Efendimiz’in en büyük mucizelerinden biri olan Miraç hadisesinin önemine değinen Solhan İlçe Müftüsü Eyüphan Toprak, Miraç gecesinin en büyük hediyesinin beş vakit namaz olduğunu açıkladı.
Miraç gecesinde beş vakit namazın hediye edildiğini açıklayan İlçe Müftüsü Eyüphan Toprak,” Yüce Yaratıcı kulu ve Habibi Hz. Muhammed (s.a.v.)’i miraç ile şereflendirdiği gibi O’nun ümmetini de günde beş vakit namaz ile huzuruna kabul ederek şereflendirdi. Bundan dolayıdır ki Sevgili Peygamberimiz “Namaz, Mü’min’in Miracıdır” buyurdu.”dedi.
İçinde bulunduğumuz
mübarek Receb ayındaki ikinci kandil gecesi, Receb ayının 27. gecesi yani 17 Şubat
Cuma gününü 18 Şubat cumartesi gününe bağlayan gecenin Miraç kandili olduğunu
belirten Toprak,”Bu sene ülkemizde yaşanan deprem felaketinden dolayı Miraç
Gecesini daha duygusal ve hüzünlü bir zamanda karşılıyoruz. Cenab-ı Allah’tan Miraç
gecesi Habibi Hazreti Muhammedi (s.a.s.) desteklediği gibi, yalnız bırakmadığı
gibi, biz Ümmet-i Muhammedi (s.a.s.) de görünür görünmez bela ve musibetlerden
muhafaza eylemesini ve üzerimize sekinetini indirmesini niyaz ediyorum.
Miraç hadisesinin önemini anlamak için önce bu önemli olayın gerçekleştiği ortamı ve zamanı hatırlamamız gerekir. Allah Resulünün (s.a.s.) hayatının zor ve çileli dönemleri idi. Mekke’li müşrikler Peygamber Efendimize ve Müslümanlara akla hayale gelmedik eziyetler ediyor, onları yalnızlaştırmak ve Efendimizi kutsal davasından vazgeçirmek için ellerinden geleni yapıyorlardı. Bu eziyetlerin en büyüğü üç yıl boyunca devam eden boykot uygulaması olmuştu. Müslümanların çok büyük sıkıntılar çektiği, çoğu zaman yiyecek bulamadığı boykot yılları henüz yeni sona ermişken bu defa Sevgili peygamberimiz, vefakâr eşi Hz. Hatice annemizi ve kendisine destek olan amcası Ebu Talibi kaybetti. Hüzün yılı dendi o yıla. Allah’ın Habibi bu hüzünlü havayı biraz olsun dağıtmak ve insanları İslam dinine davet etmek için Taif yollarına düştü. Ne yazık ki Taif halkı Sevgili peygamberimizin davetine icabet etmedikleri gibi O’nu taşlayarak Taif’ten çıkardılar.
ALLAH SEVDİKLERİNİ YALNIZ BIRAKMAZ
Elbette Cenab-ı Allah Habibini ve Kendisine inanan kullarını yalnız bırakmayacaktı. Nitekim öyle de oldu. Peygamber Efendimizin bu hüzünlü gecelerinden biri idi. Yüce Mevla, Cebrail (a.s.) vasıtası ile Kulu ve Habibi Hz. Muhammed Mustafa’yı (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Mekke’deki Mescid-i Haramdan alarak Kudüs‘te bulunan ve çevresi mübarek kılınan Mescid-i Aksaya, oradan da Sema’ya, yedi kat göklere yükselterek hiçbir beşere nasip olmamış ulvi makamlara çıkardı. İşte bu kutlu yolculuğun birinci safhasına, yani Peygamber efendimizin (s.a.s.) Mekke'deki Mescid-i Haram’dan alınarak Kudüs’teki Mescid-i Aksa'ya götürülmesi safhasına İsra, oradan da yüce makamlara çıkartılması hadisesine de Mi’rac denir. Mi’rac hadisesi, hicretten bir buçuk sene evvel Recep ayının 27. gecesi vuku bulmuştur. Bu nedenle Müslümanlar bu geceyi Mi’rac Gecesi veya Miraç Kandili olarak kutlamaktadırlar.”
BÜYÜK İMTİHAN
Miraç olayı; Yüce Allah’ın, Peygamberine ve Müslümanlara çok önemli bir desteği olurken hem Mü’minler için hem de inkârcılar için büyük bir imtihan vesilesi olduğunu söyleyen Toprak,”Bir gece vakti önce Mescid-i Haramdan, Mescid-i Aksa’ya götürülmek ve oradan da semaya, Sidretul Münteha’ya çıkarılmak, Allah’ın gücüne ve kudretine inanmayanlar için olacak iş değildi. Peygamber Efendimizin miracına inanmayan müşrikler, Müslümanları da şüpheye düşürmek için çeşitli yollara başvuruyorlardı. Bu niyetlerini gerçekleştirmek üzere Peygamberimizin sadık dost Hz. Ebu Bekir’in (Radiyallahu Anhu) yanına varıp :”Senin dostun bir gece vakti önce Kudüs’e oradan da gökyüzüne, miraca çıkarıldığını söylüyor. Sen buna ne dersin?” dediklerinde Sadık dost: ” Ben O’nun bundan daha büyük sözlerine iman ettim. Ben O’na göklerden Allah’ın meleğinin geldiğine iman etmiş biriyim.” diyerek hem kendi imanının derecesini göstermiş hem de inkârcı müşriklerin heveslerini kursaklarında bırakmış oluyordu.”
KUTLU HEDİYE NAMAZ
Toprak,”Mi’rac gecesi
Allah’u Teâlâ Peygamberimize beş vakit namaz emrini ve Bakara süresinin
amenerresulü olarak bilinen son ayetlerini hediye olarak ihsan eyledi. Miraç
gecesinin en büyük hediyesi beş vakit namaz olmuştur. Yüce Yaratıcı kulu ve
habibi Hz. Muhammed’i (s.a.s.) Mi’rac ile şereflendirdiği gibi O’nun ümmetini
de günde beş vakit namaz ile huzuruna kabul ederek şereflendirdi. Bundan
dolayıdır ki Sevgili Peygamberimiz “Namaz Mü’min’in Miracıdır.” buyurdu.
Bu gece yapabileceğimiz en
hayırlı amel: Sanki Hz. Muhammed (s.a.v.) bu gece Mi’rac’dan inmiş ve beş vakit
namazın Allah’ın emri olduğunu bize yeni haber vermiş gibi beş vakit
namazımıza, Mi’racımıza sahip çıkmaktır.
Deprem ve musibetlerle
imtihan edilmekte olduğumuz bu zor zamanlarımızda Ümmet olarak vazifemiz; Miraç
hadisesinin nasıl cereyan ettiği ile ilgili çeşitli tartışmalarla uğraşmak
yerine Mi’racı, Mübarek üç ayları vesile kılarak Rabbimizle olan ahdimizi
tazelemek ve kulluk vazifelerimizi yerine getirmeye daha çok çalışmak,
Rabbimizin üzerimizdeki nimetlerine daha çok şükretmek ve Yüce Mevlamızın
Peygamberimizi o zor zamanlarında yalnız bırakmadığı gibi bizi de yalnız,
sahipsiz bırakmaması için çokça dua ve niyazda bulunmak olmalıdır.
Cenab-ı Mevla mübarek üç
ayları ve Mi’rac Kandili gecesini tüm Müslümanlar ve insanlık için hayırlara
vesile kılsın. Depremde vefat eden kardeşlerimize merhameti ile muamele
eylesin. Hasta ve yaralılara acil şifalar ihsan eylesin. Enkaz altında
kurtulmayı bekleyen kardeşlerimizi tez zamanda kurtarsın. Bize, kardeşlerimizin yaralarını sarmak ve
acılarını hafifletmek için güç ve kuvvet versin. Bizi namazına, ibadetlerine ve
diğer kulluk vazifelerine sımsıkı sarılan kullarından eylesin. Ve Ümmeti
Muhammedi tüm bela ve musibetlerden muhafaza eylesin.”dedi. HABER MERKEZİ