Üç Ayların başlangıcı olan Regaib Kandili münasebetiyle İlçe Müftülüğü tarafından Ulu Camii’de özel bir program düzenlendi.

Ulu Camii’de düzenlenen programda Kur’an-ı Kerim ve Mevlid-i Şerif okundu. Daha sonra Vaiz Osman Numanoğlu, yaptığı konuşmasında Regaib Kandilinin önemine değindi.

Böyle mübarek bir geceyi bizlere ulaştırdığı için Yüce Allah’a sonsuz hamd-ü senalar ederek sözlerine başlayan vaiz Osman Numanoğlu, “Kıymetli Müslümanlar! Rabbimizin İzni ile bir kere daha mübarek üç aylara ve Regaib Gecesine kavuşmuş bulunuyoruz. Ayların tamamı Allah’ın olduğu gibi günlerin ve gecelerin hepsi de Allah’a aittir. Fakat Yüce Mevla’mız bu aylardan ve günlerden bazılarını, diğerlerinden daha faziletli kılmıştır. Fazilet bakımından üstün olduğu bildirilen bu aylardan üçü; Recep, Şaban ve Ramazan ayları olup bunlar halk arasında üç aylar olarak bilinmektedir. Ayrıca bu ayların içindeki Regaib, Mirac, Berat ve Kadir geceleri de faziletli olduğu bilinen mübarek gecelerdendir. İşte biz şu anda bu mübarek gecelerden biri olan Regaib gecesinin bereketinden nasipdar olmak için camilerimize gelmiş bulunuyoruz. Kameri takvime göre yedinci ay olan Receb’in ilk Perşembesini Cumaya bağlayan gece, üç ayların müjdecisi olduğu için ve üç aylara karşı olan rağbetin habercisi olduğundan dolayı bu ad ile anılmıştır.

 Bu geceye özel olarak yapılması dinimiz tarafından emredilen özel bir ibadet yoktur.  Hatta bazı eserlerde kılınması gereken şu kadar rekât namaz veya yapılması gereken ibadetler diye kayda geçen bilgilerin çoğunun kaynağı bulunamamıştır. Bununla beraber dini duyguların daha yoğun bir şekilde yaşandığı bu mübarek üç ayları, bu gece ve diğer mübarek geceleri fırsata çevirmek bizim elimizdedir. Tövbe ve istiğfar etmek, namaz kılmak, oruç tutmak, Kur’an-ı Kerim okumak, Allah yolunda infakta bulunmak, kul haklarından arınmaya gayret etmek ve salih amellere yönelip kötülüklerden uzak durmaya çalışmak gecenin hayrından faydalanmaya sebep olabilecek güzelliklerdendir.

Yüce Rabbimiz Kerim Kitabımızın Zümer süresinin 59. Ayet-i Kerimesinde “Azap size gelmeden önce Rabbinize dönün ve O'na teslim olun. Sonra size yardım edilmez.” Buyuruyor. Mübarek üç aylar Rabbimize yönelip O’na teslim olmamıza vesile olmalıdır ki üç aylardan hakkıyla istifade etmiş olalım.

 Kerim Kitabımızda: “Ey iman edenler! Allah’tan korkun, herkes yarın için ne hazırladığına baksın. Allah’a karşı gelmekten sakının, çünkü Allah yaptıklarınızdan haberdardır. Allah’ı unutan ve bu yüzden Allah’ın da onlara kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. Onlar yoldan çıkan kimselerdir” buyuran Rabbimizin emirlerine uyup Regaib gecesi ve diğer mübarek gün ve gecelerimizi “Yarın için hazırlık” fırsatına çevirebilirsek asıl o zaman rağbetimiz, Rabbimizin rızası olmuş olur.

 Farz ve kaza namazlarının kılınması, en azından o gecenin akşam ve yatsı namazlarının camilerde cemaatle kılınmasına vesile olması bile bu gecelerin ihyasının, ihmalinden daha hayırlı olduğunun göstergesidir. Unutmayalım ki İnsan rağbet ettiği şeylere göre rağbet görür. Öyle ise bizim rağbetimiz, arzu ve emellerimiz, özlemlerimiz, hep iyiye, doğruya, hakka ve hakikate yönelik olmalıdır ki; Rabbimizin rızasına Rağbet etmiş olalım. Yüce Rabbimiz Regaib gecesini ve üç ayları hakkımızda hayırlara ve Rabbimize tam bir teslimiyet ile teslim olmamıza vesile eylesin. Üç ayları ve içindeki mübarek geceleri Âlem-i İslam’ın felahına ve ıslahına vesile eylesin.”dedi.