Advert
as

Kutlu Doğum Coşkusu Devam Ediyor

Kutlu Doğum Coşkusu Devam Ediyor

Peygamber Sevdalıları Platformu üyesi Çağrı-Der, Hazarşah Köyüne bağlı Aksakal Mezrası, Elbaşı Köyü ile Elmasırtı Köyünde Kutlu Doğum programı düzenledi.

Peygamber Sevdalıları Platformu üyesi Solhan Çağrı-Der tarafından Hazarşah Köyüne bağlı Aksakal Mezrası, Elbaşı Köyü ile Elmasırtı Köyünde düzenlenen programlardaki Kutlu Doğum etkinliklerinin ana teması olan "Vahdet ve Kardeşlik Rehberi Hz. Muhammed (s.a.v.)" çerçevesinde Hz. Muhammed (s.a.v.)'in hayatından kesitler anlatıldı.

Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programlar, mevlithanların Mevlid-i Şerif okumasıyla devam etti. Daha sonra, Çağrı-Der İlahi Grubu tarafından Hz. Muhammed'i (s.a.v.) konu alan ilahiler seslendirildi.

 

Hazaraşah Aksakal Mezrasındaki programda konuşma yapan ilahiyatçı Refik Alpaya, Hz. Muhammed'in (a.s) hayatından kesitler aktararak, ona tabi olanların dünyada ve ahirette saadete ereceğinin müjdesini verdi.

 

"Onsuz yaşayanların dünyada ve ahirette iki yakası bir araya gelmez"

 

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in bütün insanlığa rahmet olarak gönderildiğin hatırlatan Alpaya, "Efendimiz bizim için her konuda örnektir. Onu kendine örnek yapanlar huzur ve mutluluk bulur. Onsuz yaşayanların dünyada ve ahirette iki yakası bir araya gelmez. Dünya bizim için bir imtihan yeridir, sadece yemek için veya gezip boş bir hayat için değildir. Yaşadığımız ortamda birçok nimet olmasına rağmen kıymetini bilmiyoruz.  Allah’a layıkıyla bir kul ve Hz Muhammed (sallallahu aleyhi vesellem)’e iyi bir ümmet olmak için çalışmamız lazım."diye konuştu.

 

"Allah’ın dinine ve Hz Muhammed (a.s)’in sünnetine sahip çıkıp yaşamamız gerekir"

 

Allah’ın dinine ve Hz Muhammed’in sünnetine sahip çıkıp yaşamamız gerektiğini belirten Alpaya, "Her gün insanlar ölüyor ve dünyadan göçüp ahirette gidiyor. Dolayısıyla daha dünyadayken, ahiret için bir hazırlığımız var mı, Onun bir gayretimiz var mı diye düşünmemiz lazım. Allah-u Teâlâ bizleri kendi dinine hizmet eden ve Hz Muhammed(a.s)’in sünnetini yaşayanlardan kılsın. Bu şuurla hayatını tanzim eden kullarından eylesin." ifadelerini kullandı.

 

"Hz. Muhammed gelmeden önce kız çocukları diri diri gömülüyordu"

 

Hz. Muhammed (a.s)’in ilk olarak akraba ve yakınlarından başlayarak İslami anlattığını vurgulayan Alpaya, "Bizler de Allah’ın dinini ve Hz Muhammed (a.s)’in sünnetini yaşadıktan sonra en yakınımızdan başlayarak anlatmaya gayret etmeliyiz. Peygamber Efendimiz, kızlarını diri diri gömen bir topluma geldi. Efendimizin gelişiyle her türlü kötülüğün yaşandığı bu toplum bir anda hayat buldu. Hz. Muhammed (sav)’in gelişine en çok sevinen diri diri ve bir hiç uğruna toprağa gömülen kız çocukları oldu. Karanlığın çöktüğü dünya onun gelişiyle aydınlığını yaşadı. Bizler, böyle bir Peygamberin ümmetiyiz,  onun bize bıraktığı sünnetine sarılırsak hem dünyamız ve hem de ahiretimiz iyi olur. İki cihanda da saadete ereriz." şeklinde konuştu.

 

Diğer bir etkinlik ise Elbaşı Köyünde yapıldı. Programda bir konuşma yapan İlahiyatçı Cihan Üzer, “Her sene bir tema altında Peygamber Efendimizi anlatıyoruz. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) dünyaya teşrif etmeden önce dünya kapkaranlık bir çağı yaşıyordu insanlık kendi şuurunu kaybetmişçesine taşlara tapıyordu. Kız çocuklarını diri diri toprağa gömüyordu. Kan davalarıyla neredeyse birbirlerini soyunu kurutuyordu. Güçlü olanlar güçsüzleri eziyor. Fakirlerin alın terinden zenginler saltanatlarını sürüyordu. Böyle bir mekânda Allah’u Teâlâ, Hz. Muhammedi (s.a.v.) gönderdi.” diye belirtti.

 

Konuşmasına devam eden Üzer,“Önce çekindiler, korktular ama onun kokusunu alan bir daha oradan kopmuyordu. işkencelerden geçiliyordu vuruluyordu, dövülüyordu, sövülüyordu sokak sokak gezdiriliyordu. Sımsıcak çöllerde koca koca kayalar üzerlerine koyuluyordu ama asla ve asla o kokuyu terk etmiyordu. Allah’tan başka ilah yok deyip haykırıyorlardı. Bunu gören diğer insanlar da o kokuya koşmaya başladılar ve insanlar yavaş yavaş Peygamber Efendimizin etrafında toplanıp onun getirdiği inancı kabul etmeye başladılar. Fakat o dini kabul eden insanlar bir canavar gibi kendi kız çocuklarını diri diri toprağa gömerken, Efendimizin gelmesiyle birden bire faklı bir ruha büründüler.”

 

Hz. Ömer’i düşünelim kendi kız çocuğunu diri diri gömen bir insan bir anda 25 yıllık Peygamber eğitiminden geçen o insan şuanda dünyada adil insan olarak anıldığını belirten Üzer, “O gün Mekke’de zenginler ayrıydı, köleler ayrıydı. köleler insan yerine koyulmuyordu. Köleler neredeyse hayvan gibiydi pazarlarda satılıyordu. O köleler Peygamberimizin o güzel davasını gördüğü zaman Peygamberimizin o davasına koştular. Müslüman oldular. Peygamber, o zincirleri kırmak için kölelerle efendileri birbirleriyle kardeş kıldı. Peygamber, Müslümanları kardeş ilan etti. Mekke’de Müslüman olan köleler ile Müslüman olan efendileri kardeş kılmış. Medine’de oluşan Ensar ve Muhacir kardeşliğine dünya böyle bir kardeşliğe şahit olmadı, böyle bir kardeşliğe şahit olmayacaktır.”şeklinde konuştu.

 

 Program yapıla dua ile son buldu.

 

 

Yorum yapın

Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz *

0 Yorum