Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Çapak’ın moderatörlüğünde düzenlenen ‘Tecrübe Paylaşımı Paneli’ gerçekleşti.
‘Tecrübe Paylaşımı Paneli’
Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Çapak’ın moderatörlüğünde düzenlendi.
Rektör Prof. Dr. İbrahim Çapak’ın moderatörlüğünde Cuma günü gerçekleştirilen panele; İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, İstanbul Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Levent Şahin ve İstanbul Üniversitesi Genel Sekreteri Metin Küçük panelist olarak katıldılar.
‘İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ’NİN TECRÜBELERİNDEN FAYDALANMAK
ÖNEMLİ’
Panelin moderatörlüğünü yapan Rektör Çapak, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak ve heyetini üniversitemizde üçüncü kez ağıladıklarını belirterek, “İki üniversite YÖK Anadolu Projesi kapsamında paydaş üniversiteler olarak yer almaktadır. Bu proje kapsamında öğrencilerimize ciddi katkılar sağladılar. Kısa bir süre içinde Sayın Ak’ı ve heyetini yeniden üniversitemizde görmek mutluluk verici. Mahmut Hoca yalnız bizi değil, bölgenin birçok üniversitesi ile irtibat halinde. Dünyanın ve Türkiye’nin önde gelen İstanbul Üniversitesi’nin tecrübelerinden faydalanmak önemli bir durumdur. Bundan sonra da iş birliğimizin daha güçleneceğine olan kanaatim tamdır. Bugün burada tecrübelerini bizlerle paylaşmak için aramızda bulunuyorlar. Kendilerine Bingöl Üniversitesi çalışanları adına teşekkür ediyorum” dedi.
“BİNGÖL ÜNİVERSİTESİ EVİMİZ GİBİ OLDU”
İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, “Bingöl Üniversitesi evimiz gibi oldu ve İstanbul Üniversitesi ile bir bütünleşme sürecine girmiş oldu, bundan da çok memnunuz. Bingöl’de olmaktan Bingöl Üniversitesinde olmaktan son derece memnunuz. Her geldiğimizde Bingöl Üniversitesi’nin geliştiğine şahitlik ediyorum. Bizim de Bingöl Üniversitesi’nden örnek alabileceğimiz hususlar olduğunu biliyoruz. Yükseköğretim Kurumlarında yer ve yerleşme konusu gerçekten de çok önemli. Yer kullanma konusunda Bingöl Üniversitesi bu anlamda örnek alınacak bir kampüse sahiptir. Bizler yaptığımız işi her zaman nitelikli yapmak için gayret göstermekteyiz. Biz her şeyden önce eğitim kurumlarıyız. Üzerimizde bu ülkenin geleceği olan gençlerimizin eğitimini en iyi şekilde sağlamaktır. Bunu yaparken de gençlerimizin geleceği için müfredatlarımızı en güncel haliyle sunmamız gerekiyor. Bizim faaliyet alanımız sadece üniversitelerle sınırlı değil. Etkileşim içinde olduğumuz paydaşlarımız çok geniş bir alanı kapsamaktadır. Yaptığımız iş bir yaş, bir kuşakla alakalı değil, toplumun geneliyle alakalı. Üniversitelerde eğitim planlanırken, bunun hayat boyu öğrenme olacak şekilde olmalıdır. Üniversitelerin temel görevlerinden bir tane si de bilgiyi oluştururken bunu sadece kendi ili ve çevresiyle değil uluslararası alana yayması gerekiyor. Bingöl Üniversitesinde 600 yakın yabancı uyruklu öğrencinin olduğunu biliyorum ve bir kısım kardeşimizde şu an burada gördüğünüz gibi. Bizde de 143 ülkeden 9 binin üzerinde yabancı uyruklu öğrenci ve 120 yabancı uyruklu akademisyen var. İşte tam da bu noktada tecrübe paylaşımları değer kazanıyor. Bingöl üniversitesi olarak ihtiyaç duyduğunuz alanlarda her daim yanınızdayız. Bizleri ağırlayan rektörümüze ve bizleri dinleyen sizlere teşekkür ediyorum’ dedi.
‘STRATEJİK PLANLAMA, DOĞRU KURGULANDIĞI TAKTİRDE
ARABADAKİ NAVİGASYONA BENZER’
İstanbul Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Levent Şahin, üniversitelerde stratejik planlamanın önemine değinerek, “Stratejik planlama mantığı aslında stratejik yönetimin felsefesinden ve mantığından doğuyor ve gelişiyor. İstanbul Üniversitesi’nin çok güçlü ve kurumsal bir stratejik planlama kültürü var. Sürekli olarak değişen çevresel faktörlere uyum sağlayabilme sanatına biz stratejik yönetim diyoruz. Bunun gözle görülebilir somutlaşmış haline de stratejik plan diyoruz. Stratejik planlama, doğru kurgulandığı taktirde arabadaki navigasyona benzer” dedi.
“AKADEMİK VE İDARİ PERSONEL ARASINDA EŞ GÜDÜM ÇOK
ÖNEMLİ”
İstanbul Üniversitesi
Genel Sekreteri Prof. Dr. Metin Küçük de üniversitelerde başarının gelebilmesi
için öncellikli olarak asli faaliyetlerin iyi yürütülmesi ve yardımcı
faaliyetlerin onu iyi desteklemesi gerektiğini ifade ederek, akademik ve idari
personelin yönetim konusunda eş güdüm halinde olması gerekliliğine dikkat
çekti.