‘Kasım Ayı Sahabe Ayı’ faaliyetleri kapsamında Bingöl
Üniversitesi Erdemli Gençlik Kulübü, Bingöl Üniversitesi konferans salonunda Araştırmacı-Yazar
Orhan Erkuş’un konuşmacı olarak katıldığı "Yolumuzu Aydınlatan
Yıldızlar" programı gerçekleştirdi.
Sunuculuğunu Muhammed Demir’in yaptığı program Muhammed
Yahya Cavit’in Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Bingöl Üniversitesi Araştırma
Görevlisi Ali İrfan Özeren’in selamlama konuşması yaptığı programda
Araştırmacı-Yazar Orhan Erkuş konuştu.
Erkuş, "Bizim ümmet olarak çektiğimiz bazı
sıkıntılarımız var. Bu sıkıntılara çareyi nerede arayacağız sorusunun en güzel
cevaplarından bir tanesi sahabe-i kiramdır. İnsanlarımız manevi buhranların
içerisinde, ahlaki erozyon yaşıyorlar. Bugün üniversitelerde de gördüğümüz gibi
gençlerimizin en büyük sıkıntılarından bir tanesi anomi hastalığıdır, yani
anlamsızlık. Hiçbir şeyin anlamı ve kıymeti olmadığı bir durum. Allah vahiy mi
yollamış, genç onu anlamlandıramıyor, Rabbim ne istemiş, genç bunu
anlamlandıramıyor ve her şey onun için anlamsız. Bizim yanımızda en önemli
mesele Hazreti Peygamber Aleyhisselam'ın hayatı ve ashab-ı güzinin hayatıdır.
Kim onların davasına gönül verirse ve davalarıyla hemhal olursa Allah onları
aziz etmiştir. Üzerinden 1400 yıl geçti ama ashab-ı kiram günümüzde birçok
insanın hidayetine vesile olmaya, birçok insana hayat olmaya devam ediyor. Bugün
bizim tekrardan bu nesle dönmemiz lazım. Onların ahlakını, edebini, vakarını,
Peygamber sevdasını ve o onların ‘Allah benden nasıl razı olur’ sancısını şu
çağın insanlarına götürdüğümüz takdirde inanıyoruz ki sadra şifa
olacaktır." dedi.
"ASHAB
GİBİLERİNİ YETİŞTİRECEK MEKTEP, HAZRETİ PEYGAMBER MEKTEBİDİR"
Erkuş," Dünyada birçok üniversite var, hiçbiri
bugüne kadar bir Ebubekir (Radiyallahu Anhu) yetiştirememiştir. Bugüne kadar
adaletiyle nam salmış bir Ömer (Radiyallahu Anhu) yetiştirememiştir. Hiçbir üniversite
bugüne kadar hayasıyla ve edebiyle melekleri utandıran bir Osman (Radiyallahu
Anhu) yetiştirememiştir. Ve hiçbir üniversite bugüne kadar ilmiyle, fikriyle,
zikriyle, duruşuyla, kameti ile, adaleti ile ve fikriyle bir Ali (Radiyallahu
Anhu) yetiştirememiştir. Onun için bu Ebubekir’leri, Ömer’leri, Osman’ları ve
Ali’leri (Allah hepsinden razı olsun) bunları yetiştirecek mektep Hazreti
Peygamber Aleyhisselam'ın mektebidir. Allah o mektepte yetişmeyi hepimize nasip
etsin." ifadelerini kullandı.
"ÜMMET OLARAK
EN BÜYÜK SIKINTILARIMIZDAN BİRİ DE EMİN OLAMAMAKTIR"
Ümmet olarak çektiğimiz en büyük sıkıntılardan birinin de
emin olamamak olduğunu söyleyen Erkuş, "İnsanlar maalesef birbirlerine
güvenmiyorlar. Sağlam olabilmek, güçlü olabilmek… Bir insan gücü elde etikten
sonra, bir insan sağlam olduktan sonra ve bununla beraber bir insan emin ve
güvenilir olduktan sonra onun eline güç geçerse işte onun imtihanı yeni
başlamış olur. Gücü ve makamı elde eden, bununla beraber sağlam olan, emin
sıfatına haiz, güçlü ve otorite sahibi olduktan sonra sağlam kalabilmek ve
değişmemek, dünyanın kendisini değiştirmeyen kişilerden olabilmek gerçekten de
her babayiğidin harcı değil. Şu ümmet coğrafyasını kim değiştirecek sorusunun
en güzel cevabı şudur; dünyanın kendisini değiştiremediği insanlar Allah’ın
izniyle dünyayı değiştireceklerdir. Dünyanın kendisin değiştiremediği insanlar
ümmetin makus tarihini Allah’ı yardımıyla değiştireceklerdir.
Sahabelerin bir derdi vardı. O da ‘Allah bizden nasıl
razı olur, Allah bizi nasıl sever’ diye dertleri vardı. Onların yanında
Allah’ın Adn ve Firdevs cenneti bir tarafa, dünya bir taraftaydı. Hazreti
Peygamber'e sevdalıydılar, gün geldi ölümü ve şehadeti göze aldılar ve gün
geldi her şeylerinden vazgeçtiler. Allah onlardan razı oldu, onlar da Allah’tan
razı oldular." ifadelerini kullandı.
Erkuş konuşmasının sonunda; hayasızlık, tesettürsüzlük ve
iffetsizliğin asrın en büyük sorunlarından olduğunu, Allah’ın hem erkeklere hem
de hanımlara tesettüre riayet etmesi niyazında bulunarak tesettürün sadece
bayanlara has bir mesele olmadığının altını çizdi.
Özlem Ajans sanatçılarından Rıdvan Kıyançiçek’in
seslendirdiği ezgiler ile devam eden program, katılımcılara çekiliş ile
kitaplar hediye edildikten sonra Murat Demir’in yaptığı dua ile sona erdi.