Solhan Eğitim Bir-Sen İlçe Temsilcisi Mehmet Mahşuk Uslu, Okullarda din, dil, ahlak ve değerler alanı seçmeli derslerin seçme sürecinin başladığını ve 20 Ocak’a kadar devam ettiğini hatırlatarak, tüm velileri "Dersimi seçiyorum, Dinimi ve Dilimi Öğreniyorum" kampanyasına destek vermeye çağırdı.
Din, Ahlak ve Değerler başlığı altındaki Kuran-ı Kerim, Peygamberimizin Hayatı, Temel Dini Bilgiler ve yerel kültürün yok olmasını önlemeye yönelik bu coğrafyanın kadim dillerinden olan Zazaca başta olmak üzere dil derslerini seçme süreci 20 Ocak’ta sona ereceğini hatırlatan Mehmet Mahşuk Uslu, öğrencilerin bu dersleri almaları için, velilerin ve STK'ların seferber olması çağrısında bulundu.
“ÇOCUKLARIMIZI
MANEVİ OLARAK BESLEMEYİ İHMAL ETMEYELİM”
Seçmeli din dersinde tercih süreci başladığına dikkat çeken Uslu,”İlkokul 4, ortaokul 5, 6 ve 7 ile lise 9, 10 ve 11. sınıflarda okuyan öğrencilerin manevi olarak desteklenmesi için Din, Ahlak ve Değerler başlığı altında yer alan Kur’an-ı Kerim, Peygamberimizin Hayatı, Temel Dini Bilgiler gibi 3 dini dersi seçebiliyor. Bu dersleri seçen öğrenciler, ortaokulda Temel Dini Bilgiler dersinde; Müminlerin Özellikleri, Nezaket, Ahlak, Temizlik, Namaz gibi başlıklarla manevi donanımını sağlayacak. Lise Temel Dini ilgiler dersinde ise Sosyal Hayat, Ekonomik Hayat, Hukuk, İslam Ahlakı, İman, Namaz, Oruç ve Zekat başlığında dinin gündelik hayatta bakan alanları kapsayan eğitimi alabilecek.”
Uslu: "Her anne baba ister ki arkasından kendisini hayır ile yad edecek bir evlat bıraksın, kendisi için dua edebilecek bir evlat olsun. Özellikle ilkokul çağlarında seçmeli okutulan Kur’an-ı Kerim dersinde "Kur’an-ı Niçin Okumalıyız?, Kuran Sevgisi, Kuran'ın İslam'daki Yeri ve Önemi, Kuran Öğreniyoruz, Kur’an-ın Temel Konuları, Kur’anın Mesajını Anlıyorum, Kur’anı Güzel Okuma ve Ezberleme." gibi başlıklarda çocuğumuzun bu alanda destekleyen Kur’anı Kerim dersini çocuklarımıza seçmemiz büyük fırsattır.” ifadelerini kullandı.
PEYGAMBERİMİZİ
KÖRPE DİMAKLARA TANITMA FIRSATI
Peygamberimizin Hayatı dersini seçen öğrenciler "Peygamberimizin Hayatı, Peygamberimizin Evrensel Mesajları, Sosyal Hayatta Peygamberimiz, Peygamberimizin Örnekliği, Peygamberimizin Ashabını tanıma fırsatını bulacağını vurgulayan Uslu, sözlerine şöyle devam etti:” Bir sınıftan en az 10 öğrencinin yazılı başvurusu halinde bu seçmeli dersler için grup oluşturulacak. Grup oluşturulamaması halinde bu öğrenciler farklı derslere yönlendirilecek. Öğretmen norm kadrolarında sıkıntı yaşanmaması, ders kitaplarının basımı ve ders materyallerinin hazırlanması için Ocak ayında başvurular tamamlanacak. Öğrenciler, MEB tarafından hazırlanmış dilekçeyi doldurarak okul idaresine verecek.”
Uslu,”Yıllardır sınıflarda çocuklarımızın eğitim öğretim sürecinin bir parçası olarak izlenimim şudur: Maalesef çocuklarımız sosyal medyanın her türlü taarruzu ve tacizi altındadır. çocuklarımızın manevi donanımını desteklemezsek, dinini iyi öğrenmezlerse onları büyük bir boşluk ve kaos beklemektedir. Onlara dinini unutmasına karşı bir set görevini gören bu seçmeli dersleri almalarına yönelik bütün öğrenci velilerinin bilgilendirilmesi gerektiğini, bu hususta Milli Eğitim Bakanlığına büyük vazife düştüğünü ifade etmek isterim.”
VELİLER DUYARLI
OLMALI
Bu derslerden hangisi tercih edilirse edilsin, öğrencilerin ciddi seviyede manevi donanıma sahip olacağını belirten Uslu, “Biz Eğitim Bir-Sen olarak bu derslerin alınmasının son derece elzem olduğunu düşünmekteyiz. Burada öğrenci velilerimiz bu konuda çok duyarlı olmalıdır. Din derslerine tercih olmadığı zaman okul idaresi kendi anlayışına göre inisiyatif kullanarak öğrencileri belirli derslere yönlendiriyor. Seçmeli din dersinin açılabilmesi için her sınıfta en az 10 öğrenci velisinin başvurusu gerekmektedir.” şeklinde konuştu.
Uslu, seçmeli din dersini işleyen öğrencilerin daha başarılı olacağına değindiği konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “En nihayetinde Kuran, Siyer ve Temel Dini Bilgiler dersinin bir veya ikisi zorunlu ders de yapılabilir. Doğru olan budur. Ancak şu anki mevzuat en az 10 imza gerektiriyor. Mezun olan öğrencilerin toplumun dini inançları nedir, arzuları nedir, yöneldiği istekler nelerdir bunları bilmelidir. Bu dersler tarihi fırsattır. Bu dersleri alan öğrencilerin diğer derslerdeki başarıları da artacaktır. Daha disiplinli öğrenciler olacaklardır.” ifadelerini kullandı.
ZAZACA VE KÜRTÇE
DERSLERİNİ SEÇMEYİ UNUTMAYALIM
Eğitim Bir-Sen Solhan İlçe Temsilcisi Mehmet Mahşuk Uslu, okutulan Zazaca ve Kürtçe derslerinin seçilmesinin önemine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı.”Ülkemizin kültürel çeşitliğine, kadim tarihten günümüze zenginlik katan ve yerel dillerin unutulmasına karşı hep birlikte seferber olmalıyız, diyen Uslu sözlerine şöyle devam etti: “MEB'in seçmeli olarak okuttuğu Zazaca ve Kürtçe gibi diller Anadolu Medeniyetler tarihinden damıtılarak günümüze uzanan zengin bir kültür, folklar ve değerler birikiminin unutulmasına karşı da bir set olacaktır. Bu açıdan özellikle yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olan başta Zazaca olmak üzere birçok dilin sadece gramer yapısını değil, o dil ile çağları aşarak gelen zengin bir kültürel zenginliği de korumuş oluruz.”
Uslu sözlerine şöyle devam etti:”Ülkesini seven, değerleriyle barışık, aynı zamanda kültürel kodlarıyla barışık tüm dilleri, renkleri, ve etnisiteleri bir zenginlik görüp Anayasada yerini bulmuş Milli Eğitim temel hedefleri ve amaçları doğrultusunda çocuklarımız eğitilirken aynı zamanda kültürümüzün arka planını besleyen yerel dinamikleri içinde barındıran dilleri yaşatmak büyük önem taşımaktadır. Bu da okullarda seçmeli olarak okutulan derslerin önemimi daha da artırmaktadır.”
Uslu sözlerini şu şeklide tamamladı:”18 yıla yakındır güzel ülkemizin birçok ilindeki okullarında çocuklarımızın eğitimine katkıda bulunmaya çalışan, onları yarınların dünyasına hazırlarken ülkesiyle, bayrağıyla ve dini değerleriyle barışık özgür düşünen bireyler olarak yetişmesine katkıda bulunmaya çalışan bir eğitimci olarak şunu söyleyebilirim: Her dil; bohçasında zengin sosyol kültürel birikimi de taşıyor. O dilin o ülkede yok olması o ülkenin kültürel zenginliğinin büyük bir kısmında çoraklaşma başlamıştır demektir. Bunun önüne hepimiz geçmeliyiz.
Örneğin ben Zazaca dışında başak bir dil bilmeyen bir
annenin çocuğu olarak, Zazaca konuşan bir ailede büyüydüm. Rüyaları Zazaca
gördüm. Çocukluluğumun masum duygularını, Zazaki'nin ipeksi patiskasına sarıp
hafızamın naftalin kokulu raflarında koydum. Zazaca hayal kurdum. Zazaca
Allah'a yakardım. Hz. Peygamberi Zazaca sevdim. Cenneti, cehennemi, kabri Zazaca
tasavvur ettim. Zazaca ağıt yaktım bir cenazenin ardından. Zazaca aşık oldum. Koyunlarıma,
keçilerime Zazaca seslendim ve bu bir üstünlük değildi ama ayıp da değildi.
İşte bu dil yok olursa bütün bu kültürel hazine de yok
olacaktır. Son zamanlarda maalesef Zazaca Kürtçe ve Türkçenin çekim alanına
girerek bir kara deliğe dönüşem tehlikesi altındadır. Buna dur demenin yolu
velilerimizin Zazaca’yı seçmeli ders olarak okutmasından geçer. Bu aynı zamanda
bir birini besleyen bu coğrafyanın başta Türkçe, Kürtçe Arapça gibi dillerine
de kültürel bir çeşitlilik katması bakımından onlara da saygı duymak anlamına
gelecektir.
Bundan dolayı tüm velileri çocuklarımızı yabancılaşma dediğimizin "Enetegrizm"me karşı dini değerlerini ve dilini unutmaya karşı bir set olan seçmeli dersleri seçmeye davet ediyorum.”dedi. Haber/Nihat KANAT