Türkiye’de hayvanlarda görülen şap hastalığıyla ilgili Bingöl Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Doğan Koç, konuyu çok büyütmenin bir anlamı olmadığını söyleyerek alınacak olan tedbirler ve aşılama ile bu sorunun giderileceğini söyledi.
Tarım ve Orman
Bakanlığı, hayvanlarda görülen Şap hastalığı nedeniyle harekete geçti. Tüm
illerde hayvan nakil ve taşıma ikinci bir emre kadar yasaklandı.
Türkiye’nin en büyük hayvan pazarlarından olan Erzurum hayvan pazarı geçici süreyle kapatıldı. “Sat2 serotipe” varyantı olan hastalıkla ilgili bakanlık aşı çalışmalarına başladı ve tüm yurtta küçük ve büyükbaş hayvanlar aşılanacak. Veterinerlerin resmi ve özel izinleri iptal edilirken tüm Türkiye’de aşı çalışmaları başladı.
Hastalığın bulaş riskinin çok hızlı ve kolay olduğunu söyleyen Bingöl Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Doğan Koç, hastalığın bir veteriner kontrolünde üzerine bulaşmasıyla başka bir merkeze kontrollerde, hayvanların ayaklarında, nefeslerinde hava yoluyla da bulaşacağını söyledi. Koç, Veterinerlerin aşı çalışmalarında bile bir adresten başka adrese geçerken üzerlerini dezenfekte etmeleri gerektiğinin altını çizdi.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Koç, bu hastalığın et fiyatlarını düşürmek veya kamuoyunda konuşulan yapay et ile ilgisi olmadığını önemle vurgulayarak şap hastalığının tüm gerçekliğiyle ortada olduğunun altını çizdi.
Şap hastalığının birçok çeşidinin olduğunu söyleyen Koç, Kuzey Irak’ta çıkan ve ülkemizde de görülen şap hastalığın ciddi olduğunu ancak ölümcül olmadığını belirtti. Hastalığın sadece büyükbaş hayvanlar için değil küçükbaş hayvanlar için de tehdit olduğunu söyleyen Koç, tüm Türkiye’de olduğu gibi Bingöl’de de hayvan nakil işlemlerinin askıya alındığını söyledi.
Koç, bu hastalığın insanı ve hayvanı öldürücü bir etkisinin olmadığını, et pişirirken 90 ve 10 derece sıcaklıkta pişen etlerde hastalığın etkisinin olmayacağını da sözlerine ekledi.
“ŞAP HASTALIĞI TÜRKİYE’DE VARDI ANCAK BU FARKLI BİR ÇEŞİTTİR”
Doğan Koç,
yaptığı açıklamada, "Şap hastalığı eski tabirle (tebağ) dediğimiz hastalık
normal şartlarda ülkemizde var. Ancak hastalığın değişik varyantları bulunuyor.
Hangi varyant olduğuna dair devletin buna yönelik aşı üretimi yapması
gerekmektedir. Sat2 denilen bu çeşit Kuzey Irak’ta çıkmış ve ülkemizde de bazı
yerlerde görülmüştür. Yetkililer de bunu en asgari düzeye getirmek için aşı
bazında düzenlemeler ve çalışmalar yapmakta ve üretimi yapılmaktadır.
Devlet bu konuda tüm yurtta aşı çalışmaları yapmakta ve tedbir amaçlı
şehirlerarası hayvan naklini bulaş riskinden ötürü durdurmuştur. Bu konu
halkımız üzerinde ciddi bir yankı uyandırdı. Bu bir tedbirdir ve herhangi bir
problem yoktur. Şap hastalığı ayaktan, ceketten bulaşır, havadan da bir şekilde
bulaşır. Bu hastalığın bulaş riski çok kolay ve hızlıdır. Ancak çok büyütmenin
bir anlamı yoktur.” dedi.
“HAYVANCILIĞI CİDDİ ŞEKİLDE ZEDELEYECEK ANCAK ÖLDÜRÜCÜ OLMAYAN BİR HASTALIKTIR”
Hastalığın
bir oyun değil gerçekten var olduğunu söyleyen Koç, “Çeşitli spekülatif
haberler var. Et fiyatlarını düşürme gibi bir hamlenin olduğu söyleniyor.
Alakası yoktur. Bu hastalık hızlı yayılan bir hastalıktır. Et fiyatlarının
düşürülmesi veya milletin et yememesi için uydurulan bir konu kesinlikle
değildi. Hayvancılığı ciddi şekilde zedeleyecek bu hastalık öldürücü değildir.
Hastalığın özellikle besi hayvanlarda görülen semptomlarına bakacak olursak hem
dilde hem ağızda hem de ayaklarda yüksek ateş kaynaklı çatlaklıklar,
patlaklıklar ve büyük yaralar meydana getirir. Hayvanlar hastalıktan ötürü
yaklaşık 1 ay ile 40 gün yemden kesilir bu da hayvanın zayıflamasına, kilo
kaybına sebep verir. Bu Hayvan sahipleri bu konuda ciddi zarar göreceğinden
ötürü devlet de bunun önünün alınması için karantina tedbirleri, şehirlerarası
hayvan nakillerinin yasaklılığı ve aşı tedbiri uygulamaktadır. Bu da
normaldir.” ifadelerini kullandı.
“HASTALIK VARDIR VE BU KONUNUN YAPAY
ETLE ALAKASI YOKTUR”
Kamuoyunda
yakın tarihte ’yapay et’ konusuna da değinen Koç, “Bu durumun yapay et konusu
ile alakası yoktur. Hastalık tüm gerçekliği ile ortadadır. Şap hastalığı
bir virüs gibidir. Nasıl ki Corona virüsüne yakalanmış insanlar nefes darlığı
çekiyordu, şap ta ateş yükselmesi ve ayak patlamasına sebep olan virüstür.
Bunun çözümü de ilaçtır, aşıdır. Bu konuda tüm veteriner hekimler ve
teknisyenler aşı için sahadalar ve en hızlı şekilde sorunun çözümü için
çalışmaktalar.” dedi.
“HASTALIĞIN 100 DERECEDE PİŞEN ETE
ETKİSİ YOK”
Hayvan
ticareti ile uğraşan besicilere seslenen Koç, “Özellikle hayvan alım satımı
yapan kişiler kesinlikle bu süreçte alım satımı durdurmalıdırlar. Kesim
noktasında ise şehirlerarası hariç yerelde kesimlerde şu an için bir sıkıntı
yok. Kesimin hastalıkla alakası yok. Etle de alakası yok. Şehir içinde
kesilmesinde bir sıkıntı yok. Ama şehirlerarası durumunda dışarıdaki hayvanda
virüs varsa bir başka şehre gittiği zaman o virüs yolda havadan, temas halinde
insanın elbisesinden gibi sebeplerle bir şekilde bulaşır. Bundan sebep devlet
tedbir amaçlı hayvan nakillerine yasak getirmiştir. Kesimle alakası yok. Şap
hastalığında 100 derece sıcaklıkta pişen ette hastalık bulaşmaz ve zarar vermez.
Bunun yanında burusella, tüberküloz gibi hastalıklarda ise veteriner hekim
kontrolünde ete bakarak tahliller yaparak yenilip yenilmeyeceğine veya ne
şartlarda tüketileceğine karar verir.” İfadelerini kullandı.
“AŞI ÇIKTI, YETERLİ ÜRETİM İÇİN
ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR”
Aşı
konusunda aşının bulunduğu ve yeterli üretim için çalışmaların devam ettiğini
aktaran Koç, “Şap hastalığı öldürücü değil, hayvanı öldürmez. Hayvanı,
gıda almadığı için zayıflatır ve kilosunu düşürür. Ancak hayvan yeme içmeden
kesilince ölüm de açlıktan olur. Hastalıktan değil. Bu aşıyı her hayvan sahibi
hayvanlarına yapması gerekiyor. İnsanların emeğinin heba olmaması için bu aşıyı
yaptırmaları şarttır. Şap hastalığının ne kadar zarar verdiğini bilenlerden
biri olarak söylüyorum ki hayvan sahipleri tedbir amaçlı muhakkak aşılarını
yaptırsınlar.” şeklinde konuştu. Haber/Nihat
KANAT