Mustazaflar Cemiyeti Bingöl Şubesi tarafından "Dünya Kudüs Günü" münasebetiyle düzenlenen basın açıklamasında, bugün İslam ümmetinin yaşadığı en büyük sorunun Kudüs'ün işgali olduğunu dile getirildi.
Her yıl Ramazan ayının son Cuma günü çeşitli
etkinliklerle düzenlenen "Dünya Kudüs Günü" münasebetiyle Mustazaflar
Cemiyeti Bingöl Şubesi öncülüğünde basın açıklaması düzenlendi.
Bingöl'de Cuma namazı sonrasında merkez Dörtyol saat
kulesi önünde Mustazaflar Cemiyeti Bingöl Şubesi öncülüğünde bir basın
açıklaması düzenlendi.
Yapılan basın açıklamasını Şefik Börü okudu.
Konuşmasına "Bir gece, kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim
diye kulunu (Muhammed'i) Mescid-i Haram'dan, çevresini mübarek kıldığımız
Mescid-i Aksa'ya götüren Allah, noksan sıfatlardan münezzehtir. O, gerçekten
İşitendir, görendir." (İsra/1) ayetiyle başlayan Börü, bugünün Dünya Kudüs
Günü olarak kabul edildiğini ifade etti.
Börü, "Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid–i
Aksa ve Filistin toprakları, 1948 yılından bu yana siyonist rejimin işgali
altındadır. Başta ABD olmak üzere Batılı devletlerin desteğiyle günümüze kadar
artarak devam eden bu işgal, Müslümanlar için 'Kutsal Kudüs Davası'na
dönüşmüştür. Bu münasebetle her Ramazan ayının son Cuma'sı Dünya Kudüs Günü
olarak anılmaktadır. Biz de bugün burada bu amaçla bir araya gelmiş
bulunmaktayız." dedi.
Müslümanların ilk kıblesi, Resulullah'ın Mirac'a
yükseldiği mukaddes belde olan Kudüs'ün, 70 yılı aşkın zamandır siyonistlerin
işgali altında olduğunu hatırlatan Börü, şunları söyledi:
"Ve daha dün gibi hatırladığımız, 1948 yılında
İslam ümmetinin bağrına saplanan hançer, bugüne kadar bizlere unutulmadık
acılar yaşattı. Acının yüreklerde korlaştığı Kudüs'ün işgali, bugün İslam
ümmetinin yaşadığı en büyük sorundur. Unutulmamalı ki; ümmet Kudüs hür
olduğunda hür olmuş, esir olduğunda zillete duçar olmuştur. Bilmeliyiz ki;
bizler sessiz ve tepkisiz kaldıkça işgalin her gün biraz daha yayıldığı bu
mukaddes beldede Müslüman kanı akmaya devam edecek, siyonist ateş sadece
Kudüs'ü değil bütün bir ümmeti yakacaktır. Yemen'i, Suriye'yi, Libya'yı,
Afganistan'ı ve coğrafyamızın diğer beldelerini yakan zaten bu ateş değil
midir?"
"Kudüs
bütün Müslümanların, İslam milletlerinin mukaddes beldesidir"
Börü, "Müstekbirler, hatırda tutmak ve daha
güçlü bir direniş göstermek için Kudüs'ü andığımız bugünlerde dahi, daha büyük
bir işgalin kapılarını aralamak için yeni planlar yapmaktadır. Haydut
Amerika'nın 'Yüzyılın Anlaşması' projesi bu gerçeğe işaret etmektedir. Aslında
'Yüzyılın İşgalini' hedefleyen şeytani plan, sadece Kudüs'ü değil bütün
mukaddes beldelerimizi hedef almaktadır. Arz-ı mev'ud hedefine ulaşmak isteyen
siyonistlerin bu kirli tezgâhı, ümmetin göstereceği birlik ile dağıtılmalıdır.
Yine unutmamalıyız ki bizler parçalanmaya devam ettikçe, çekiştiğimiz ve de
çatıştığımız müddetçe dünya müstekbirlerinin iştahı kabaracak, pervasızca yeni
katliamlar işleyeceklerdir. Şu da bilinmeli ki; Kudüs ne sadece Filistin
toprağıdır ne de Arapların vatanı. Kudüs bütün Müslümanların, İslam
milletlerinin mukaddes beldesidir. Bu gerçek dolayısıyla mukaddes toprakları
savunmak ve işgali sonlandırmak da hepimizin öncelikli vazifesidir. Müslümanlar
için Mescid-i Aksa; Mescid-i Harâm ve Mescid-i Nebevî'den sonra yeryüzündeki en
mukaddes mabettir."
"Bugün
Kudüs'ün hürriyeti için her zamankinden daha çok mücadele etmeliyiz"
"Bugün Kudüs'ü her zamankinden daha çok
gündemde tutmalı ve Kudüs'ün hürriyeti için mücadele etmeliyiz." diyen
Börü, "Küresel küfür güçleri, en küçük zaman dilimini dahi Kudüs'ü
Yahudileştirme gayreti ile plan ve projeler geliştirmektedir. Kudüs'ün küresel
bir saldırı altında olduğunu görmeliyiz. Zalimler topluluğu tüm imkânları ile
İslam ümmetini hedef almışken bizlerin tepkisizce oturması büyük bir
vebaldir." diye konuştu.
"İnsanlığı
tehdit eden işgalci siyonistlere karşı mücadele etmek aynı zamanda tüm
insanlığın vazifesidir"
İslam ümmetinin yaşadığı acıların ana sebebinin;
fesat yayan, yeryüzünde ilk asabiyet tohumlarını eken lanetli siyonistler
olduğuna dikkat çeken Börü, "Tarihi süreçte İslam milletlerine her türlü
zulmü reva gören israiloğulları, bugün topraklarımızdaki fitnenin de
kaynağıdır. Gayr-ı meşru rejimlerinin varlığını ayakta tutabilmek için her
türlü melaneti işleyen siyonistler, İslam coğrafyasında oluşturdukları kaos ve
kargaşadan beslenmektedir. İşledikleri cürümlerle sadece Müslümanları değil
bütün insanlığı tehdit eden işgalci siyonistlere karşı mücadele etmek aynı
zamanda tüm insanlığın vazifesidir. Siyonistlerin ilk hedefi Müslümanlardır,
nihai hedefleri ise bütün bir insanlığı köleleştirmektir." ifadelerini
kullandı.
"İslam
coğrafyasındaki savaşlar, zulümler, akan kanlar ümmetin vahdetiyle son bulacak
ve Kudüs, özgürlüğüne kavuşacaktır"
Börü, "Bizler buradan İslam ümmetine, ümmetin
bütün fertlerine sesleniyoruz. Bugün, her zamankinden çok daha fazla
kardeşliğe, birliğe ve beraberliğe ihtiyacımız vardır. Rabbimizin emrettiği
şekilde aramızda İslam kardeşliğini tesis etmek, ümmet olarak bizim en
öncelikli meselemizdir. Bunun için çalışmalı, bunun için zemin hazırlamalıyız.
İslam coğrafyasındaki savaşlar, zulümler, akan kanlar ve çiğnenen mukaddesatlar
ümmetin vahdetiyle son bulacak ve Kudüs, özgürlüğüne kavuşacaktır. Müslümanlar
kardeş olduklarının farkına vardığında, birbirleriyle ilgili ötekileştirici, çatışmacı
dili bıraktıklarında, artık namluların yönünü birbirlerine doğrultmadıklarında
muzaffer olacaklardır. Kudüs, bizim birleşmemizi beklemektedir. Biz kendi
aramızda birlik kuramazsak bu zillet hali ve yaşadığımız bu acılar
katmerlenerek devam edecektir. İçinde bulunduğumuz bu mübarek ayda, ümmetin
içinde bulunduğu hali, Kudüs davasını ve kendi sorumluluğumuzu çok daha fazla
düşünmeli, bol bol dua etmeli, Müslümanların birlik ve beraberliği için
harekete geçmeliyiz." dedi.
"Filistinli
Müslüman kardeşlerimizin yanında olmak ilahi bir farizadır"
İslam coğrafyasındaki işgal, savaş ve kutsalların
ayaklar altına alınmasının artık son bulması temennisinde bulunan Börü,
"Müslümanların kanlarını akıtmaya kimse cesaret edemesin. Artık
Müslümanlar olarak kendimize gelelim ve bu mezalime son verecek adımlar atalım.
Başta Batılı devletler olmak üzere dünyanın üç maymunu oynadığı zulümlere karşı
Filistinli Müslüman kardeşlerimizin yanında olmak ilahi bir farizadır. Ceddimiz
Selahaddin-i Eyyubi'nin bizlere emanet bıraktığı mukaddes davaya sahip çıkmak
aynı zamanda bizler için en büyük mirastır." dedi.
"Haydut
ABD'nin 'Yüzyılın Anlaşması' dediği proje, yıkım projesinde başka bir şey
değildir"
"Bugün haydut ABD'nin 'Yüzyılın Anlaşması'
olarak sunduğu, ama aslında 'Yüzyılın İşgali'ne kapı aralayan sinsi plana
ilişkin coğrafyamızdaki kimi kukla rejimler her ne kadar destek verse de hür
iradeli ülke yönetimleri bu büyük yıkım projesine karşı güçlü bir duruş
sergilemesi gerekiyor." ifadelerini kullanan Börü, konuşmasını şöyle
tamamladı:
"Buradan İslam ülkelerinin idarecilerine
sesleniyoruz! Ümmetin halini görmezden gelmeyin! Müslümanların düştüğü bu
halden en çok sizler sorumlusunuz! Yarın, bütün bunların hesabı sizden de
sorulacaktır! Bu ağır vebalin altından kalkamazsınız! Müslümanların kanına
giren zulüm güçleriyle işbirliği yapmaktan, özellikle de siyonist rejim ile
münasebetten kaçınmalısınız! Siyonistlere cesaret verecek tavırlar içine
girdikçe kendinize de ümmete de ümmet coğrafyasına da büyük zararlara sebebiyet
veriyorsunuz! Bu anlamda daha önce de dile getirdiğimiz şu çağrımızı
yineliyoruz;
-Siyonistlerle olan askeri ve ekonomik iş
birliklerini sonlandırın!
-Kudüs'ü bir bütün olarak Filistin'in başkenti ilan
edin ve buna ilişkin pratik adımlar atın!
-Yıllardır büyük sıkıntılar çeken, saldırılara
uğrayan Gazze'nin üzerindeki ablukanın kalkması için her türlü baskıyı
oluşturun!
-Siyonist sermayenin ülkenizde ticaret yapmasına
izin vermeyin!
-Filistin topraklarını işgal altında tutan
siyonistlerin meşru olmayan rejimini tanımaktan vazgeçin!
Bu münasebetle bir kez daha 'Dünya Kudüs Günü'nün
İslam ümmetinin birlik ve beraberliğine vesile olmasını Rabbimizden niyaz
ediyoruz. Müslüman kardeşlerimizin akan kanının durmasını, var olan iç
çatışmaların sonlanmasını temenni ediyoruz. Ayrışan değil bütünleşen bir
ümmetin inşası için Rabbimizin vesileler yaratacağını umuyoruz.
Ümmetin vahdeti ve Kudüs'ün özgürlüğüne şahit
olacağımız yarınların bizlere nasip olması duasıyla Allah'a emanet olun!"