Terör devleti siyonist rejiminin Ramazan ayında Filistinlilere yönelik Mescid-i Aksa’ya yaptığı saldırılara tepki göstermek amacıyla Bingöl Merkez Ulu Camii avlusunda kitlesel basın açıklaması düzenlendi.
Bingöl İHH tarafından düzenlenip kentteki bazı STK’larında
destek verdiği basın açıklaması programında basın metnini GENÇ İHH Bingöl
temsilcisi Özhan Gili okudu. Teravih namazı sonrası cami avlusunda düzenlenen
basın açıklamasına cami cemaati ve Bingöl halkı büyük katılım gösterdi. Çeşitli
sloganlar ve tekbirlerin getirildiği programa Filistin’e dua ve destekte
bulunulup siyonist rejime ise beddualar yapılıp lanetler okundu.
Saldırıların perde arkasında yatan nedenlerden birinin de siyonist rejimin kendi iç çatışmalarının olduğunu ifade eden Gili, “Tarihindeki en büyük protestoları yaşayan İsrail, Mescid-i Aksa’yı ve Müslümanları hedef alarak gündemi değiştirmek istemektedir. 6-12 Nisan tarihleri arasına denk gelen Pesah Bayramı dolayısıyla Tapınak grupları uzun zamandır hazırlıklarını gerçekleştirdiler. Kurban kesme faaliyetini de barındıran Pesah için Siyonist gruplar, kurban ile Kudüs sokaklarında dolaşan ya da Aksa’da kurban adayabilenlere para ödülü verecekler. Tapınak grupları, her sene Pesah döneminde kurban faaliyeti için Mescid-i Aksa’ya biraz daha yaklaşmaktadırlar. Bu durumun önüne geçilmezse, yakında Yahudi gruplar toplu olarak Mescid-i Aksa’da kurban girişiminde bulunacaktır. İşgal, ribatın Mescid-i Aksa'daki köklerini kazımak ve böylece Yahudileştirme gündemini orada kararlı bir şekilde empoze etmek için tüm gücüyle ilerliyor. İtikâfta bulunan Filistinliler saldırıya uğruyor, tutuklanıyor ve ibadet etmesi engelleniyor.” dedi.
“KUDÜS'E OLAN
İLGİMİZİ HAYATIMIZIN BİR PARÇASI HALİNE GETİRMELİYİZ”
Kudüs’ün Müslüman toplumlar açısından önemine dikkat çeken Gili, “İşgali asla ve asla normalleştirmemeliyiz. İşgalin bütün ağırlığına rağmen yapılabilecek çok fazla şeyimiz var. İslam dünyasının birlik ve beraberlik içinde hareket etmesi, yapılacakların en başında geliyor. Türkiye, Kudüs ve Filistin'le ilgili inisiyatif alma noktasında en önemli ülkelerden biri. Resmi ya da sivil yollardan gayretlerin verildiği bu topraklarda, Filistin artık toplum ve siyaset üstü bir konu haline gelmiştir. Ancak problemin büyüklüğü nedeniyle, yapılan çalışmalarda ve izlenilen güzergahta gayreti arttırmalıyız. İsrail’in Türkiye üzerindeki planlarını geçmişten dersler çıkararak düşünmeli ve İsrail ile normalleşmenin, bu Ramazan yeniden görüldüğü üzere faydadan çok zarar getirdiğini idrak etmeliyiz. Kudüs her zaman "temel meselemiz" olarak kalacak. Tarihin de coğrafyanın da kilidi Kudüs. Konunun ihmale gelir tarafı yok. Yaşananlardan dersler çıkarmalı ve Kudüs’ün yarınında da Müslüman kimliğinin kalması adına tüm dünyayı harekete geçirmeliyiz. Bugün Kudüs gençliği İsrail'e karşı büyük bir varoluş mücadelesi veriyor. Her türlü engellemeler ve baskılamalara rağmen, gençler akın akın Mescid-i Aksa’ya doğru gitmekte. Bu mücadele sadece Kudüs gençlerinin mücadelesi değil; bizlerin de mücadelesidir. Filistinli gençlerin direnişini ve mücadelesini bizler de burada sürdürmeliyiz. Mescid-i Aksa’nın muhafazası ve Kudüs’ün geleceği için İsrail’e karşı olmalıyız. Mescid-i Aksa saldırı altında. Çok geç kalmadan bütün Müslümanlar birleşmeli ve harekete geçmeliyiz. İşgalci İsrail, Kudüs'e, Mescid-i Aksa’ya ve kutsallarımıza bu Ramazan da vahşice saldırmaya devam ediyor. Mescid-i Aksa'nın, Kudüs'ün ve Filistin'in özgürlüğü, Siyonist zulmün ve işgalin sona ermesi için yapılan tüm eylemleri desteklemek hepimizin görevidir. Buradan kanaat önderleri, sivil toplum kuruluşları, islam liderleri, vicdan sahiplerine çağrıda bulunuyoruz. Bir araya gelin ve İsrail’in planlarını hep beraber bozalım! Bütün tabelaları bırakalım. Onlar sadece kimlik. Tabelamız Mescid-i Aksa’dır, tabelamız Kabe’dir, tabelamız insandır, tabelamız adalettir, tabelamız mazlumdur. Haydi seferber olalım. Teyakkuzda olalım. Meydanlara inelim. Hep beraber İsrail’e ders verelim.” İfadelerini kullandı. Basın açıklaması okunan duanın ardından sona erdi.