Solhan Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğü, İlçedeki çiftçilere Tarım ve Hayvancılık Sigortası hakkında bilgi vermek amacıyla Türkiye Tarım Sigortaları Sistemi (TARSİM) Erzurum Bölge Müdürü Meriç Özdemir’i Solhanlı üreticilerle buluşturdu. 

Solhan Kültür Merkezinde düzenlenen toplantıya Solhan Tarım ve Orman İlçe Müdürü İrfan Bozkurt, TARSİM Bölge Müdürü Meriç Özdemir, Köy Muhtarları ve çiftçiler katıldı. 

Tarım Sigorta Sistemi hakkında konuşmasına başlayan TARSİM Erzurum Bölge Müdürü Meriç Özdemir,” Üreticilerin tarımsal üretimde en önemli ihtiyaçlarınızdan biri olan Tarım Bakanlığında özellikle sürdürülebilir tarımı sağlayabilmek adına kurmuş olduğu Tarım Sigortaları sistemini anlatmaya geldik.  Geçen yılda buradaydık. Fakat biz şunu gördük. İlçede yaptığımız toplantılarda üreticilere dokunamadık. Bundan sonraki toplantılar da inşaallah ilçe müdürümüzle birlikte köy muhtarlarımız aracığıyla köylerde üreticilere giderek sistemi anlatmaya çalışacağız. Çünkü doğal afetler ve birçok riskten dolayı, birçok üreticimiz ürünlerini veya hayvan varlıklarını kaybetmekteler. Kaybettikleri hayvan varlığını ki özellikle küçük üreticiyiz, yerine koyamayabiliyoruz. Ya işletmelerimiz küçülüyor yada işletmeyi kapatıp köylere, kente göç olayı başlıyor. Tarım sigortaları sisteminde devletin vermiş olduğu prim desteği var. Artık eskisi gibi doğal afetlerden dolayı Tarım Bakanlığı herhangi bir destek vermiyor. Yani üreticinin hayvanları öldü, nedeni ne olursan olsun yada doğal afetlerden dolayı ürünlerimizi kaybettik, eskiden Tarım İlçe Müdürlükleri hasar tespit çalışması yapar. Tarımsal mal varlığını kaybeden üreticiye belirlenen 2090 sayılı kanunla hasar ödemesi yapardık. Artık 2090 sayılı kanunla tarım sigortaları sistemiyle bütünleşti.  Yani 2090 sayılı kanundan faydalanacak üreticide tarım sigortaları şartı aranıyor. Yani artık Tarım Bakanlığının sigortaları dışında doğal afetlerden yada bir çok riskten ürün kayıplarına herhangi bir desteği kalmadı. Sadece tarım sigortaları sistemi üretici ürünlerin yada hayvanlarının sigortalatması halinde vereceği %50'den %67'lere varan prim desteği var. Bunun dışında başka bir destek yok. 

Şimdi özellikle bitkisel ürün yaparken ne yapıyoruz. biz üstü açık bir fabrika dediğimiz işletmemiz var. Her türlü doğal afete karşı maruz kalabilecek, her türlü doğal afetten etkilenebilecek üstü açık bir üretim. Bununla birlikte yine hayvansal üretim küçükbaşta ve büyükbaşta bir çok hastalık, yine doğal afetlerin verebileceği bir çok hasar üreticinin tarımsal üretimde ya tamamen kopmasını yada işletmesinin küçülmesine neden oluyor. İşte Tarım Bakanlığı 2005 yılında tarımsal üretimdeki üreticiyi korumaya yönelik ürünlerini güvence altına alan tarım sigortaları sistemini kurdu. 

Bu sistem sayesinde üreticimiz doğal afetten veya birçok riskten etkilendiği zaman alacağı tazminatla birlikte işletmesini devam ettirecek ve hedeflediği işletme büyüklüğüne ulaşmak için bir finansman desteği sağlamış olacak. 

Üreticiler sistemi tanımadıkları için genç çiftçi projesinde de hasar ihbarlarını zamanında yapamamakta ve sigortalı olmasına rağmen bu sistemden faydalanamamaktadır. Yaptığımız bütün toplantılarda hep şunu gördük, üreticiler sigortasını yaptırmış ama bir mağduriyet var. Bu da bilinçsizlikten dolayı, sistemi tam tanımadığından dolayı, biz ilçelerde toplantıların dışında köy toplantılarıyla üreticilere sistemi tanıtmak zorundayız ve üreticilerimizde artık tarımsal üretimde devam etmeyi istiyorlarsa eğer, hayvansal üretimde yem kadar, veteriner hekim hizmeti kadar ve bakım koşulları kadar, tarım sigortaları önemli bir ihtiyaç. Mutlaka üreticimizin bunu bir ihtiyaç olarak görmesi gerekiyor.

Şöyle bir sloganımız var, “Üretimde Güven” çünkü üretici yarın ürününe ne olacağını bilmeden üretim yapmakta ve bütün sermayesini bütün giderlerini ona bağlayarak bir hasat sonrası mutlu olmayı ve işletmesini büyütmeyi hedeflemekte. Tarım sigortaları sistemindeki kurulmasındaki amaç Türkiye'deki tüm üreticileri bir araya getirmek, bir havuz altında üreticilerden toplanan primler ve üreticiye verilen prim desteği ile birlikte havuzda toplanan parayı hasar gören üreticilere tazminat ödemesi yaparak üreticilerin tarımsal etmen’in devamlılığını sağlamak. 

Bizler üretici dayanışma birliğini oluşturuyoruz. Bu dayanışma birliği içerisinde katılan üreticilerimiz sistemden faydalanacaklar, katılmayan üreticilerimize maalesef Tarım Bakanlığından da herhangi bir destek alamayacaklar. Bunu birazda şöyle özetleyelim 2005 yılında kanunla kuruldu. 7 ayrı branşta sigorta yapıyoruz. Küçükbaş, büyükbaş bölgedeki üretim için söylüyorum. Öncellikle bitkisel üretimde üreticilerimiz çiftçi kayıt sistemlerine kayıtlı olması gerekiyor. O yıl hangi ürünü ekeceklerse mutlaka ÇKS kayıtlarında güncellemeleri gerekiyor. Hayvanlarını sigortalayacak üreticilerimiz ise; mutlaka hayvan kayıt sistemine kayıt yaptırmaları gerekiyor. 

 Yani TC. Kimlik numarası üzerine sizin hayvanlarınızın kulak küpelerinin mutlaka kayıtlı olması ve güncel olması gerekmektedir. Üreticilerimizin sigortalarını çok rahat bir şekilde yapabilmesi için 25 tane sigorta şirketi var. Sigorta acentelerine rahat bir şekilde gidip sigortanızı yapabileceksiniz. 

Kurumsal yapımızda şunu söyleyeyim çok şeffaf bir zemine oturtulmuş hem tarım bakanlığından, hem hazine müsteşarlığından, hem siz üreticileri temsil eden ziraat odalarından, hem de sigortalar birliğinden bir kişi olmak üzere toplamda 7 kişilik bir yönetim kurulu var. Yani bu havuzdaki paranın bir şekilde kullanılıp kullanılmadığını 7 ayrı yerden, hem devlet kanadından, hem de sivil toplum kuruluşları tarafından denetlenebilmektedir.”