Mevlid-i Nebi etkinlikleri kapsamında Solhan İlçe Müftülüğü tarafından düzenlenen “Peygamberimiz ve Aile” konulu konferansa konuşmacı olarak Karaman İl Müftü Yardımcısı Sırrı Fuat Ateş katıldı.
İlçe Müftülüğü, Mevlid-i Nebi haftası etkinlikleri kapsamında Kültür Merkezi Konferans Salonunda program düzenledi. Yoğun bir katılımın olduğu konferansa eski Solhan Müftüsü olan Karaman İl Müftü Yardımcısı Sırrı Fuat Ateş, Kaymakam Mustafa Hamit Kıyıcı, Belediye Başkanı Abdulhakim Yıldız, kurum amirleri, din görevlileri ve vatandaşlar katıldı.
Program, okunan Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Solhan Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri tarafından şiir okundu.
Programın Açılış Konuşmasını yapan İlçe Müftüsü Muharrem Dutar, “Alemlere rahmet olarak gönderdiği Efendimizi bize tanıtan, bize onu sevdiren ve bizi ona ümmet olma şerefini lütfeden Rabbimize sonsuz hamd-ü senalar olsun…
Veladetini idrak ettiğimiz insanlığın iftiharı, gönüllerimizin sultanı, sevgililer sevgilisi Muhammed Mustafa’ya (s.a.v) onun ailesine, ashabına ve etbaına binlerce salat ve selam olsun.. Mevlid-i Nebi Haftası münasebetiyle düzenlediğimiz “Peygamberimiz ve Gençlik” konulu konferansımıza hepiniz hoş geldiniz safalar getirdiniz.
Bu hafta “Mevlid-i Nebi Haftası”, yani Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.)’in, Hicri-Kameri takvime göre doğduğu hafta. Hz. Peygamber, kamerî aylardan Rabîu’l-evvel ayının on ikinci Pazartesi gecesi Mekke’de dünyaya gelmiştir. Üsve-i Hasene yani en güzel örnek olan Efendimiz’in doğumunun 1447. Yıldönümünü hep birlikte idrak ediyoruz.
Öyle doğumlar da vardır ki bir milleti değil, bir devleti değil, bir bölgeyi değil, bir kıtayı değil dünyayı hatta kainatı, evreni ilgilendirir. İşte bu doğum Efendimizin doğumudur.
“Mevlid yani O’nun doğumu Hz. Peygamberin şahsında insanlığın yeniden doğuşunu, aydınlık bir geleceği ifade etmektedir. Ahlaki değerlerin ve erdemlerin yeryüzünde tükendiği bir “cahiliye” döneminde, insanlığın tekrar hak, hukuk, merhamet, güzel ahlak gibi değerlerle buluşmasının başlangıcını ifade etmektedir. Dolayısıyla geçmişten günümüze Müslümanlar, Peygamberimizin dünyayı teşriflerini çeşitli etkinliklerle ihya etmişlerdir. İnancını her şeyden üstün tutan, Peygamberini canından aziz bilen, i’lây-ı kelimetullah ideali ile cihanı adım adım dolaşan milletimiz de asırlardır velâdet-i nebiyi; evlerinde, camilerinde, salonlarda ve birçok mekânda muhabbetle yâd etmektedirler.”
Diyanet İşleri Başkanlığının belirli özel zamanları, toplumumuz ve insanlık için önem arz eden konuları etraflıca ele almaya vesile kılmaktadır. “Bu bağlamda başkanlığımız 2018 yılı Mevlid-i Nebi Haftası’nda tema olarak “Peygamberimiz ve Gençlik” konusunu ana tema olarak belirlemiştir.
İlçe Müftülüğü olarak O’nun sevgisini ve yüce ahlakını herkese ulaştırmak için hafta boyunca çeşitli programlar icra edeceğiz. Ortaokul ve Lise öğrencilerine yönelik panel, konferans, sohbet, buluşma, köylerde bayanlara yönelik sohbet, Okul ziyaretleri, 1000 adet hediye kitap dağıtımı, gibi programlarla bu haftayı Sayın Kaymakamımız riyasetinde siz değerli halkımızın katkıları ile dolu dolu geçirmeye çalışıyoruz. Sözlerime son verirken duruşuyla, samimiyetiyle bizlere rehberlik edip bu tür programlara gönülden destek veren başta sayın Kaymakamımıza, yoğun mesaisine rağmen bizi kırmayıp davetimize icabet eden ve Konferans vermek üzere ilçemize teşrif eden ve Konya ihtisas eğitiminde beraber okuduğumuz değerli meslektaşım ve abim Karaman İl Müftü Yardımcısı Sırrı Fuat Ateş hocamıza, hizmetlerimize her türlü desteği sunan sayın Belediye Başkanımıza ve katılım sağlayan tüm kurum amirlerimize ayrıca bu programın hazırlanmasında emeği geçen tüm Din görevlisi arkadaşlarıma ve siz değerli halkımıza can-ı gönülden şükranlarımı arz ediyor, Mevlid-i Nebi Haftamızın hayırlara vesile olmasını, gönüllerinizden Peygamber sevgisi ve muhabbetinin hiçbir zaman eksik olmamasını yüce Rabbimden niyaz ediyorum. Teşekkür ediyorum.” dedi.
Solhan’da görev yaptığı döneme ait günlere
değinen Karaman İl Müftü Yardımcısı Sırrı Fuat Ateş,”Sözlerime
başlarken iki yıl dokuz ay yirmi gün sonra tekrar Solhan'da olmayı sizlerle
görüşmeyi nasip eden Rabbime sonsuz hamdü senalar ediyorum. Buna vesile olan Mevlid-İ
Nebi haftası münasebetiyle bize nazik teklifini sunan kıymetli kardeşim Sayın İlçe
Müftümüz Muharrem Dutar’a teşekkür
ediyorum. Görevlilerimize ve Solhan halkımıza başta Kaymakamımız, Belediye
Başkanımız olmak üzere ilgi ve alakalarından dolayı ve bu programa
teşriflerinizden dolayı hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Konu Peygamber Aleyhisselatuvesselam Efendimiz olunca,
elbette ki söylenecek söz çoktur. Biz on dört asırdır Ondan bahsediyoruz.
Onunla ilgili ciltler dolusu kitaplar yazıldı, kıyamete kadar da bahsedeceğiz. Her
gün onu anacağız namazlarımızda da anacağız, namaz dışında da anacağız,
salavatlar getireceğiz Onun hayatını okuyacağız, onu anlamaya çalışacağız, onu
örnek almaya çalışacağız. Elbette ki O bizim için en merkezi konumda olan bir
şahsiyettir. Öyle ki O bizim hem dünyamızı hem ahretimizi kurtaracak olan
zattır rehberliğiyle örnekliğiyle, O son peygamber olarak Allah'ın sevgili
habibidir. 14 asırdır ondan bahsediyoruz ve bahsetmeye devam edeceğiz.
Biz burada
Allah Resulüyle ilgili yada herhangi bir kitapta Allah Resulünün hayatı,
özellikleri, ahlakı çeşitli yönleri ele alınırken yada konuşmalarımızla ondan
bahsederken aslında onu övmüş olmuyoruz. Bir şairin dediği gibi ben bu şiirimle
Muhammed (a.s.v)'ı övmüyorum. Bilakis Muhammed (a.s.v)'la bu şiirimin sözlerini
güzelleştirmiş oluyorum. Yani biz ona güzellik katmıyoruz. Onu övdüğümüz de ona
güzellik ya da şeref katmıyoruz. Bilakis kendi sözlerimizi, kendi
konuşmalarımızı, kendi yazılarımızı güzelleştirmiş oluyoruz. Zira O, Muhammed'de
bizim gibi bir beşerdir diyenlere inat, evet Muhammed'de beşerdir, bir insandır
ama her beşer gibi değil O taşların arasında yakut gibidir. Evet, taşta bir
yakuttur ama diğer taşlar gibi değildir.
Her yıl Allah Resulünün dünya'ya teşrifleriyle
ilgili 1989 yılından bu güne diyanet işleri başkanlığımız tarafından 81 il 956
ilçede çeşitli etkinlikler düzenlenir, Allah Resulü anlatılmaya çalışılır. Her
yılda bir tema, bir konu belirlenir. Peygamberimizin çeşitli yönleriyle tanıtılması
bu yıl ki Mevlid-i Nebi’nin teması “Peygamberimiz ve aile” şunu da vurgulayalım
Peygamberimiz bizim için en güzel bir örnektir ayeti celileyle, Cenabı Allah'ın
ifadesiyle. Allah'ın Resulü muhakkak ki sizin için üsveyi hasenedir. En güzel
örnektir, rol modeldir, Allah Resulü bir prizmadır, dedik ya bizim için O hayatın
merkezindedir. Hayatın hangi alanıyla ilgili olursa olsun o prizmanın
yansımaları vardır. İnsan olmak, nasıl insan olunur baba olmak, arkadaş olmak,
tüccar olmak, devlet başkanı olmak, yönetici olmak, hakim olmak kısacası
hayatın alanında ne varsa Allah Resulünün o prizmasında yansır bir Müslüman
için. Mesela bazı şahsiyetler bazı özellikleriyle ön plana çıkmıştır. Mesela Hz.
Ebubekir Efendimiz için deriz ki işte o Sıddık dosttu, sadakat timsaliydi,
cömertti. Hz. Ömer için adalet timsali deriz, Hz. Ali için cesurdur, deriz, Hz.
Osman için haya timsaliydi deriz ki Allah Resulü (a.s.v) diyordu ki; Hz. Osman
hayasından melekler bile haya ediyor. Ama şunu da vurgulayalım ki Hz.
Ebubekir Efendimiz Allah Resulünden daha cömert değildi. Hz. Ömer Efendimiz Allah
Resulünden daha adil değildi. Hz. Ali Efendimiz Allah Resulünden daha cesur
değildi. Hz. Osman efendimiz Allah Resulünden daha hayalı değildi. Hz. Ebubekir
cömertliğini Allah'ın Resulünden almıştır. Hz. Ömer adaleti Allah Resulünden almıştır.
Hz. Ali cesareti Allah Resulünden almıştır. Hz. Osman hayayı Allah Resulünden almıştır.
O bir prizmadır, merkezdedir, hangi ahlaki özellik olursa olsun hayatın hangi
alanıyla ilgili olursa olsun Allah Resulünün yansımalarıdır. İşte bu sene Mevlid-i
Nebi haftası teması Allah Resulü ve aile nasıl bir eş, nasıl bir baba, daha
geniş anlamıyla Allah Resulünün örnekliğin den ve İslam da aile. Aslında çok
geniş bir konu ve bugün için yaşadığımız ıstırabın ve çeşitli sıkıntıların
yaşandığı eğer çeşitli tedbirler alınmazsa daha büyük sıkıntıların yaşanacağı
bir konu aile konusu. Onun için bu konuda da Allah Resulünün örnekliği önemlidir,
esastır, asıldır.
Çeşitli şikayetlerimiz var. Boşanma oranları
artıyor, evlilik yaşı yükseliyor. Mesela seksenli yıllarda 14,15,16,17,18
yaşlarında evlilikler olduğu gibi, daha çok bölgesel değişse de askerliğini
yapıp geldiği zaman bekar kimse kalmıyordu neredeyse. Şimdi evlenme yaşı
erkeklerde 30, kızlarda 25, 25-30 yaşına kadar evlenmiyor. 80'li 90'li yıllarda
biz aile yapımızla övünür, boşanma oranları çok az derdik, Dünya genelindeki
istatistiklere göre işte %10 larda yani 100 evlilikten 10 tanesi boşanmayla
sonuçlanıyor. Şimdi %30'ların üzerinde %35'de falan Türkiye genelini
söylüyorum. Peki, bu sıkıntılar ne için yaşanıyor. Hatta Leyla ile Mecnun gibi
olan ve evlenipte bir yıl sonra boşanan gençlerimiz var.
Evlilik yaşı neden yükseliyor. Boşanmalar ne için
artıyor, İslam’a göre kadın erkek ilişkisinde tek mecburu nikah’tır. Nikahın
dışında hiçbir şekilde mecburiyet söz konusu değil dolayısıyla evlilikte iki
aşama söz konusudur. Bir evlilikten önceki kuruluş dönemi diyelim, birde
evlilikten sonra ki dönemdir. Yıkılış döneminde bahsetmeyelim. Bazı
evliliklerin yıkılış dönemi oluyor, o da boşanmayla sonuçlanan evlilikler için.
Eğer bir aile kurulurken temelde yanlış üzerine kurulursa o aile yürümez her ne
kadar aileler birbirini araştırmış, soruşturmuş, sevmiş, beğenmiş olsa da temel
yanlış atılırsa bina düzgün olmaz. Bunun için İslam dini, evliliğin kuruluş
döneminde bazı ilkeler ve prensipler koymuş. Bunların en önemlilerinden birisi
eş seçimi, bu cenabı Allah'ın yeryüzündeki sünnetidir. Evlilik olacak evlilik
içinde kadın erkek eş seçecekler birbirlerine ömür boyu birlikte yaşama azminde
bir yuva kuracaklar. Şimdi kendi kendimize soralım oğlumuz olsun, kızımız olsun,
hepimizin başında var. Yaşadık yaşayacağız damat seçerken nasıl bir damadınız
olsun sorusu araştırması yapılsa bu soruya nasıl bir damadınız olsun ya da
nasıl bir gelininiz olsun? işte bu sorunun cevabını Allah Resulü şu şekilde
cevap veriyor. Kadın, dört şey için nikah edilir, bir asalet yani soy sop sülalesine
bakılır. İki güzellik, üçüncüsü zenginlik bir de dördüncüsü var, dindarlık
ahlak. Siz dindar olanı seçin ki eviniz bereketlensin diğer taraftan kız
babalarına seslenir Allah Resulü eğer kızınıza münasip huyunu, suyunu
bildiğiniz ahlakı düzgün biri talip olursa geri çevirmeyin. O sorunun cevabını
yaşadığımız bazı olaylarda günümüzde nasıl mesela bir dünürlüğe girildiği zaman
ilk soru ne oluyor. Oğlunuz ne iş yapıyor. Oğlunuz namaz kılıyor mu, diye soran
azdır. İşte damat adayları kız ararken çalışan bir bayan olsun, öğretmen olsun,
Kur’an kursu hocası olsun, memur olsun, çift maaş olsun, evi var mı, arabası
var mı aile nasıl zengin mi kriterlerimiz değişti. Yine Allah Resulü (a.s.v)
buyururlar ki ailenin kuruluş aşamasından evliliğin en hayırlısı kolay olanıdır.”şeklinde
konuştu.