AK Parti Bingöl Milletvekili Aday Adayı M. Hanefi Güler: Bingöl halkı beni tanıyor, ben de onları tanıyorum. Beni sosyal medyadan ya da basından değil, evlerinin kapılarını çaldığım için, aynı sofrayı, aynı hüznü, aynı sevinci yaşadığım için tanıyorlar.
AK Parti Bingöl Milletvekili Aday Adayı M. Hanefi Güler,
kamuoyunun yakından tanıdığı bir isim. AK Parti Bingöl İl Başkanlığı yapan ve
görevinden ayrılan Güler, AK Parti’den aday adaylığı başvurusu yaptı. Aday
adaylık başvurusu yaptığında yalnızca kendi bölgesinden değil, birçok bölgeden
kişilerin yer aldığı kalabalıkla aday adaylığı başvurusunu yaptı.
Aday adaylığı başvurusundaki kalabalığın, il başkanlığı ve sonraki süreçteki aynası olduğunu söyleyen Güler, “İl Başkanlığım süresince bölgecilik, aile ve hiçbir ayrım gözetmeden siyaset yaptım. Bu anlayış, bugün birçok farklı isimin yanımda olmasına vesile oldu. Bingöl halkı beni tanıyor, ben de onları tanıyorum. Beni sosyal medyadan ya da basından değil, evlerinin kapılarını çaldığım için, aynı sofrayı, aynı hüznü, aynı sevinci yaşadığım için tanıyorlar. Taşıdığım sıfat, unvan ne olursa olsun ben siyaseti sahada yaptım. Kapalı kapılar ardında siyaset yapmaktan kaçındım, şeffaf oldum.” şeklinde konuştu.
İl Başkanlığı sonrasında da aktif olarak çalışmalarına devam ettiğini, adım atmadık yer bırakmadığını söyleyen Güler, “İl Başkanlığından ayrıldıktan sonra, sırtımı dönmedim. Aksine, bu yolda yalnız olduğumu bilerek, zorlukların farkında olarak cesur bir şekilde çalışmalarıma devam ettim. İl Başkanlığımda da sonrasında da Bingöl’ün en gözden uzak sokağında da, en ücra köyünde de halk beni bağrına bastı. Onların bu davranışı beni milletvekili aday adayı olmaya itti. Çok şükür desteklerini de aday adaylığı müracaatında gösterdiler. Bakın, oradaki kalabalığın büyüklüğünden ziyade çeşitliliği benim için bir gurur kaynağıdır. O kalabalık bugüne kadar yaptıklarımın aynasıdır adeta. Ve şunun farkındaydım müracaatım esnasında; benim referansım halktır.” ifadelerini kullandı.
Güler, açıklamalarının devamında, “AK Parti ilk defa temayül yoklamasını dijital ortamda gerçekleştirecek. Geçmiş dönemlerde, teşkilatlarda halkta böyle bir söylenti vardı. Bingöl’deki sonuçlar ile Ankara’daki sonuçlar aynı değil. Bu yeni yöntem büyük bir tasarrufun yanı sıra bu söylentilerinde önüne geçmiş olacak. Temayülde oy kullananlar, bu söylentilerine kulak asmadan dijital ortamda kullandıkları oyun aynı anda genel merkezimize yansıyacağının güveniyle oy kullanacak. Bu çok önemli, teşkilatın teveccühü büyük bir faktör ve etken olacak.” dedi.
Sürekli sahada olduğunu ve vatandaşla temasını hiçbir zaman koparmadığını söyleyen Güler, “İl Başkanlığımın sonrasında yine Bingöl insanı için çalışmaya onları dinlemeye, dertleriyle hem hal olmaya sevinçlerine ortak olmaya devam ettim. Ben altı yıldır bir fiil sahadayım. Ben siyaseti ticaret, maddi gelir kazanmak için araç olarak bir kapı olarak kullanmadım. Ben ticari yaşamıma siyaset dışında devam etseydim, şu an gerek yurt içinde gerekse yurt dışında çok farklı bir konumda olurdum. Bizim için önemli olan ayrım gözetmeksizin insanımızla bir arada olmak. Ben Yüksek Seçim Kurulunun takvimini takip eden ve o takvime göre ortaya çıkan siyasilerden olmadım. Çünkü ben hep sahadaydım, sıfatım ve unvanım ne olursa olsun hep sahadaydım.” şeklinde konuştu.
Milletvekili olarak seçilmesi halinde nasıl bir siyaset anlayışı da sergileyeceğini söyleyen Güler, “Ben İl Başkanlığımda da şeffaf oldum. Teşkilatlarımızın kapısı hiç kapanmadı, eğer genel merkezimiz ardından halkımız teveccüh gösterirse aynı anlayışı devam ettireceğim. Kendim, ailem ve yakın akrabalarımın mal varlıkları şeffaf olacak. İl Binamızın kapısı sürekli açık olacak. Tıpkı belediyedeki beyaz masa gibi vatandaş masamız olacak. Vatandaş sorunlarının çözümü Ankara yollarında vekillere ulaşmak için harcamayacak. Vatandaşımızın problemi yine Bingöl’de kendi evinde çözülecek. Şatafatlı vekil karşılamaları olmayacak, biz yine gerek teşkilatımız, etrafımızdaki aile üyelerimiz, dostlarımızla çoğu zamanda yalnız olarak bu sokaklarda görecekler. Şatafatlı olmayan mütevazı siyaset anlayışıyla hareket edeceğim.” Dedi