Peygamber Sevdalıları Vakfı üye derneklerden Solhan Çağrı-Der önceliğinde 'Yolumuzu Aydınlatan Yıldızlar' temasıyla Hazreti Ali'yi anma etkinliği düzenlendi.
İlçemizde faaliyet yürüten Peygamber Sevdalıları Vakfı
Temsilcisi Solhan Çağrı-Der,"Yolumuzu Aydınlatan Yıldızlar" temasıyla
Hazreti Ali'yi konu alan etkinlik düzenledi.
Kültür Merkezi'nde gerçekleşen programa; âlim ve kanaat önderleri, siyasi parti ve STK temsilcileri ile vatandaşlar katıldı.
Sunuculuğunu Ayhan Erkmen’in yaptığı ve Hafız Melik Işık’ın Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program, Peygamber Sevdalıları Vakfı Sözcüsü Eğitimci-Yazar Yahya Oğraş’ın konuşmasıyla devam etti.
Yolumuzu Aydınlatan Yıldızlar temamız bundan sonra ki yıllarda da Peygamber Sevdalılar olarak, her sene etkinlik düzenleyeceğini belirten Yahya Oğraş,”İmam Ali’yi anlamak, Hz. Aliyi öğrenmek, onun gibi olmak, onun gibi yaşamak, hikmet ehli olmak, hakikatten zor bir iştir. Biz birçok sahabenin hayatını işlerken özellikle bazı sahabeleri bir yönüyle ön plana çıktıklarını görüyoruz. Daha önceki yıllarda ki programlarda ifade ettiğimiz gibi Hz. Ebubekir’i işlerken onun sıdkını, doğruluğunu ön plana çıkarmıştık ve nitekim Hz. Ebubekir dendiği zaman onun doğruluğu ve Sıtkı aklımıza geliyor. Hz. Ömer’i işlerken Allah onlardan razı olsun adaleti söz konusuydu. Yani İmam Ömer dendiğimiz zaman aklımıza ilk gelen adalettir. Onun adaleti şaşmaz terazisidir. Hz. Osman dendiği zaman haya timsali meleklerin bile ondan hicap ettiği bir şahsiyet söz konusudur. İmam Ali olunca acaba hangi özelliği, acaba hangi yönü daha ön plana çıkaralım da ona göre konuşalım, etkinliğimizi ona göre işleyelim. Hakikatten zorlandık yine en uygunu, ilmin kapısı vasfıyla ön plana çıkar. Çünkü ilim Hz. Ali’yi diğer özellikleriyle beraber ön plana çıkaran en temel husustur. Çünkü ilim olmazsa diğer hususiyetler diğer vasıflar söz konusu olamaz. Hz. Ali fedakarlığıyla, yöneticiliğiyle, adaletiyle, hikmetiyle, edebiyle, zühtüyle her yönüyle ön plana çıkıyor.
Hz. Aliyle ile ilgili özellikle şu soruyla başlayacağım neden ilmin kapısı başka bir şey değil de neden ilmin kapısı yada Hz. Ali’yi ilmin kapısına getiren hususiyetler nelerdir. Bu konuda ben şöyle 3 tane önemli hususu önce zikredeceğim ondan sonra Hz. Alinin hayatından bazı kesitler anlatacağım. çünkü Hz. Ali’yi anlatmak haddimize değil zaten zamanda buna yetmez. Hz. Ali’yi ilmin kapısı yapan birinci unsur şu; Hz. Ali radıyallahu anhu özellikle diyoruz. Dikkat edin hiçbir sahabe için “Kerremallahü veche” denilmez. ama Hz. Ali için tek deniliyor. Neden biliyor musunuz? Çünkü o henüz küçükken bile asla putlara tapmamış putların önünde eğilmemiş ve yüzü tertemiz şerefli, onurlu, hasiyetli küçüklüğünden şahadetine kadar dolayısıyla “Kerremallahü veche” dendiği zaman Allah onun yüzünü aziz kılsın, şerefli kılsın, onurlu kılsın ve bizde onun şefaatinden mahrum etmesin diyoruz. Birinci unsur şu; Hz. Ali, Peygamber (sav) özel talebesiydi. Risalet beşiğinin ilk öğrencisi Hz. Ali, Muhammed Mustafa (sav)’in özel öğrencisidir.”diyen Oğraş, Hz. Ali’nin hayatından kesitler anlatarak Konuşmasını bitirdi.
Program, Nizamettin Yaçin Hoca’nın yaptığı dua ile son buldu.