İl Sağlık Müdürlüğü, kırım kongo kanamalı ateşine (KKKA) karşı vatandaşların dikkatli olunmasını istedi. Açıklamada; “Son günlerde havaların ısınmasıyla birlikte çevre illerde kene vakalarında artış olduğu görülmüştür. Sessiz katil kenenin ilimizde de görünmesi kaçınılmazdır.” İfadeleri yer aldı.
Bingöl İl Sağlık Müdürlüğünden yapılan açıklamada, kırım kongo kanamalı ateşine (KKKA) karşı vatandaşların dikkatli olunması istendi.
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi; “Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, kenedeki virüslerin neden olduğu ölümle sonuçlanabilen bir hastalıktır. İlk kanıtlamış enfeksiyon 1944 yılında Rusya’da gerçekleşmiş ve 1969 yılında hastalık, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi olarak adlandırılmıştır. Ülkemizde ise ilk vaka bildirimi 2002 yılında yapılmıştır. Ülkemizde ilk vaka bildirimi yapıldıktan sonra günümüze kadar 10.000 den fazla vaka gerçekleşmiştir.
Son günlerde havaların ısınmasıyla birlikte çevre illerde kene vakalarında artış olduğu görülmüştür. Sessiz katil kenenin ilimizde de görünmesi kaçınılmazdır. Son derece sessiz bir şekilde ölümlere neden olan kenelere karşı yapılan tüm uyarılar dikkate alınmalı, kişisel korunmaya büyük önem verilmelidir. Uyarıların dikkate alınması, kişisel korunmaya dikkat edilmesi ve tedbirlere uyulması kene vakalarının oluşmasını engelleyecek, olası ölüm vakalarının önüne geçecektir.
Hastalık insanlara, kene tutunması veya kenelerle temas sonucunda bulaşır. Bunun dışında hastalık, hasta kişilerin veya virüsü taşıyan hayvanların kanlarına veya vücut sıvılarına, bütünlüğü bozulmuş deri veya ağız, göz ve burun gibi organların direkt temas etmesiyle de bulaşabilmektedir. Hastalık için riskli bölgeler; kenelerin yaşam alanı olan bağ, bahçe, orman, orman yakınında bulunan tarım arazileridir. Hayvancılıkla uğraşanlar, tarım çalışanları, veteriner hekimler, sağlık çalışanları, askerler, kamp yapanlar, kasaplar ve mezbaha çalışanları risk grubunda yer almaktadırlar. Riskli mesleklerde çalışanların veya riskli bölgelerde bulunacakların alacakları basit önlemlerle hastalıktan büyük oranda korunmak mümkündür.
-Riskli bölgelere gidecek veya riskli bölgede yaşayan ya da çalışan vatandaşlarımız;
-Açık renkli ve kapalı kıyafetler tercih etmeli
-Pantolon paçalarını çoraplarının içine sokmalı veya çizme giyinerek önlem almalı
-Yere oturmak için açık renkli örtüler tercih edilmeli
-Kenelere ve hayvanların idrar ve kanlarına çıplak elle temas edilmemeli
Riskli alandan döndükten sonra vücutta kene olup olmadığını kontrol etmek için başta diz arkası, koltuk altları, kulak arkası, ense, saç dipleri, kasıklar olmak üzere vücudun her yerini kontrol etmeli gerekirse başkasından yardım almalıdır.
Vücudumuza tutunan bir kene varsa keneyi çıplak elle
dokunmadan, eldiven, bez veya poşet yardımıyla çıkartmalıyız. Keneyi tutunduğu
yerden çıkaramıyorsak en yakın sağlık kuruluşuna başvurmamız gerekir. Kene tutunmasından sonra 10 gün içinde;
halsizlik, iştahsızlık, ateş, baş ağrısı, vücut ağrısı, ateş, ishal, bulantı ve
kusma şikâyetlerinden herhangi birinin gözlemlenmesi durumunda en yakın sağlık
kuruluşuna başvurmamız gerekir.” denildi.