Bingöl’ün fay hatları, deprem jeolojisi, geçmiş depremler ve kentsel dönüşüm konularının değerlendirildiği “Bingöl Afet Planı (Deprem Çalıştayı)” değerlendirme toplantısı Vali Kadir Ekinci Başkanlığında yapıldı.

İl Özel İdaresi toplantı salonunda gerçekleşen değerlendirme toplantısına Vali Kadir Ekinci’nin yanı sıra Belediye Başkanı Erdal Arıkan, Vali Yardımcısı Yusuf Gemici, İl Afet ve Acil Durum Müdürü M. Emin Boğatekin, İl Emniyet Müdürü Ali Canbolat, İl Jandarma Komutanı J. Kıd. Albay Abdurrahman Başbuğ, İl Sağlık Müdürü M. Emin Gündoğdu ve kurum temsilcileri katıldı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Vali Kadir Ekinci, “Allah bir daha yaşatmasın ama Bingöl, depremselliği nedeniyle tedbirlerin daha yoğun ve öncelikli alınması gereken bir ilimiz. Bu kapsamda bakanlığımızın zaten uygulamış olduğu Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) adı altında geniş kapsamlı bir planı var. Ancak bizler tüm Türkiye için hazırlanmış bu planın Bingöl özelinde daha kapsamlı çalışılması gerektiğini düşünüyoruz. Rutin tedbirlerin ötesine geçmeliyiz. Birinci dereceden deprem önceliği olmayan illerimiz ile Bingöl’ün deprem konusundaki hazırlıkları kesinlikle farklı olmalıdır. Bizim için çok daha detaylı, çok daha pratiğe dönük bir bilgi ve pratik envanterine ihtiyaç vardır.” dedi.  

1971’de ve 2003’te depremlerin yaşandığını dile getiren Vali Ekinci, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bu depremlerde hakikaten çok canımızı kaybettik. İnşallah bir daha yaşamayız. Ancak hepimiz biliyoruz ki Malatya ve Elazığ depreminden sonra Bingöl depremi beklenen bir deprem. Güney ve kuzey fay hatlarında hareketlilikler var. Bu depremi bir şekilde yaşayacağız. Önemli olan depreme hazırlıklı girebilmek, can ve mal kaybını minimum düzeyde tutmaktır. Konuyla ilgili hassasiyetimiz en üst düzeyde olmalıdır. Ancak bu hassasiyetin toplumda paniğe neden olmaması için de ayrıca temkinli ve dikkatli olmak gerekir. Her an deprem olacakmış havasıyla tedirgin yaşamanın ötesinde hazırlığın vermiş olduğu rahatlıkla yaşamak lazım. Bu konuda hepimize görevler düşüyor. Yani bu sadece valiliğin, belediyenin, emniyetin, jandarmanın koordine olup sürekli hazırda beklemesi değil, tüm kurumlarımızın hazır olmasını gerektiren bir konu. Deprem sonrası her bir kurumumuza olağanüstü görevler düşüyor. Kurumlarımızın atacağı doğru ve isabetli adımlar birçok hayatı kurtaracaktır. Mevzu insan hayatı ise tüm imkânlarımızı bu noktaya teksif etmeliyiz. Bu münasebetle her bir kurumumuzdan süreçleri hassasiyetle takip etmesini istiyoruz.

Biraz önce bahsettiğim TAMP planının ötesinde Bingöl’de bir depremin vuku bulması halinde kim nerede, hangi gruplarla ne işler yapacak isim isim belirliyoruz. Hangi kurumun görevi ne olacak bunu en ince ayrıntısına kadar tanımlıyoruz. Şu anda Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğümüz bakanlığın vermiş olduğu talimat çerçevesinde tüm kamu kurumlarımızın risk analizlerini yapıyor. İnşallah o bittikten sonra da konutlarımızın risk analizleri yapılacak. Bu çalışmaların sonunda öncelikle risk haritamızı netleştirmiş olacak, envanterimizi bileceğiz. Ayrıca mahallelerimizin drone ile görüntüleri alınıyor. Orada daha sonra kıyaslama anlamında hem hasar tespiti hem de o anki durumu görme adına o çalışmaları da detaylandırıyoruz.”

 Vali Ekinci’nin konuşmalarının ardından İl Afet ve Acil Durum Müdürü M. Emin Boğatekin yaptığı slayt sunumunda; Türkiye Acil Müdahale Planı Hizmet Birimleri, Bingöl Deprem Tehlike Haritası, Bingöl Deprem Çalıştayı Aşamaları, Deprem Öncesi, Kamu Yapıları Envanter Sistemi (Kayes), Eğitim ve Faaliyetler, Kriz Merkezleri ve Alternatifleri, Deprem Anında Hizmet Grupları Çalışma Planı, Deprem Sonrası, Depremden Sonra Hizmet Grupları Çalışma Planı gibi konularda bilgi paylaşımında bulundu.