Ömrünün 50 yılını ilme adayan Prof. Dr. Nusrettin Bolelli, ilim tahsil etmek için yaşın önemli olmadığını ifade ederek, ilmin amacının İslam'a hizmet etmek olması gerektiğini vurguladı.
Arapça, Osmanlıca, İngilizce, Farsça, Türkçe,
Kurmanci ve Zazaki lehçelerinde birçok eser kaleme alan ve on binlerce kitabını
kütüphaneye bağışlayan Bingöl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi
Prof. Dr. Nusrettin Bolelli, ilim tahsil etmek için yaşın önemli olmadığını
ifade ederek, ilmin amacının İslam'a hizmet etmek olması gerektiğini vurguladı.
Prof. Dr. Bolelli, bilginin güç ve kuvvet olduğunu ifade ederek önemli tavsiyelerde bulundu."Bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" ayeti ve "İlim, Çin'de olsa bile gidiniz öğreniniz.", "Beşikten mezara kadar ilim öğreniniz" hadislerine atıfta bulunan Bolelli, ilim öğrenmede yaş sınırının olmadığını vurguladı.
İstanbul'da görevli olduğu dönemlerde büyük bir kütüphanesinin olduğunu, emekli olduktan sonra Bingöl Üniversitesine geldiğini aktaran Bolelli, 16 bin kitabını İlahiyat Fakültesi Kütüphanesine bağışladığı ve halen 5 binden fazla kitabının olduğunu ifade etti.
Kitaplarının Arapça, Farsça, İngilizce, Osmanlıca dilleri ve Kurmanci ve Zazaki lehçelerinde olduğunu belirten Bolelli, kalan 5 bin kitabını da İlahiyat Fakültesi Kütüphanesine bağışlayacağını söyledi.
İlahiyat öğrencilerinin arayıp bulamadıkları kitapları
da yine kendi imkanlarıyla karşıladığını ifade eden Bolelli, "Her ay bin,
bin 500 TL değerinde kitap alıp kütüphaneye koyuyorum. Şu anda hemen hemen bütün tefsirler, hadis,
fıkıh, kaynak kitapları, biyografi eserleri, nahiv kitapları, sarf, belağat,
Arapça, Farsça gibi eserler hepsi
mevcuttur kütüphanemizde. Eski milletvekillerimizden ilahiyatçı Abdurrahman
Anık hocamız da kendi kütüphanesinde bulunan kitapları bize bağışladı."
diye konuştu.
"Elimizden
geldiği kadarıyla İslam'a hizmet etmeye çalışıyoruz"
Birçok dilden kitap tercüme ettiğini ifade eden
Bolelli, "20'ye yakın kitap tercüme ettim. Ayrıca Hamdi Yazır'ın 'Hak Dini
Kur'an Dili' 10 ciltlik tefsirini beş hocamızla ile beraber sadeleştirdik.
Bugün anlaşılacak şekilde Osmanlıcadan günümüz Türkçe diline
sadeleştirdik. 2-3 baskısı yapıldı. Bize
gelen sadeleşmiş tefsiri kütüphaneye bırakıyoruz. Ya da ucuz bir parayla
hocalara veriyoruz. Gelen parayla yine kütüphaneye ihtiyaç olan kitapları
alıyoruz. Ayrıca Muhammed Abduh ve Reşid
Rıza'nın Mennar tefsirini de tercüme ettik. 14 cilt halinde o da burada
mevcuttur. Ama benim yazdığım kitaplar var.
Belagat kitabı benim kendi eserim, 12 baskısı yapıldı ve devam ediyor.
Haseki Eğitim Merkezlerinde, üniversitelerde 576 sayfalık kitabımız okutuluyor. Sarf kitabım var. 5 baskısı yapıldı, 560
sayfadır. Ayrıca nahv ve sarf terimler
kitabım da 970 sayfadır. Nahv ilminin
bütün detaylarını ve kaynak bir eser olarak hazırladım. Bingöl'e geldikten
sonra da 10-15 tane kitap bastım. 3 tane
hikaye kitabımız var. Bu hikayelerin,
Arapça hem de Türkçeleri vardır. Arapça imla kuralları var. 40 hadis var. 2 tane metin kitabı, Arapça
metinler… Bunlar, birçok üniversitede okutuluyor. Elimizden geldiği kadarıyla
İslam'a hizmet etmeye çalışıyoruz. Şimdi de elimde bin sayfalık adab-ı
muaşeret, yani İslam'da uyulması gereken kurallarla ilgili bir kitap çalışmam
var, tercüme ediyorum. İnşallah kısa
sürede bunu da Müslümanların istifadesine sunacağız." diye konuştu.
"Kim
bilgili olursa güçlüdür, kuvvetlidir"
Okuma ve ilim tahsil etme konusunda gençlere de
tavsiyelerde bulunan Bolelli, "Sadece sınav dönemlerinde değil, her zaman
mutlaka bilgilerini, görgülerini, kültürlerini genişletmek için her zaman
kütüphaneye gitsinler, çalışsınlar. İran'da diyorlar ki bütün ders kitaplarında
şu yazılıdır; 'Kim bilgili olursa güçlüdür, kuvvetlidir.' Ne kadar
bilgiliyseniz o kadar güçlüsünüz; o kadar insanlara, ilme, dine hizmet
edersiniz. Onun için elimizden geldiği kadar bilgili, kültürlü gençleri
yetiştirmemiz lazım. Elimizden geldiği kadar çalışacağız." ifadelerini
kullandı.
"Amacımız
ilim, irfan sahibi talebe yetiştirmektir"
İstanbul'da emekli olduktan sonra Bingöl'e gelip, 6
yıldır ilmi çalışmalarına devam ettiğini ifade eden Bolelli, şunları
kaydetti:"Mevlam nasip ederse bir iki sene daha çalışmaya niyetimiz
vardır. İstanbul'dan buraya çantamızla geldik.
Herhangi bir şey getirmedik. Sırf
ilme hizmet etmek için, talebelere hizmet etmek için geldik. Elhamdülillah eğitimimiz devam ediyor.
İlahiyat fakültesindeki öğrenciler çok çalışkandır, zekidir, biraz daha fazla
kitap dostudurlar. Diğer bütün
öğrencilerimize de kitap okumalarını tavsiye ediyorum. Çünkü dinimizin ilk ayeti 'Oku'dur; ilk
olarak gelen ayettir. İslam'da, Kur'an-ı Kerim'de birçok ayet, ilmi ve ilim
ehlini övmektedir. Efendimiz de birçok
hadislerinde ilim ehlini, ilimle uğraşan talebeleri övmektedir. Kim Allah
rızası için ilim öğrenmek istiyorsa, Allah ona mükafat da verir. Melekler de
seviniyorlar, ona hizmet ediyorlar. Allah rızası için ilim okumak, istifade etmek,
bir köşeye çekilip ibadet etmekten daha hayırlıdır. Efendimiz buyurmuş ki; Bir
saat ilimle uğraşmak, ilim öğrenmek, bir senelik ibadetten daha fazla sevabı
vardır."
"Bayram
günleri bile çalışıyorum"
Sürekli çalıştığını anlatan Bolelli, "Sabah
namazından sonra kütüphaneye, odama geliyorum.
Akşam 19.30'a kadar sürekli çalışıyorum. Sabah ezanına kadar
kütüphanemde kitap okuyordum, çalışıyordum, bilgisayarda yazıyordum. Sabah namazından sonra bir saat, bir yarım
saat uyuyordum. Ondan sonra tekrar görevimin
başına gidiyordum. Benim cumartesi ve pazarım yok. Hafta sonu bile çalışıyorum.
Bayram namazını kılıp akrabalarımı ziyaret ettikten sonra bayram günleri bile
çalışıyorum. Allah hepimize böyle bir
çalışma gücünü, şevkini, zevkini nasip eylesin.
Allah İslam'a hizmeti bizlere nasip eylesin. 50 yıldır ilmi çalışmalarım
devam ediyor."
Prof.
Dr. Nusrettin Bolelli kimdir?
1949 yılında Bingöl ili Kiğı ilçesi, Adaklı
nahiyesine bağlı Kaynakdüzü (Feriz) köyünde doğdu. İlkokulu aynı köyde
bitirdikten sonra özel olarak birçok hocadan Arapça ve Farsça dersleri
aldı. 18 sene medreselerde okuyup icazet
aldı. Askerlik dönüşü 1975 yılında Diyarbakır İmam-Hatip Lisesini dışardan
bitirdi. Bingöl Lisesinde fark derslerini vererek 1976 da lise diplomasını
aldı. 1975 yılında Bingöl ilinde İmam-Hatiplik görevine başladı. 1982’de
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arap-Fars Dilleri ve Edebiyatları
Bölümü’nden mezun oldu. İmamlık ve Haseki Eğitim Merkezinde memurluk
(kütüphanecilik) yaparak bitirdiği öğrencilik döneminden sonra, 1984’te Marmara
Üniversitesi İlâhiyat Fakültesinde Arapça Okutmanı olarak göreve başladı.
Tefsir-Hadis bölümünde yüksek lisans yaptı. Prof. Dr. M. Yaşar Kandemir
danışmanlığında hazırladığı “Kadınların Hadis Rivayetindeki Yeri ve Rolü”
ismindeki tezle 1991 tarihinde Doktor unvanı aldı. 1993 yılında Yrd. Doçent,
2013 yılında Doçent oldu. Halen Bingöl Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde
Arapça Öğretim Üyesi ve Yaşayan Diller Enstitüsü Müdürü olarak çalışmaktadır.
Arapça ve Farsçadan birçok tercüme eseri olduğu gibi, telif eserleri ve çeşitli
konularda yazdığı yayınlanmış makaleleri vardır. Evli ve dört çocuk babasıdır.