Medyada Fetullah Gülen grubunun gerçekleştirdiği darbe girişimi üzerinden İslam'a ve İslami kavramlara saldırı söz konusu. Oysa 15 Temmuz gecesi İslami cemaatler harekete geçerek fertlerini sokağa dökmüş ve darbenin önlenmesinde büyük katkıda bulunmuşlardı. Kanaat önderi Molla Enver Kılıçarslan tüm Türkiye'de darbeyi önleyen büyük gücün İslami cemaatler olduğunu söylerken Gazeteci Yazar Yusuf Kaplan da bu örgütün kirli çalışmaları baz alınarak İslami cemaatlerin hedef tahtasına oturtulduğunu ifade etti.

Bu Hareket İslam Düşmanlarına Hizmet Ediyor

Fetullah Gülen örgütünün İslami bir cemaat olmadığını onların kendi ifadesiyle de bir hizmet hareketi olduğunun altını çizen Molla Enver Kılıçarslan, “Bu hizmet de Yahudi ve Hristiyanlara hizmettir. Allah-u Teâlâ Kur'an-ı Kerim'de “Ey iman edenler Yahudi ve Hristiyanları kendinize dost edinmeyin! Ancak onlar bazıları bazılarının dostlarıdırlar. Sizden bir kimse Yahudi ve Hristiyanları kendine dost edinir, ululemr kabul ederse onlardan olur.” buyuruyor. Bu hareketin başındaki Fetullah Gülen yıllardan beridir medyada konuşuyor ama Yahudi ve Hristiyanlar aleyhinde tek bir kelime konuşmamıştır. Yine Kur'an-ı Kerim'de Peygamber Efendimize bildirildiğine göre Müslümanlara en büyük düşmanlığı Yahudi ve Hristiyanlar yapacaktır. Gülen ise Allah'ın Müslümanlar için ebediyete kadar düşman ilan ettiği bu kişilerin yanına yerleşmiş, onlarla yiyip onlarla oturuyor ve onlarla kalkıyor. Bu olsa olsa Yahudi ve Hristiyanlara hizmet hareketi olur” ifadelerini kullandı.

Darbeye Tekbirler ve Tevhid Bayraklarıyla Karşı Duruldu

“Darbenin önlenmesinde en büyük rolü İslami cemaatler üstlendi” diye konuşan Kılıçarslan, “Darbenin duyulmasından itibaren sokağa tevhid bayraklarıyla dökülerek tekbir ve salavatlarla darbeye karşı duranlar İslami cemaat fertleridir. “dedi.

Özellikle Doğu ve Güneydoğu'da herkes de biliyor ki HÜDA PAR ve Mustazaflar Cemiyeti çevresi darbeye karşı ilk olarak sokağa dökülen kesim oldu. Darbe günü ve sonrasında gezdiğim tüm şehirlerde bu camianın fertlerinin meydanlara çıkarak darbeye karşı durduklarını gördüm. Özellikle Batman'da darbe günü darbe taraftarları sokağa dökülüp kutlama yaparken bu camianın fertleri tekbir ve salavatlarla karşılarına dikilince onların hepsi dağılıp evlerine gitti ve darbeye karşı meydanda sadece Müslümanlar kaldı. O gün yine Batman Emniyeti dahi ışıklarını kapatmış ve korkarak beklerken, bu camianın fertlerinin sokağa dökülmesiyle onlar da cesaretlenip dışarı çıkmışlar” dedi.

Bu Saldırı İslam’a Karşı Bir Saldırıdır

15 Temmuz gecesi yaşanan olayı Türkiye'ye ve temsil ettiği değerlere bir saldırı girişimi olarak değerlendiren Gazeteci Yazar Yusuf Kaplan ise, “Darbe denilerek yanlış tanımlanıyor. Bu bir saldırıdır. Darbe böyle olmaz. Meclis bombalanmış, halk bombalanmış… Ve bu saldırı da sadece Türkiye'ye yapılmamış. Türkiye'nin temsil ettiği ve henüz fiiliyata geçiremediği ‘yeniden tarih yazma' ruhuna ve dolayısıyla İslam'a karşı bir saldırıdır” dedi.

İslami Cemaat Yapısına Saldırı Söz Konusudur

Müslümanların her zaman yola çıkması yoluna devam etmesi gerektiğini ifade eden Kaplan, “İllaki zafer elde edeceğiz diye bir şey yok. Bizler zaferle değil, seferle emrolunduk. Şu an yapılan şey bizim yola çıkmamızın engellenmesidir. FETÖ üzerinden büyük bir operasyon yürütülüyor. Enteresan bir şekilde TV ekranlarını kiliselere dönüştürdüler. Şu anda günah çıkarma seansları yaşanıyor. FETÖ'nün İslami cemaat olduğu söylenerek insanların zihinleri delik deşik ediliyor. İslami cemaat yapısına saldırı söz konusu. FETÖ kesinlikle bir cemaat değil! Kesinlikle İslam'ı temsil eden bir İslami cemaat değildir. Takiye, kılıktan kılığa girme, gücü kutsama ve gücü ele geçirince kan kusturma hep bunlarda var. Müslüman bir Cemaat bunu yapamaz. Hedefe ulaşmak için tüm yolları mubah gören bir düşünce ile hareket ediyorlar” diye konuştu.

Laiklik Pompalanıyor, İslam Bombalanıyor

Medyada şu anda bu örgütün ortaya döktüğü kötü fiiliyatlar üzerinden laikliğin pompalandığını İslam'ın da bombalandığına dikkat çeken Kaplan, “Bu konuda Cumhurbaşkanının, Başbakanın, Diyanet İşleri Başkanının harekete geçmesi ve bu duruma müdahale etmesi gerekiyor. Cemaatler bu toplumun sigortasıdır. Yüzyılı belirleyecek olan, tarihin gidişatını değiştirecek şey İslam'dır. 15 Temmuz gecesi sokağa dökülenler özellikle İslami cemaat fertleridir. Şunu asla unutmamak gerekiyor: Ehl-i Sünnet omurga, dolayısıyla cemaatler ne kadar güçlü olursa, bu topluma yapılacak bütün saldırılar da o kadar hızlı ve kolay püskürtülür!” dedi.