Bingöl İl Sağlık Müdürlüğü, hava sıcaklıkları hakkında vatandaşları uyardı. Açıklamada, “günün en sıcak saatlerinde (10.00-16.00) mecbur kalınmadıkça dışarı çıkılmamalıdır” denildi.
İl Sağlık
Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada, aşırı sıcaklarda alınması gereken
önlemler sıralandı. Açıklamada özellikle günün en sıcak saatleri olan
10.00-16.00 arası mecbur kalınmadıkça dışarı çıkılmaması ve Susuzluk hissi
olmasa bile her gün en az 2-2,5 litre (12-14 su bardağı) sıvı tüketilmesi
gerektiği vurgulandı.
Bingöl İl Sağlık
Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi; “Aşırı sıcaklar
çeşitli sağlık problemlerini de beraberinde getirmektedir. Sıcaklık ve nem
artışına bağlı olarak vücut ısısı artmakta ve metabolizma bu yeni duruma uyum
sağlamaya çalışmaktadır. Normalde terleme ile vücut ısısı dengede tutulmaya
çalışılır. Ancak aşırı sıcaklarda sadece terleyerek vücut ısısı dengede
tutulamaz. Yaşlılar, bebekler ve kronik hastalığı olanlarda terleme mekanizması
ile vücut ısısının dengede tutulması her zaman mümkün olmayabilir. Yine
ortamdaki nem oranı yüksekse terleme suretiyle vücut ısısı yeterli düzeyde
düşmeyebilir. Ayrıca şişmanlık, herhangi bir hastalığa bağlı yüksek ateş, aşırı
sıvı kaybı (dehidratasyon), kalp hastalığı, ruh ve sinir hastalığı, alkol ve
uyuşturucu madde kullanımı ile tedavi amaçlı bazı ilaçların (tansiyon
düşürücüler, idrar söktürücüler vb.) kullanımı da sıcak havalarda terlemeyi
etkileyen diğer faktörlerdendir. Bu gibi durumlarda yükselen vücut ısısı beyin
ve diğer hayati organlarda hasara yol açabilir.
-Aşırı sıcaklardan en çok etkilenen
gruplar:
-Yalnız yaşayan
65 yaş ve üzerindeki yaşlılar,
-Dört yaşından
küçük çocuklar,
-Bakıma ihtiyacı
olanlar,
-Hamileler,
-Açık alanda
çalışanlar,
-Aşırı kilolular,
-Kronik hastalığı
(şeker hastalığı, kalp-damar hastalıkları, beyin-damar hastalıkları, psikolojik
hastalıklar, kronik solunum sistemi hastalıkları, karaciğer hastalıkları,
böbrek hastalıkları) olanlar
-Sürekli ilaç
(özellikle tansiyon düşürücü, idrar söktürücü, depresyon ve uyku ilaçları)
kullanan kişiler,
-Sokak çocukları
ve evsizlerdir.
-Özellikle kronik
hastalığı bulunan ve yalnız yaşayan yaşlılar en çok risk taşıyan gruptur.
-Genel Korunma
-Günün en sıcak
saatlerinde (10.00-16.00) mecbur kalınmadıkça dışarı çıkılmamalıdır.
Dışarıda
çalışması gerekenler mümkün oldukça güneş altında korunmasız kalmamaya, aşırı
hareketlerden kaçınmaya, sık sık tuz içeren sulu gıdalar almaya dikkat
etmelidirler.• Dışarıda bulunulduğunda açık renkli, hafif, bol ve sıkı dokunmuş
kumaşlardan yapılan giysiler tercih edilmeli; geniş kenarlı ve hava delikleri
olan şapka giyilmeli ve güneşin zararlı ışınlarından koruyan güneş gözlüğü
kullanılmalıdır.
Güneş ışınlarının
dik geldiği saatlerde (10.00-16.00) denize girilmemeli ve güneşlenilmemelidir.
Bu saatlerin dışında denize girmek isteyenler güneşten koruyucu krem (en az 15
koruma faktörlü) kullanmalı, şapka ve gözlük gibi gerekli koruyucu önlemleri
almalı ve uzun süre kesintisiz güneşlenmemelidir.
Yoğun fiziksel
aktivite ve spor yapmak için sabah ve akşam saatleri tercih edilmeli, her bir
saatlik spor için en az 2-4 bardak sıvı alınmalıdır. Ağır fizik aktivitelerden
kaçınılmalıdır.
Risk altındaki
yetişkinler ve yaşlılar, günde en az iki kez güneş veya sıcak çarpması yönünden
izlenmelidir. Bebekler ise bu açıdan daha sık izlenmelidir.
Bebek, çocuk,
engelliler ve hayvanlar kapalı ve park etmiş araçlarda kesinlikle
bırakılmamalıdır. Araçların iç ısıları, klima olsa dahi park edildikten çok
kısa süre sonra yükselmektedir. Araç terk edilirken herkesin dışarı çıktığından
emin olunmalıdır.
Kapalı alanlar
iyi havalandırılmalıdır.
Güneş gören
pencereler perde vb. güneşliklerle gölgelendirilmelidir.
Vücut ısısının
yükselmemesi için sık sık duş alınmalı; bunun mümkün olmadığı durumlarda
ayaklar, eller, yüz ve ense soğuk suyla ıslatılmalı veya silinmelidir.
Beslenme ve Sıvı Alımı
Susuzluk hissi
olmasa bile her gün en az 2-2,5 litre (12-14 su bardağı) sıvı tüketilmelidir.
Kahvaltıda az
yağlı peynirler, zeytin ve taze sebzeler bulunmalı, kafein içeren içecekler
yerine de süt, meyve suyu, ıhlamur ve kuşburnu gibi bitki çayları tercih
edilmelidir.
Yağlı besinlerin
ve yağda kızartmaların tüketiminden kaçınılmalı; yemeklerde bitkisel sıvı
yağlar kullanılmalıdır. Yemekleri pişirirken kızartma ve kavurma yerine
haşlama, ızgara, kendi suyunda veya az suda pişirme gibi sağlıklı pişirme
yöntemleri uygulanmalıdır.
Vücut direncini
artırmak ve vücudun yeterli miktarda vitamin ve mineral almasını sağlamak için
bol miktarda sebze ve meyve tüketilmelidir.
Terleme ile artan
sıvı ve mineral kaybının önlenmesi için her zamankinden daha fazla miktarlarda
sıvı alınmalıdır.
Sıvı alımında su
içmek esas olmakla beraber, su dışı sıvı alımında kahve, çay ve gazlı içecekler
yerine süt, ayran ve meyve suyu gibi içecekler tercih edilmelidir. Eğer doktor
tarafından sıvı alımı kısıtlanmış veya idrar söktürücü ilaç kullanılması söz
konusu ise ilgili doktora başvurmak gerekir.
Mide kramplarına
neden olabileceği için çok soğuk ve buzlu içecekler tercih edilmemelidir.
Kafein, alkol ve
fazla miktarda şeker içeren içecekler vücuttan daha fazla sıvı kaybına yol
açtığı için tüketilmemelidir.
Dışarıda ve
açıkta satılan yiyeceklerin, tüketiminden kaçınılmalı, çabuk bozulma riski olan
besinler (et, yumurta, süt, balık vb.) açıkta bekletilmemeli, besinlerin
hazırlanması ve pişirilmesi aşamalarında hijyen kurallarına özen
gösterilmelidir.”