Kur’an-ı Kerim’in indirilmeye başlandığı ve bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi’nin yıl dönümü bu yıl Koronavirüs salgını sebebiyle, Pandemi gölgesinde dualarla ihya edildi.
Koronavirüs salgını sebebiyle Solhan Ulu Camii de düzenlenen Kadir Gecesi programı pandemi gölgesinde ihya edildi.
Kadir Gecesi münasebetiyle Solhan Ulu Camiinde düzenlenen programda Kur’an-ı Kerim tilaveti ve Mevlid-i Şerif okudu. Program İlçe vaizi Osman Numanoğlu tarafından yapılan dua ile son buldu.
İlçe Müftüsü Eyüphan Toprak tarafından yapılan Kadir Gecesinin anlam ve önemine ilişkin yazılı açıklamasında ise şu ifadelere yer verildi. “Sözlükte kadir (kadr) kelimesi “hüküm, şeref, güç, yücelik” gibi anlamlara gelir. Dinî literatürde ise “leyletü’l-Kadr” şeklinde Kur’ân-ı Kerîm’in indirildiği gecenin adı olarak kullanılır. Aynı adı taşıyan kur’an-ı kerim’in 97. sûresi bu gecenin fazileti hakkında nâzil olmuştur. Sûrede Kur’an’ın Kadir gecesinde indirildiği ve sözü edilen gecenin bin aydan daha hayırlı olduğu belirtilir.
Kadir gecesinin önemine işaret eden bir hadiste, önceki ümmetlerin uzun ömürlü olmaları sebebiyle fazla sevap kazanma imkânına sahip bulunmalarına karşılık müslümanlara Kadir gecesinin verildiği belirtilir. (el-Muvaṭṭaʾ, “İʿtikâf”, 15) Kadr sûresinde bildirildiğine göre bu gecede Allah’ın izniyle melekler ve Cebrâil yeryüzüne iner ve gece boyunca yeryüzüne barış ve esenlik hâkim olur.
Kadir gecesi ramazanın son on veya yedi günündeki tekli gecelerde aranması gerektiğine dair hadisler (Buhârî, “Fażlü leyleti’l-Ḳadr”, 2-3; Müslim, “Ṣıyâm”, 205-220) gecenin tesbitiyle ilgili bazı ipuçları vermektedir. Bu hususta sahâbeden gelen rivayetlerde en çok ramazanın 27. gecesi öne çıkıyorsa da (Müslim, “Ṣıyâm”, 220-221; Ebû Dâvûd, “Şehru Ramażân”, 2, 6; Tirmizî, “Ṣavm”, 72) bu rivayetler ihtilâflı olduğundan kesinlik ifade etmemektedir. kadir gecesinin ramazan ayı’nın son on gecesinde olduğu ve bu gecelerden de tekli olan gecelerde olması hususu hemen hemen bütün alimlerin ittifak ettiği bir konudur.
Bir hadiste inanarak ve mükâfatını Allah’tan bekleyerek Kadir gecesini ihyâ edenlerin -kul hakkı hâriç- geçmiş günahlarının affedileceği müjdelenmiştir. (Buhârî, “Fażlu leyleti’l-Ḳadr”) Ramazanın son on gününe girildiğinde Hz. Peygamber dünyevî işlerden uzaklaşıp i‘tikâfa çekilir, geceleri daha çok ibadet ve tefekkürle geçirdiği gibi ailesini de uyanık tutardı (Müslim, “İʿtikâf”, 1-5; Tirmizî, “Ṣavm”, 73). Bir hadiste Resûl-i Ekrem’in Kadir gecesinde, “Allahım! Sen affedicisin, affı seversin, beni de affet!” şeklinde dua edilmesini tavsiye ettiği belirtilir (Tirmizî, “Daʿavât”, 84; İbn Mâce, “Duʿâʾ”, 5). Bu sebeple Müslümanlar, ramazan ayının son on gecesini yoğun bir şekilde ibadetle geçirirler.
Müfessirler, kadir gecesinin bin aydan hayırlı olduğunu bildiren kadr suresi 3. âyeti hakiki mânasında anlayarak bu gecede yapılan ibadet ve hayırların, içinde Kadir gecesinin bulunmadığı bin ayda yapılanlardan daha çok sevap getireceğini belirtirler.
Kadir Gecesini her zamankinden daha fazla Kur’an okuyarak, manasını anlayarak, kaza namazı kılarak, nafile namaz kılarak, tövbe istiğfarda bulunarak ve dua ederek değerlendirilmeli; özellikle “Allah’ım! Sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affet!” duasını dilimizden düşürmemeliyiz. Bu geceyi hayatımız için bir fırsat bilmeli, manen bin aydan daha hayırlı olduğu müjdelenen, yaklaşık seksen küsur yıllık bir insan ömrüne bedel olan bu geceden, gerektiği şekilde istifade etmeliyiz. dargınlık, kırgınlık, kin ve nefretin yerine kardeşliği hâkim kılmalıyız. Yetimlerin, kimsesizlerin, fakir ve muhtaçların yüzünü güldürmeli, onlara yardım elini uzatmalıyız.
Bu minvalde kadir gecesinin aff ve mağfiretimize vesile olmasını, milletimize, memleketimize ve bütün İslam alemine huzur, bereket ve esenlik getirmesini, insanlığın bu salgın hastalıktan kurtulmasını, yeryüzündeki kan, gözyaşı, açlık ve kıtlığın son bulmasını rabbimizden niyaz ediyorum.”