Solhan İlçe Müftüsü Eyüphan Toprak, Kadir Gecesinin önemine değinerek, Kur’an’ın Kadir gecesinde indirildiğini ve bu gecenin bin aydan hayırlı olduğunu belirtti.
Kur’an’ın Kadir gecesinde indirildiği ve sözü edilen gecenin bin aydan daha hayırlı olduğunu vurgulayan Müftü Toprak, “Sözlükte kadir (kadr) kelimesi “hüküm, şeref, güç, yücelik” gibi anlamlara gelir. Dinî literatürde ise “leyletü’l-Kadr” şeklinde Kur’ân-ı Kerîm’in indirildiği gecenin adı olarak kullanılır. Aynı adı taşıyan Kur’an-ı Kerim’in 97. sûresi bu gecenin fazileti hakkında nâzil olmuştur. Sûrede Kur’an’ın Kadir gecesinde indirildiği ve sözü edilen gecenin bin aydan daha hayırlı olduğu belirtilir.” dedi.
“KADİR GECESİNİ İHYÂ EDENLERİN -KUL HAKKI HÂRİÇ- GEÇMİŞ GÜNAHLARININ AFFEDİLECEĞİ MÜJDELENMİŞTİR”
Kadir gecesinin önemine vurgu yapan Müftü Toprak, şunları söyledi: “Kadir gecesinin önemine işaret eden bir hadiste, önceki ümmetlerin uzun ömürlü olmaları sebebiyle fazla sevap kazanma imkânına sahip bulunmalarına karşılık Müslümanlara Kadir gecesinin verildiği belirtilir. Kadr sûresinde bildirildiğine göre bu gecede Allah’ın izniyle melekler ve Cebrâil yeryüzüne iner ve gece boyunca yeryüzüne barış ve esenlik hâkim olur. Kadir gecesi ramazanın son on veya yedi günündeki tekli gecelerde aranması gerektiğine dair hadisler (Buhârî, “Fażlü leyleti’l-Ḳadr”, 2-3; Müslim, “Ṣıyâm”, 205-220) gecenin tesbitiyle ilgili bazı ipuçları vermektedir. Bu hususta sahâbeden gelen rivayetlerde en çok ramazanın 27. gecesi öne çıkıyorsa da (Müslim, “Ṣıyâm”, 220-221; Ebû Dâvûd, “Şehru Ramażân”, 2, 6; Tirmizî, “Ṣavm”, 72) bu rivayetler ihtilâflı olduğundan kesinlik ifade etmemektedir. Kadir gecesinin ramazan ayı’nın son on gecesinde olduğu ve bu gecelerden de tekli olan gecelerde olması hususu hemen hemen bütün alimlerin ittifak ettiği bir konudur.
Bir hadiste inanarak ve mükâfatını Allah’tan
bekleyerek Kadir gecesini ihyâ edenlerin -kul hakkı hâriç- geçmiş günahlarının
affedileceği müjdelenmiştir. (Buhârî, “Fażlu leyleti’l-Ḳadr”) Ramazanın son on gününe
girildiğinde Hz. Peygamber dünyevî işlerden uzaklaşıp i‘tikâfa çekilir,
geceleri daha çok ibadet ve tefekkürle geçirdiği gibi ailesini de uyanık
tutardı (Müslim, “İʿtikâf”, 1-5; Tirmizî, “Ṣavm”, 73). Bir hadiste Resûl-i Ekrem’in Kadir gecesinde, “Allahım! Sen
affedicisin, affı seversin, beni de affet!” şeklinde dua edilmesini tavsiye
ettiği belirtilir (Tirmizî, “Daʿavât”, 84; İbn Mâce, “Duʿâʾ”,
5). Bu sebeple Müslümanlar, ramazan ayının son on gecesini yoğun bir şekilde
ibadetle geçirirler.
Müfessirler,
kadir gecesinin bin aydan hayırlı olduğunu bildiren kadr suresi 3. âyeti hakiki
mânasında anlayarak bu gecede yapılan ibadet ve hayırların, içinde Kadir
gecesinin bulunmadığı bin ayda yapılanlardan daha çok sevap getireceğini
belirtirler.
Kadir
Gecesini her zamankinden daha fazla Kur’an okuyarak, manasını anlayarak, kaza
namazı kılarak, nafile namaz kılarak, tövbe istiğfarda bulunarak ve dua ederek
değerlendirilmeli; özellikle “Allahım! Sen affedicisin, affetmeyi seversin,
beni de affet!” duasını dilimizden
düşürmemeliyiz. Bu geceyi hayatımız için bir fırsat bilmeli, manen bin aydan
daha hayırlı olduğu müjdelenen, yaklaşık seksen küsur yıllık bir insan ömrüne
bedel olan bu geceden, gerektiği şekilde istifade etmeliyiz. dargınlık,
kırgınlık, kin ve nefretin yerine kardeşliği hâkim kılmalıyız. Yetimlerin,
kimsesizlerin, fakir ve muhtaçların yüzünü güldürmeli, onlara yardım elini
uzatmalıyız.
Bu
minvalde kadir gecesinin aff ve mağfiretimize vesile olmasını, milletimize,
memleketimize ve bütün İslam alemine huzur, bereket ve esenlik getirmesini,
yeryüzündeki kan, gözyaşı, açlık ve kıtlığın son bulmasını rabbimizden niyaz
ediyorum.”