelmesine neden olmuştur. Bu nedenle Bingöl yöresi
depremsellik açısından son derecede aktif bir durumda bulunmaktadır.
"HASARLARIN OLMAMASI İÇİN…"
Depremde mühendislik
hizmetinden yoksun kırsal yapılar ve denetimsizlik nedeni ile uygun yapılmayan
kent merkezindeki yapılar yıkılmış veya büyük hasar görmüşlerdi.
Bu tür hasarların olmaması
için; güvenli kentleşme ve yapılaşmanın ilk adımı olan jeolojik-jeoteknik
(zemin ve temel) etütlerin gerek planlama aşamalarında gerekse de yapı üretim
ve denetim sürecinde dikkate alınması, sağlıklı kentleşmenin oluşturulması için
vazgeçilmez bir zorunluluktur.
"YERLEŞİM BÖLGELERİ JEOLOJİK KRİTERLERE GÖRE SEÇİLMELİDİR"
Taşıma gücü zayıf
zeminlerden, diri fay hatlarından, dere yataklarından, heyelanlı bölgelerden,
sıvılaşma riski olan yerlerden ve tarım alanlarından uzak durulmalıdır. Bu tür
riskli alanlar imara açılmamalıdır. İmar Planına altlık teşkil eden
jeolojik-jeoteknik etütler yapılmalı, sondajlı yapılan bu etütlerin yerinde
incelenmesi gerekmektedir. Yasal olarak jeolojik veri ve raporları sadece
Jeoloji Mühendisi denetleyebildiği için mutlaka ve mutlaka Yerel Yönetimlerde
denetim yapacak Jeoloji Mühendislerinin istihdamı sağlanmalıdır.
"KENTSEL DÖNÜŞÜM POLİTİKALARI RANT DEĞİL, İNSAN VE ÇEVRE ODAKLI OLMALIDIR"
Bölgemizin deprem gerçeği
dikkate alınarak yerleşim yerlerinin belirlenmesindeki planlama sürecinde,
mühendislik yapılarının inşasında ve denetimde mühendislik verileri dikkate
alınmalıdır. Bingöl merkez ve tüm ilçe belediyelerde “Deprem Master Planı” ve
“Mikrobölgeleme çalışmaları” yapılmalıdır. Sonuçları kamuoyuyla paylaşılmalı ve
İmar yönetmeliklerinde buna dikkat edilmelidir. Kentsel dönüşüm politikaları bu
kentlerde acilen uygulanmalıdır. Uygulanacak kentsel dönüşüm politikaları ‘Rant
değil, insan ve çevre odaklı' olmalıdır. Kentsel dönüşüm projelerinde deprem,
heyelan, sel, kaya düşmesi ve çığ gibi jeolojik parametreler dikkate
alınmalıdır.
"KIRSAL ALANLARDAKİ YAPILARA ÖZEL DENETİM GETİRİLMELİ"
Yapılacak kümes, ahırlar
dahil mühendislik kriterlerine uygun olarak yapılmalı, rutin kontroller
gerçekleştirilmelidir. Arama kurtarma güçlendirilmeli, bölgede deprem anında
uygun toplanma alanları belirlenmeli ve altyapı hazırlanmalıdır.
Olası bir depremde Bingöl'ümüzde yaşayan vatandaşlarımızın kendileri ve yeni nesiller için asıl sorması gereken sorular bunlar olmalıdır;
1. Yaşadığımız yapı-bina
mühendislik hizmeti görmüş mü? Zemin etüdü yapılmış mı? Zemin etüdü denetlenmiş
mi? Kim tarafından yapılmış? Zemin sağlam mı?
2. Jeolojik risk var mı? Yapının yakınından
diri fay geçiyor mu? Heyelan, sıvılaşma riski var mı?
3. Yapı-bina sağlam mı?
Yapı malzemesinin özellikleri neler? Kaliteli malzeme kullanılmış mı?
4. Güçlendirmeye ihtiyaç
var mı ya da bir an önce yıkılıp yenilenmesi gerekli mi?
5. Acil yıkılması gereken
yapılar -konut –binalar belirlendi mi? Bunun için herhangi bir planlama yapıldı
mı?
6. Evde-arabada deprem
çantası var mı?
7. Deprem sırasında ve
sonrasında ne yapacağımızı biliyor muyuz?
8. Yaşadığımız sokağın
deprem sırasında kapanma riski var mı? Varsa ne yapabiliriz?
9. İlimizde hangi yolların
kapanma riski var? Bunun için hangi tedbirler alınmalı?
10. Kamu kurumu binaları
ne durumda?
11. Hava alanında oluşabilecek
hasar sonrası ne tür önlemler alınmalı?
12. Alt yapı ne durumda ve
nerelerde zarar görür?
13. Toplanma alanlarını
biliyor muyuz? İçme suyu ve tuvalet ihtiyaçlarını karşılayabilecek mi?
14. Afetzedeler için alt
yapısı hazırlanmış konteyner kent oluşturabilecek bir alan mevcut mu? Bunun
için çalışmalar yapılıyor mu?
15. Hangi hastaneleri
kullanma imkânımız olacak? Yaralılarımızı nereye götüreceğiz?
16. Mahalle Afet
Gönüllülerimiz var mı? Deprem sonrası yardım için koordine sağlanabilinecek mi?
17. Kayıplarımızı
defnedebileceğimiz yerler olacak mı? (Üzgünüm)
TMMOB Jeoloji Mühendisleri
Odası Bingöl İl Temsilciliği olarak Bingöl depreminin 20. yılında yıllarca
sunmuş olduğumuz önerilerimizi üzerine basa basa tekrar tekrar yineleyerek ve
konunun takipçisi olacağımızı, başta merkezi idare olmak üzere yerel idarelere
bir kez daha hatırlatıyor, kamusal sorumluluklarını yerine getirmeye davet
ediyoruz.”